zevk meselesidir. ne dürte dürte gülen vardır, ne omuzunda uyuyakalıp salya akıtan vardır, ne sinemada konuşma alışkanlığı olan vardır, ne de patlamış mısırınıza dadanan. harbi lan, tek gitmek lazımmış aslında.
Film izlerken yanında seninle konuşmaya çalışan biri yoktur, korku filmiyse kolunu çimdikleyen yoktur, komedi filmiyse dürtükleyip çok komik lan diyerek anıran yoktur, sen filmin en önemli sahnesine yoğunlaşmışken karanlıkta elini bulmaya çalışıp bulunca tutmaya çabalayan yoktur. Kısacası rahatsız eden yoktur gider tek başına kimse bölmeden izlersin.
Malesef bu eylemi gerçekleştirmek ülkemizde anormal karsilanir. O yüzden yapmaya cesaret eden kişi sayısı azdır malesef.
(bkz: bok var sanki ne bakiyorsunuz)
Ara sıra yapmak insana ayrı bir zevk veren aktivite. Aklındaki, kalbindeki o ağırlığı giderdiği görülmüştür. Hayatta güzel şeylerin olduğuna ve o guzelliklerin bizi bulacağına inandırır.
zamanında yapmıştım böyle bir şey. lise 3. sınıf ta. Arkadaşlarla anlaşmışız 5 kişi sinemaya gideceğiz güya, sağ baştan başlarsın aramaya : birader gelemiyorum yaa, kanka kusura bakma ya, bi işim çıktııı, ya kanka biraz işim var ama gel diyorsan geleyim. gibi cevaplarla karşılaşınca mına korum diyen bünye alır bileti dalar salona şansa bak ki nerdeyse tamamen doludur salon, mal gibi ortada tek başınasındır. filmi izlemezsin söversin sadece seni yarı yolda bırakanlara ve yemin edersin bir kez daha ortada kalmayacağına.
önümüzdeki hafta pazartesi günü gideceğim. o gün bu başlığı bulup ne kadar da b.ktan olduğunu uzun uzadıya anlatacağım sizlere.
tahminimce yıkıcı etkisi büyüktür.
heveslendiğim ama yapamadığım olay. öğrenci olarak bulunduğum şehirde avm nin birinde nasıl gösterime girdiği bilinmez ama "güzelliğin on par etmez" filmine gitmeye kalkıştım. salonu açmak için en az iki kişi olaması gerekiyor diye filme alınmadım. lakin iki bilet satın alma teklifimde kabul edilmediği için ortada kaldım. şansız mıyım yoksa avmlerin endüstriyel sinema politikasına kurban mı gittim bilemiyorum.
arkadaşlar meşgul olduğunda yada film zevkleri uyuşmadığında yapılacak eylemdir. şimdi sinemada ya dandirik bir türk filmi yada aşk filmi yada aksiyon yada bilim kurgu seçenekleri var. ben kızım, ama gitmek istediklerim arasında oblivion ve iron man 3 var, şimdi hangi arkadaşımı ikna edeyim ki ben? o yüzden ikisine de yalnız gittim. ehi.
ben gittim. resident evil'ın son filmine. dünyanın en iyi 3 boyutlu filmi seçildi. 3 boyutlu olduğundan gittim yani milla jovovichle birlikte izledik sayılır.
bazen sanıldığı gibi yalnızlık değil sadece tercihtir.
arkadaş ortamı kaliteli film izlememe konusunda ısrarlıysa, içeriğinde iğrenç esprilerin bolca bulunduğu berbat komedi filmleri ya da hep aynı konu üzerinden ele alınan aşk filmlerinin peşinden koşuyorsa, çok iyi ya da berbat bir espriye kolunuzu dürterek anladığını ifade etmeye çalışarak karşılık verip iyi olan espriye bile gülme isteğinizi sizden alıyorsa, filmde küfür ya da herhangi bir cinsel içerikli bir şey olduğunda garip kezban/mahmut tepkileri veriyorsa, günlerce beklenilen; nihayet izliyorum dediğiniz filmi anlamadığı yerde kesip sorarak diğer sahnelerde de sizin anlamamanıza neden oluyorsa yani kısacası sinema keyfinizin amına koyuyorsa kesinlikle tercih edilmesi gereken bir eylemdir.
hemen ön koltukta hemen yan koltukta hemen diğer yan koltuktaki çiftlerin seslerinden rahatsız olup filmi bırakıp çıkmaya sebep olur. aslında çiftlerin seslerinden değil de çoğulluklarından rahatsızsındır, senin yalnızlığına inat birilerinin birlikte olması rahatsız edici tabi.