tek başına sinemaya gitmek 1000 kişilik bir topluluk önünde konuşmaya eşdeğer bi özgüven gerektirir sözlük. hani bazen olur ya neler yapabileceğine dair bi'şeyler düşünürsün yataktan işte o vakit sinema fikri gelir aklına ve üşenmeyip ''-evet ya! sinemaya gideyim'' düşünceli aktiviteni gerçekleştirmek için yataktan çıkar ve hani o hoşlandığın kızla buluşma günü yaşadığın tatlı heyecanı hissedersin ya o pantolonu giyince acaba hangi filmler var vizyonda dersin. ''-olmadı güzel film yoksa bile kendime yemek ısmarlarım'' dersin ya işte bravo sana tam 100 puan sana. evde oturup pinekleyenlere 0. otobüse bindikten sonra yüzünde bi tebessümle bi koltuk seçip oturmanın ardından mutluluk hormono salgılamaya başlarsın. inmişindir alışveriş merkezine girmişindir o buram buram sinema kokusunu almışındır adımların hızlanmıştır ve dersin ki, bana bi'tane arkalardan ama ortadan olsunvan helsing'e! sonrasında salona girilir ya hani oturduğun an kendini dış dünyadan soyutlarsın günlük yaşamın stresini bi kenara bırakırsın onu bırakıp buz gibi koladan bi yudum alırsın tam o vakit fida filmin müziği çalar o çaldığında sen fenalaşırsın ya.. işte öyle bi'şey! sonra birden görüntü gider ve anlarsın ya antrakt verildiğini. düşünürsün tuvalete gidim mi? gitmim mi? diye. en nihayetinde gidilir. pisuvar üzerinde gelecek filmlerin fragmanlarını görünce yapılan bu sinema faaliyetin düzenli bir periyoda bağlanması gerektiği düşünülür salınan amonyak ile birlikte.
kafa dinlemektir. her halt illa başkasıyla yapılmak zorunda mıdır? başındaki yalnız duygu sömürüsüne neden olmamalı. yalnız tuvalete gitmek diye bir başlık olsaydı ... neyse kapatalım bu mevzuyu.
sürekli kolunuzu dürten, garip garip sesler çıkartan, patlamış mısırınızdan otlanan, sürekli konuşan, durduk yere espri yapmaya çalışıp beceremeyen biriyle gitmekten iyi olan durumdur.
son gittiğim 3 filmden ikisinde başıma gelmiştir. olayların gelişiminde belirli bi arkadaş grubuyla karar verilir gün belirlenir tam sinemaya gidilecek gün herkesin ananesi hastalanır, elektrik faturasının son günüdür, kardeşinin anahtarı yoktur. böylece yazar kardeşimiz tek başına sinemaya gider. aslında rahatlık açısından en güzelidir ama insan yalnız gidince bi buruk olur içi, yalnızım tiplerine girer işte ne bileyim.
gayet keyifli bir olay kanımca ha gidecek kişi olsa giderim ama kahretsin ki asosyelim. ben şahsen gayet keyif alıyorum molada mısır yemekten sonra ne bileyim imdb app'nden film kritiğimi yapmaktan. ayrıca potansiyel arkadaşlarımın çoğunluk kararı ile seçebileceği kalitesiz filmleri izleme şansımda olmuyor gayet iyi gayet güzel çok hoş herkese tavsiye ederim.