iki kişi, üç kişi, beş kişi... kendim haricinde birisi ile dışarıya çıkmaya ya da sinemaya gitmeye hiç mi hiç tahammülüm yok. Bir kişi bile olsa, yanımdaki kişiyi, kendime yük gibi hissediyorum ve yaptığım şeyden hiç zevk alamıyorum.
Film yahut dizi izlemeyi sevmezken, nadiren de olsa, sinemaya gidince de zevk almak istiyorum.
Spor bir şekilde giyinip gidiyorum ki rahat rahat seyir keyfi yapabileyim, kimse de yanımda olmasın... oh, mis.
En büyük zevkimdir, hatta tek hobim... her filmi ilk seferinde hep tek başıma izlerim, sonra arkadaşlarla tekrar gittiğim de olur ama kimse o filmi daha önce izlediğimi bilmez.
Vizyona giren her filmi izliyorum diyebilirim...
bugüne kadar sinema salonunda izlediğim film sayısı beşyüzü geçmiştir. nereden baksanız bunun en az ellisi yalnız başımadır. aradaki tek fark, film arasında ilk yarının eleştirisini yapamıyorsunuz; kendi kendinize konuşma huyunuz yoksa.
Acıtır.
Başlığı okurken empati bile yapınca zor geliyor.
Şimdi sizin dersinizi diye söven insanlar olacaktır. Ama kimsenin derdini de küçük görmemek gerek. Hepimizin derdi gözümüzde çığ gibidir.
Bir zamanlar ben sinemaya giderdim . Sonra kendimi yemeğe davet ederdim. istediği yer içerdim bazen kendime sürpriz yapardım. Hediye alırdım. Hep aynı parfümü alırdım aradan yıllar geçti hala kendime parfüm alırım alışkanlık işte.
Neyine aciyosun acaba. Sinema niye yapılıyor sevgilileri kavuşturmak için mi onalr türlü türlü hareket yaoabilsinler diye mi ?.tek başına da gider kız arkadaşıyla da gider bir kız. Erkek te erkek arkadaşı ile gider . Sinema izlenmek için yapılıyor . Her şeyi kötü emelleriniz kullanmayin.