tabiki baskalarıyla ıcmenın ayrı yerı var ama ınsan tek basına ıcınce yanında sapıtan adamların dertlerını dınlemek zorunda kalmıyo. en guzel yanı bu sanırım.
insanin moralinin bozuk olup kendisi ile basbasa kalmak istediginde yaptigi rahatlatici eylemdir.
bir iki kadeh icki ve yanan sigaran eslik eder dusunce firtinasinda boguldugun gecene...
hafiften kulaga gelen muzik melodileri de cabasi.
hayatın en güzel anlarındandır. her duyguyu besleyebilir , alkolün miktarıyla orantılı geçmişe bile dönebilirsin. herkesin hayatta bir kez tatması gereken bir durumdur.
sevipte karşılığını alamıyorsanız, aşk acısı içinize ta yüreğinize işlemişse, sıkıldıysanız hergün aynı acıya katlanmaktan. oturup açıcaksınız bir büyük, yanınada koyacaksınız slov bir şarkı. şişe dibini bulduğu zaman unutursunuz çoğu şeyi, yüzünüzde bir gülümseme olur genellikle. dediklerimi yaşamışsanız veya yaşıyorsanız bir deneyin. ozaman anlarsınız insanlar neden oturup tek başına içiyor.
hayatının en kötü günü olduğunu düşündüğün gündür , tek başına içersin sonra gider arkadaşlarınla içersin çünkü onlarda seni yalnız bırakmak istememektedirler ...
hayatta yapılacak o kadar şey var ki,
insan unutuyor çoğu zaman,
bir kendisinin olduğunu.
aslında bir sen varsın,
sadece senin var olduğunu anlarsın bir sevgiliden ayrılınca,
her biten aşkta, her biten bağlanmışlıkta, her biten inançta.
birşeylerin sana hatırlatması gerekir, bir senin olduğunu.
nefes alışlarını saymadığın gibi,
yaşadığın günlerin yılların sayısını da unutursun,
kutlama yapan arkadaşların olmasa.
tek başına içişler, birbaşınalık göstergesi sayılır.
yalnızlık belirtisidir, bira şişesinin kağıdını usulca yırtarsın,
aklının nerelerde olduğunu bilmeden, düşüncelerini tutamazsın.
şişeni masaya her vurduğunda daha bir tok gelir o ses,
her seferinde, daha, daha.
tekelci dayı ile ahbap olursunuz,
her gün alınan iki bira, bi paket fıstığın fiyatı ezberinizde.
depozitolu şişelerin şıngırtısı gidişlerinizin,
dolu şişelerin neşeli sesleri gelişlerinizin komşusu.
hiçbir şey düşünemeyecek kadar yalnızsanız,
alkolün size verebileceği başka birşey yoktur.
yalnız kalmış, kalabilmişseniz, tadını çıkarmalısınız
her yudumun.
belki şair olursunuz
kaleme koşar.
belki ağlarsınız
ölen annenizi hatırlar.
belki kin kusarsınız
tek edip giden
babanıza küfredersiniz.
tek başınayken gelen duygular
kendini göstermek için izin istemez.
gaddar ve densizdirler.
bizse
tek başımıza
onlara
"dur!"
diyemeyiz.
acı vericidir. alkol kaçmaya çalıştığınız her şeyi suratınıza fırlatır. siz de tek başınızayken içinizden atamazsınız. beyninizi kemiren her şeyle yalnız kalırsınız. tekrar tekrar yaşarsınız. daha hızlı içersiniz aklınızdan uzaklaştırmak için. ayyaş olmaya bir adım daha yaklaşırsınız.
demlenmelerimin çoğunda içinde bulunduğum durum. müzik açılır,sanat musikisiyse daha bir kıyak olur. şaraptı rakıydı allah ne verdiyse konulur ortaya. öyle tek içince insan meze arayışına da girmez. uzun uzun düşüncelere dalınır. konuşmamakdan olsa gerek pek bir erken yamultur adamı bu kör olasıca anzarot. bi bademden bir bundan, bir sigaradan bir bundan derken şişe dibi kendini inceden belli eder. yatma vakti gelmiştir. sabah ezanının ın bitişi beklenip yatılır yatağa,sızılır hayata. gözlerinizi yumunca eğer esaslı bir adamsanız sadri alışık ın bakışlarını bile görebilirsiniz *.
