Evdeysen bir türlü saatinde yemeğini hazırlayamadığın iftardır ki ; iki akşamdır böyle oluyo bana... ama çabucak biten iftardır aynı zamanda. bunuda ye şununda tadına bak diye zorlayan kimse yoktur hem iyidir hm kötüdür.
bütün yemeklerin tek sahibi siz olsanız bile, yine de çok kötüdür.
yalnız yemek yemeğe alışmış birine bile koyabilir. tv'lerde 20-25 kişilik iftar masalarını görünce, insan kendini epey yalnız hissetmektedir. iftarın tadı kaçmaktadır.
en iyisi dışarda yemektir. hiç değilse suni bir kalabalık olur etrafta.
bok yiyecek gibi derslerin baslamasina hayli vakit olmasina ragmen erzuram'a gitmek. neymis efendim ayni havayi soluyacakmis, havani alirsin sen ancak.
evdekiler gibi davete katılmayıp, onun yerine kafasını dinleyerek kendi ile başbaşa iftar yapmak.
dipdibe kalabalık bir sofrada oturmuyorsundur ve sandalyene yayılmışsındır.
sofranı da donatmışsındır kendince.
sakin ve dingin bir iftar gecirirsin.
benim gibi bir çok kişinin yaşadığı durumdur. işten eve yorgun gelirsin niyetlisindir. tek başına yaşadığın için yemek yapanın da yoktur. Apartman sakinleri ise o kadar senelik komşu olmalarına rağmen bir tas çorba bile getiren olmamıştır. işten geldiğin zaman zar zor yemek hazırlamaya başlarsın. istanbul için iftar vakti 19:30 dur ancak senin için saat 20:00 dir. işte böyle bir şeydir tek başına iftar açmak.
yalnızlığı hissedilen anlardan sadece bir tanesidir.
yemek süresi çok kısa sürer. tek başına olunca sohbet de olmaz, yemek sonrası çay da içilmez, yenen tatlının bile tadı tam olarak alınmaz.
bazen işim nedeni ile yapmak zorunda kaldığım şey.
ama nefret ettiğim de şey. dün mesala bi lokantaya gittim iftar için ve:
- beyfendi kaç kişiniz?
+ gördüğün gibi.
- beyfendi şu tek kişilik masaya alsak sizi. burası 4 kişilikte.
+ görüyorum canım 4 kişilik olduğunu da oturdum artık. bak bi sürü de boş yer var daha.
yani gittiğime gideceğim pişman oldum. adam tek kişiyim diye bana hastalıklı adam gibi davrandı. lan behey ibne, bi sorsana niye yalnızım. görevdeyim ve ailemden uzaktayım. görevim gereği de kimseyle lokantaya gidemiyorum. biliyor musun bunu?
yani zor bi durumdur ve psikolojiniz bozulabilir. allah kimsenin başına vermesin böyle bir durum.
ic burkar, sevdiklerinizle actiginiz oruclar akla geldikce de iciniz burum burum burulur. bogaziniz dugumlenir belki de. aglayasiniz gelir ama "her iftarda da aglanmaz ki" der, bos verirsiniz icinde bulundugunuz duruma.
tek başına sahur yapmaktan biraz daha iyi bir durumdur. zira kendinizi ödüllendirmektesinizdir o an. fakat sahur durumunda hep uykunuzu bölmüş, hep sıcacık yatağınızı terketmiş, hem de o halde sofrayı kendiniz kurmuşsunuzdur, yiyesiniz olmaz, hatta üşenirsiniz, iftara yakın deri koltukları bile kemirmeye başlarsınız.
acınası zor bir gurbet hayatının göstergesidir, ana baba uzak bir şehirde, sen tek başına, 4 zeytin bir ekmek takılırsın, evin orta yerinde saipsiz bir şekilde ve aklına takılanlarla birlikte.