kafayı istediğiniz kadar dinleyebilmenizi sağlar. hele ki yorucu bir işte çalışıyorsanız, eve gelip tv karşısında, yalnızlığın verdiği huzurla uyumak kadar tatlı bir şey yoktur. tek sıkıntı ev yemeklerine hasret kalınmasıdır. zamanla kabızlık görülebilir.
asosyal kesimin tercihidir. bir süre sonra psikoloji bozulur, tırsar lan insan. arkadaş arar insan. hee yalnız kalıyorum ama her akşam kafa dengi arkadaşlar geliyo falan diyorsan iyidir o zaman.
iyi yanları da kötü yanları da olan durumdur. akşam dokuzdan sonra evde hayat durur. şükret ki net falan var dış dünyayla bağlantın var. ama imkanları kısıtlı gezecek pek bir yeri olmayan şehirdeysen iş vahimdir. herkes sahil kenarında küçük kendi halinde bir şehirde kalacak değil.
sonra bakarsın telefonun rehberine konuşacak arkadaş ararsın... olmadı televizyonu karıştırırsın izlenecek bir şey buluyorsan ne ala. ya yoksa? işte ulan uyusam mı dersin. yok o da olmaz. sonra yarın bundan daha az sıkıcı bir hayatın umuduyla geceye gözlerini kapatırsın.
(bkz: tecrübeyle sabittir)
konuyu yalnizlik degil de ozgurluk kapsaminda tekrar degerlendirmek gerek aslinda. aksamlari benden sonra kimsenin yatmadigi, sabahlari benden once kimsenin kalkmadi gercegi bile sadece, yalniz yasamanin en guzel sonuclarindan biridir.
eğer yalnızlık senin tercihinse fevkalade bir şeydir. güzel bir çalışma masası, sessiz bir ev, kitaplar, dvd kurulu plazma tv, kitap kalitesinde filmler ve sen, bundan daha güzel bir şey var mı arkadaş... Devamlı çalışan ve sakinliği sevenler için güzel ama bu insan sıkıntısından kaynaklanıyorsa adalet ağaoğlu gibi sabaha kadar aynanın karşısında oturursun valla.
Sadece durmak istenir bazen,öylece durmak.Seslerden,ikinci,üçüncü kişilerin hayatınıza dahil olmalırından kaynaklanan rahatsızlıklardan kaçmak istenir.Keyiflidir önceleri.Yemek yapılmaz,su kafaya şişeyle dikilir,sarelle kutusu kaşıklanır,içine ekmek batırılır,arkadaşlar eve çağırılır.Sonra sıkılmaya başlarsınız,geldiğinizde bir merhaba diyen,beraber çay içebileceğiniz birini ararsınız,durmak anlamsızlaşmıştır artık.
yalnızlık arasıra tercih edilebilir bir durum olduğunda mükemmeldir. fakat sürekli hale geldiğinde hem o an için, hem de gelecekte bir başkasıyla yaşamak için oldukça zordur. kendi yaptığı gürültüden fazlasını kaldıramaz olur insan. iç hesaplamalar yüksek sesle yapılır rahatlıkla. değişik alışkanlıklar edinilir.
(bkz: eşyalara isim takmak)
yine de " bu neden burda, bu buraya mı konur, ne yesek acaba" gibi soruların gündemde olmadığı bir hayatı yaşamak geçici bir süreliğine tecrübe edilmesi tavsiye edilen durumdur.