tek başına yürürken, demlenirken, müzik dinlerken ve daha sayamadığım milyon tane işte tek başınıza mutlu olabilirsiniz. ama o gece vakti, o yatak... tek başına mutlu olabilen insanı bile ağlatır, düşüncelere sevk eder. bütün gün neler yaptığını anlatamadıysa kimseye, mutsuzdur o insan.
hayallerle yaşamasını bilen insandır. içine kapanıktır , kendince küçük uğraşları vardır. zaman zaman kendi kendilerine bile gülerler biz onların deli olduğuna inanmaya başlarız ama işin aslı hiçte öyle değildir.
aklıma hep robert de nironun oynadığı heat filmindeki diyalog gelir. de niro terastan şehri izlemektedir. hatun yanına gelir ve sorar:
- hatun: yalnız mısın?
- de niro: yalnız değilim, kendimleyim.
geçici bir süre mutlu olabilen insandır.
kapıyı hep kendin açman koyar bi süre sonra sana.
evdeki her sesi dinlersin.
komşunun müzik zevkinden nefret edersin.böyle devam eder bu.
bir hafta hadi en fazla bir ayla sınırlı olan durumdur. benim kimseye ihtiyacım yok, efendime söylim ben kendime yeterim gibi artistik söylemlerin lüzumu ve gereği yoktur.
herkesin arada yalnız kalmaya ihtiyacı var ama uzunca bir süre yalnız kalamıyorum ne yazık ki. olmuyor yağni yapamıyorum. hem ne demişler "yalnızlık allaha mahsustur." heh şöööyle, gel otur yamacıma.
iç dünyaları çok geniştir ayrıca toplum tarafından hiç anlaşılamamıştır. birilerinin onu fark edip fark etmemesi konusunda hep ikilemde kalmıştır. antisosyallikle karıştırmamak lazım sosyal olmak sadece insanların içine karışmak değildir.
sayısı az olmayan insanlardır ama anlaşılmaları her zaman zor olmuştur mesela her çağrıldığı yere gitmek istemez bu tür kimseler en sevdiği arkadaşını bile arayamaz görüşelim diye o mutludur o yalnızlığı sevmektedir evine gider kitabını okur dizisini izler sözlükte yazar onun için öncelikler bunlardır bıraksan 1 hafta evden çıkmaz ama bunun nedeni sadece kişiye endeksli değil çevresine de endekslidir. yaşadığın çevredeki insan profili ne kadar seninkine benziyorsa sende o kadar mutlu olabilirsin onların yanında ama her görüştüğünde canını sıkan birşey olduktan sonra sende kendi kabuğuna çekilip kendi önceliklerini belirlersin doğru yol mudur bilmiyorum ama ben çok mutluyum böyle.
Burada bahsedilenin "her zaman" için geçerli olması gerekmez.
Kişi, başkaları topluca bir yere gitme planları yaparken tek başına kalmayı isteyebilir. Odasına geçip güzel bir kitaba sokulabilir, kendince notlar alırken mutlu olabilir. Yağmuru fark edip pencereyi açabilir, elini uzatıp ıslanmasıyla mutlu olabilir. Öylesine bir günde şarkı söyleyip dans edebilir, ellerini iki yanına açıp dönmekten zevk alabilir... Yahut kalabalık bir sokakta bir başına dolaşmanın keyfini sürebilir.
Örnekleri çoktur, bazen koca salonda tek başına film izlemek de bunların arasındadır.
Aslında, insan kendinden nefret etmiyorsa, yalnız kaldığında mutlu olabilmelidir.