sadece akp döneminde değil başka partilerin (chp, dp, anap) dönemlerinde de tek başına iktidar ortamının ülkeye pek yaramadığını görüyoruz.
illa koalisyonu destekliyorum gibi düşünülmesin ama onda birkaç partinin yönetimi söz konusu olduğu için en azından birbirlerinden farklarını ya da iyi oldukları noktaları daha iyi anlayabiliyoruz. tek başına iktidar olma durumunda ise doğru düzgün muhalif etki olmadığından o parti belli bir süre sonra nasıl olsa tek hakim benim deyip yolsuzluktan otoriterliğe, kendi görüşünü dayatmaktan bütün kamu kurumlarına sirayet etmeye kadar her türlü durumu istediği gibi yapabiliyor. oysa diğer durumlarda bu söz konusu bile olamıyor.
aslında bugün erdoğan'ın beyninde yatan psikoloji de bu durumun getirdiği bir psikolojidir. nasıl olsa tek hakim benim ya!! ben ne dersem o olur, halkı istediğim gibi yönetirim tarzı söylemlerin arkasında yılların tek başına iktidarlığının vermiş olduğu güç ve alanda tek hakim benim düşüncesi yatıyor.