kederli zamanlardaysanız eğer içmelerin en güzelidir aslında. çünkü yanınızda ne siz ağladığınızda sizi susturmaya çalışan biri vardır,ne içkiyi fazla kaçırıp oraya buraya kusan, ne de aynı anda sarhoş olup fazlaca konuşan biri.
hareketlerinizi kontrol etme zorunlulu yoktur. saçmalamakta sınır yoktur. gözyaşı vardır. öfke vardır. sadece sizin sevdiğiniz ve istediğiniz şarkılar vardır. gerçekten efkarlıysanız yalnız başına içmek, kendinize yapabileceğiniz en kıyak jestlerden biridir.
tek başına değildir o, karşısında birisi vardır oturan,
ya yüzü gözünün önündedir ya da sesi kulağındadır,
belki de tenin kokusu üzerindedir, ama tek başına değildir..
kadehini kaldırır hayalindeki o'na.. sağlığına..
hayatta yapılacak o kadar şey var ki,
insan unutuyor çoğu zaman,
bir kendisinin olduğunu.
aslında bir sen varsın,
sadece senin var olduğunu anlarsın bir sevgiliden ayrılınca,
her biten aşkta, her biten bağlanmışlıkta, her biten inançta.
birşeylerin sana hatırlatması gerekir, bir senin olduğunu.
nefes alışlarını saymadığın gibi,
yaşadığın günlerin yılların sayısını da unutursun,
kutlama yapan arkadaşların olmasa.
tek başına içişler, birbaşınalık göstergesi sayılır.
yalnızlık belirtisidir, bira şişesinin kağıdını usulca yırtarsın,
aklının nerelerde olduğunu bilmeden, düşüncelerini tutamazsın.
şişeni masaya her vurduğunda daha bir tok gelir o ses,
her seferinde, daha, daha.
tekelci dayı ile ahbap olursunuz,
her gün alınan iki bira, bi paket fıstığın fiyatı ezberinizde.
depozitolu şişelerin şıngırtısı gidişlerinizin,
dolu şişelerin neşeli sesleri gelişlerinizin komşusu.
hiçbir şey düşünemeyecek kadar yalnızsanız,
alkolün size verebileceği başka birşey yoktur.
yalnız kalmış, kalabilmişseniz, tadını çıkarmalısınız
her yudumun.
belki şair olursunuz
kaleme koşar.
belki ağlarsınız
ölen annenizi hatırlar.
belki kin kusarsınız
tek edip giden
babanıza küfredersiniz.
tek başınayken gelen duygular
kendini göstermek için izin istemez.
gaddar ve densizdirler.
bizse
tek başımıza
onlara
"dur!"
diyemeyiz.