lozanda "adalar bizim ama istendiği zaman yunanistan işgal edebilir" diye bir hükümmü var? yani lozan imzalanınca normalde bizim olan ama yunanistana yakın adalar verilebiliyor..
mesela falkland adası da arjantin in dibinde ama ingiltereye bağlı. 1982 de arjantin ilhak etmeye kalktı ingilizler 16 saatte anasını s...ler.
lan bu kadar cehaleti dünya ortacağda bile görmedi bizim günahımız ne ki 21. yy da bunu bize reva görüyorsun ey güzel allahım?
Aklıma takılan bir soru. Arap hayranı olan vatandaşlar neden bir Arap ülkesinde yaşama hayali kurmaz? Bu hayali gerçekleştirmek için ellerinden geleni yapmazlar?
Söz veriyorum engel olmayacağım. isterse cep harçlığı bile verebilirim.
Annesini sevdiğim seni. Şu tipler demokrasiden bahsetmiyor mu...
Edit: kralına ulaştır. ileri demokrasilerdeki ifade özgürlüğümü kullandım. ifademde en ufak hakaret yok, olduğunu iddia eden de aklını kaybetmiştir veya kötü niyetlidir.
Hani hiç birimiz istemeyiz ve rahatsızlık duyarız ya. Dibimize geldiğinde gitsin diye kol, kanat çırparız. O Da inatla gitmez bir türlü, işi gücü mide bulandırmaktır. Tam olarak böyle bir şey işte...
buna kalsa sadece başörtülü ve muhafazakar insanlar mağdur edilebiliyormuş ülkede geri kalan hakkı yenen kim varsa ya kemalist darbeci, ya fetocu darbeci.
fransızların bir atasözü var "hırsıza hırsızlığını hatırlatmassan sana ahlak öğretmeye kalkarmış" derler. bu da tam o kalıp işte.
--spoiler--
Vergimin izmir'e hizmet olarak kullanılmasını istemiyorum.
--spoiler--
Cehaletle savaşmak büyük dert ama napalım işte, savaşıyoruz ki meydan böyle cahillere kalmasın. Bilal'e anlatır gibi anlatıyorum;
izmir vergi ödeme oranı en yüksek olan şehirdir. Yani Vergiye mükellef vatandaşların oran olarak en çok vergisini ödediği yerdir. Mesela istanbul'da nüfus yoğun olduğu için vergiye mükellef daha çok vatandaş vardır ama bunların diyelim ki %60'ı vergilerini ödüyordur. izmir'de ise bildiğim kadarıyla bu oran %85'in üzerinde, %90 civarlarında.
Yani birileri yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık, yandaşların vergi borçlarını silmek ile uğraşırken izmir halkı vergilendirilmiş kazancı kutsal görüp vergilerini ödüyor. Böylece kim kime yük oluyor? Tüm vizyonu makarna yemek ve kömür yakmak olan bir kitle ne üretmiş ki izmirli onlara yük olacak? Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği notlara göre; izmir Büyükşehir belediyesi'nin kredi notu Türkiye cumhuriyeti devleti'nin kredi notundan daha yüksek. Birileri sırtını katarlılara dayamış, yoksa bir parça ekmek alacak paraları Yok.
Bizce de Yozgat, Bayburt, Trabzon, Erzurum bize yük olmasın. Biz bu şehirlerin yükünü çekmek zorunda değiliz. O yüzden yerel yönetim (özerklik demiyorum, bilmeyen açıp baksın yerel yönetim nedir) gelse bizler için daha iyi olur.
Bugün de bir cahile gerçekleri anlattık. Zerre anlayabileceğini sanmıyorum ama vesileyle belki siyasi görüşü daha şekillenmemiş, apolitik birileri okur, öğrenir diye yazıyorum bunları.
Yalnız ben böyle bir şey iddia etsem, sonra birileri çıkıp tüm gerçekleri çatır çatır yüzüme vursa utancımdan 3 ay evden çıkamam. Nasıl bu kadar pervasızca utanmadan yaşayabiliyorlar? Hususunda dumur oluyorum bazen.