bir arkadaşımın nickinde sevgilisine olan aşkını anlattığı satırlar aynen şöyleydi; bebeğim ben o yangın anında kıracağın cam olsam bir an bile duraksamadan hiç acımaksızın kır beni bıdı bıdı... ve tabi ayrılıkla bitti bu aşkın akibeti. adam camı kırdı mı kırmadı mı onu bilemiyorum tabi *
otobüslerde camın üstünde olan uyarı yazısı. ama bu nasıl bir ironidir ki imdat çekiçinin yerinde yeller esmektedir. yani tehlike anında camı kırınız yazısı sadece yolcuyu gaza getirip kafa darbesiyle vurmasını istemektedir. deneyen olursa pekmezi akıtır diye üzülmez o pekmezden çok güzel reçel yaparım diye sevinir bunlar.
insanı tehlikeyi beklemeden kırmaya iten yazıdır kendisi.Çünkü merak eder insan nooluyo acaba kırınca diye.Hastanelerde yangın alarmları vardır tehlike anında camı kırıp basınız diye yazar.Benim canım hep basmak istemiştir o düğmelere nedense.Garip bi çekiciliği var işte...
resmii kurumlarda görülen yangın alarmı panolarındaki yetersiz bilgidir. zira, camı kırdık da bir düğme vardı ne oldu ona? ya bir de okullarda filan izinsiz kullananlar cezalandırılacaktır yazıyor ya, direk piçliğe sevkeder insanı.
otobüsle seyir yaparken görülebilecek yazı. fakat hep düşündürür ulen o camı nasıl kırarım ben diye. en iyisi şöfore dua etmek. allah kaza, bela vermesin.
tehlike anında bu cümle aklınızın ucuna bile gelmez, içten gelenlere göre cam mı kırılır, kapımı bilinmez ama
"tehlike anında ne yapacaktım lan ben denmez" denmez bu kesin! *
yeni otobüslerde'' beyaz bölmeyi sökünüz,kolu çekiniz ve sağa doğru çeviriniz'' talimatları eklenen ve işlemi uzattıkça uzattıkları hadisedir. işlemi yapana kadar tehlikenin geleceği varsa gelmiştir ya da tehlike geçmiştir.