izmir’de market işiyle uğraşan bir kişi, iddialara göre tefecilerden aldığı borcun 10 katını ödemesine rağmen ölüm tehditlerinden kurtulamadı. Çareyi Ankara’ya taşınmakta gören esnaf, kendisini burada da bulan tefecilerin tüm mal varlığını zorla elinden almak istediğini söyledi.
Kuşkusuz önceden güzeldi. Fakat şu an çok riskli bir iş. Çünkü eskiden ödemeyen kişi sayısı azdı ve diğerlerini korkutma amaçlı zarar verebiliyordunuz, şimdi ödemeyen o kadar fazla ki zarar vermekle bitmez ve artık fazla göze batarsınız. Bu yüzden eskisi kadar kalmadı bankalar haricinde.
Salgın ve olağanüstü yönetim başarısı nedeniyle şahlanışa geçen ekonomimizden herhalde(!) tefeciler sokakları ilanlarla doldurmaya başlamışlar. Üstelik açık açık adları telefonları da yazıyor.Tanrı kimseyi ellerine düşürmesin.
bi ara ciddi ciddi aradim. gerçekten mali olarak çöküntü icindeydim. bulsaydim ciddi ciddi alacaktim. etrafimda bu tiplere bulasan insan yok internetten de arastirilmiyo boyle şeyler. mecbur bulamadim. sonra allah yardim etti de kurtuldum o mali bozukluktan.
Herkes birşeyler yazmış ama kimse sistemin nasıl işlediğini yazmamış.
Onu da ben yazayım bari.
Öncelikle faktoring şirketleri ile tefecilerin uzaktan yakından alakası yoktur.
Faktoring kuruluşları kurumsal ve resmi çalışan denetime tabi firmalardır.
Pek çok büyük şirket faktoring kuruluşları ile çalışmaktadır.
Tefeciliğe gelecek olursak.
Tefeciler sanılanın aksine öyle herkese para vermezler.
Aldiği borcu karşılayabilecek kadar malı mülkü olupta nakidi olmayanlara para satarlar.
Tefecilikte faiz diye bir şey yoktur.
Faiz yerine "yavru" vardır.
Sistem şu şekilde çalışır;
Tefeciden gidip 100.000 tl aldınız.
Bunun bankadan kredi alır gibi geri ödemesi olmaz.
Tefeci size 100.000 verir, bunun karşılığında sizden her ay para alır.
Örnegin aldığınız parayı yüzde 7 ile aldıysanız tefeciye aylık 7000 tl ödersiniz.
Bu ödediğiniz paraya yavru adı verilir.
Bu yavruları ödersiniz ama aldığınız 100.000 hep sabit kalır. Ne zaman 100.000 i ödersiniz yavruları ödemekten kurtulursunuz.
Ha bu arada 100.000 alayım bir ay sonra 107.000 öder kapatırım derseniz yanılıyorsunuz.
Hiçbir tedeci 1 aylık para vermez. Verse bile çok yüksek faiz uygular.
Örnegin 100.000 alır 125.000 ödersiniz.
Burada tefe sistemine giriyorsanız yüzde 5 lerle, 7 lerle para alabilmek için en az 1 sene yavru ödemeniz gerekir.
Umarım sistemi anlatabilmişimdir.
Hayırlı tefeler.
Edit:
Ilaveten hala anlamayanlar var.
Yukarıda örnek verdiğim "100.000 tl yüzde 7 faiz, 1 sene için 184.000 lira yapıyor bunu 12 ye bölüp ödeyeyim" deme şansınız yok.
Sistem o şekilde işlemiyor.
Bankadan kredi çekemeyenlere faizle para veren kişi.
Ne kadar masumane değil mi kara gün dostu gibi sanki.
Oysa kanuna göre finans kurumlarından başka kişilerin faizle kredi vermesi yasak.
Peki hiç düşündün mü niye yasak?
Belli bir sıraya göre açıklamak isterdim ancak konu o kadar karışık ki spontane anlatmak gerekecek.
Şimdi bu kişiler öncelikle tefeciliklerini yasal bir ticaret kılıfı altında gizlemeye çalışan kişiler. Kuyumcu, telefoncu, nalbur, galerici, emlakçı, hububat toptancısı, besici gibi.
Ancak bu kişiler esasında bir ticari faaliyet yürütmüyor. Aynı tabela şirket gibi. Örn; pasajlarda yerin yedi kat dibinde tezgahta göstermelik iki-üç parça altın duran kuyumcular, galericiler sitesinde dükkan önünde pis, çamurlu, hurda arabalar olan dükkanlar... hepsi tefeci. Sen gerçek bir galerici olsan dükkanın önüne koyduğun arabanın albenili olmasını istersin içini dışını temizler parlatırsın değil mi?
Evet, şimdi gelelim nasıl çalışıyorlar?
ihtiyaç halindeki kara listedeki kişileri bulup tamamen dostane bir görünümle banka faizinden biraz fazlaya senetle para veriyor. Bu parayı verirken bir de mal satmış gibi fatura kesiyor. Senetleri de borcun bitince veririm diyor. Atıyorum 10.000 liraya 14.000 liralık senet vermiş olsun.
Tefecinin ağına düşen kişi bir senede borcunu kapadı diyelim. Senetleri almak için geldiğinde tefecinin yüzü değişiyor. O dost yüzü kayboluyor. Birtakım kolpadan hesaplamalarla "senin o ödediğin anaparaydı, daha faizi duruyor icraya veririm" diyor veya daha ilk başta parayı verirken icra dairesinden muvafakatname istiyor. Yani normalde bir kişinin maaşının 1/3ünden fazlası haczedilemediğinden örn; 2.000 lira maaş alıyorsa 1.500üne muvafakatname verdiği zaman alacaklı maaşın 3/4üne çökebilecek anlamına geliyor. Aslında en başta buna muvafakat veren icra memurunu sikmek lazım ya neyse.
Bir kere elini kaptırdıktan sonra kolunu kurtarman imkansız. Yamyamlığın sınırı tamamen tefecinin hayal gücüne kalmış. Borca karşılık evini arabasını kaptıran adamlar, namusunu oyuncak eden kadınlar vs. Vs.
ilahi komedya'da bile cehennemin en dibinde tasvir ediliyordu tefeciler. Hiç bulaşmayın.