düzgünce katlanır, başkalarının içinde hediye verdikleri dandik parlak kağıtlarla kaplanır, köşeleri sıkıca bantlanır ki açılmasın, ha açılmaz mı, açılır tabi. sonra alınır ve kalbin ve aklın en üst rafına kaldırılır.
bir gün deprem olur evdeki her şey başa yıkılır ve o tozlu aşk yeniden tepene iner. hay aksi dersin, üstünü başını bile çırpamadan çoktan aklına düşmüştür.
kendinizi tozlu raflara koymanızı gerektiren, aynada karşılaşılan suretle yüzleşmekten korkan, kendi olmaktan çıkmış bir insanın kalbinin tadilatına başlama sebebidir. çok kan kaybedebilir belki ama başka türlü de dönemez eskisine. ve çoğu zaman kaçınır insanlar bundan yaralarını sarıp sarmalayıp bir kuru öpücükle geçeceğinin avunsutusunu iliştirmişlerdir beyinlerine.*