tam da family guy'ın yapımcısından* beklenen bir mizah. family guy ve The Cleveland Show un bel altı mizah anlayışı kullanılarak bir ayıcığın izlemesi keyifli hale getirildiği zaman geçirmelik hoş bir film olmuş. devam filminin gelecek olması da ayrı bir güzel. bu arada family guy ı bildiği halde bu filmin afişinin üzerinde kocaman family guy'ın yaratıcısından yazmasına rağmen küçük çocuklara izletip sonra da çocuk filmi değilmiş ki bu diyenleri kınıyorum. bu hataya düşme ihtimali olanlar için uyarı niteliğinde aşağıya spoiler içinde yazıyorum ki başka taze zihinler yetişkin içerikle kirlenmesin;
--spoiler--
bu film çocuk filmi değildir. lütfen küçük çocuklara izletmeyin.
--spoiler--
merkezi ankara'da olan bir koleji vardır bunların. burada okuyanlar, buradan mezun olanlar falan ayrı bir statüde zanneder kendini. yükseliş forever halbuki.
Aziz Kedi'nin ''Başarı ve Mağlubiyet'' konuşması benim için çok ayrı bir yeri olan, TED'in en iyi konuşmasıdır. ikinci olarak, Ken Robinson'ın ''How schools kill creativity.'' adlı konuşmasını beğenirim.
--spoiler--
dünyada bir çocuğun dileğinden daha güçlü bir şey olmadığından emin olabilirsiniz. bir apache helikopterinin dışında. apache helikopterinde makineli tüfek ve füzeler vardır. inanılmaz etkileyici silahların birleşimi, tam bir ölüm makinesidir.
--spoiler--
(bkz: how i met your mother) dizisinde başroldeki karakterin adı. marshall, barney, lily ve robin karakterlerinin arkadaşı. Sonu her ne kadar hüsranla bitmiş de olsa seni bir zamanlar sevmiştik be ted.
türkiye'de gerçek eğitim verdiğine inandığım tek kurumdur. yabancı dili de diğer ana dersler düzeyinde öğretmektedir. ayrıca sosyal aktivitelerde de oldukça başarılıdır. bir tedli olarak diyebilirim ki; tedli olmak ayrıcalıktır.
Küçük bir çocuğun dileği sonrası en sevdiği oyuncağının canlandığı ve kendisinin en yakın dostu olduğu komedi filmi. Başrolde Mark Wahlberg VE mila kunis bulunuyor. Ayı ted'in seslendirmesini alf tadında tonu ve karakteriyle Seth MacFarlane yapıyor.
Canlanan oyuncaklar orjinal bir hikaye olmasa da bu sefer çocukları eğlendirmek için değil bizi eğlendirmek için canlanıyor olması ve günümüz dünyasına uyum sağlamış bir varlığa dönüşmesi orjinal olmuş. Seks üzerine esprilere fazla gidilmiş olması (bana salakça gelse de) bence artık sadece Amerikanın değil dünyanın güldüğü bir konu oldu; filmin bu yönünü sevmedim. Bu ve finali haricinde herşey güzeldi sonuna kadar eğlendirdi. Anlatıcının esprilerine de bayıldığımı söylemeden edemeyeceğim özellikle filmin başlarında yazılar öncesi cümlesi şahaneydi. Giovanni Ribisi sevdiğim bir oyuncu daha iyi rolleri ve filmleri hakediyor.
