günde 5 defa tokatlasan yüreğinin soğumayacağı bir karakterdir. canlandıran aktöre lafımız yok ne yazılmış ise onu oynuyor. bir yanında barney gibi dizi tarihinin en baboş karakteri diğer yanında marshall gibi dengelilik ve dengesizlik arasında gidip gelen bir karakter önünde robin gibi kayışı koparmış bir karakter ardında lilly gibi kabına sığmayan bir karakter varken sen neden bu kadar mıy mıy bir karakterdin ki ted mosby..
ancak strawberry nin de dediği gibi bunun veya diğer ana karakterlerin isimleri duyulunca insan özlemiyor da değil. her karakteri şahsına özel bir dizi idi.
'the one' arayışında olan dizi karakteri. oldukça duygusal bir o kadar da salaktır.
stella aptalı için yaptığı (kareteci kocanın kadından ayrılması, kadının gelip "kocamla konuşsana xd" demesi) takdire şayandır.
sevginin ne olduğunu bilen bir karakterin "benim bağlanma sorunlarım var ehe" diyen Robin'den medet umması beni sinir krizlerine sokuyordu. anneyi anlatırken dahi robin'den aşkla bahsediyor olması dizi finalinin çirkinliğine bir işaretti bence.
evlenip hayatını düzene sokma isteği Marshall-lily çiftinin özenilecek kusursuzluğundan kaynaklı.
zaten kim öyle bir ilişki istemez ki? aferin ted. ama robin'den lily olmaz.
sorry bro.
--Just physics marshall. If buttom blak is move, top blank is move too...
(marshal ın kız arkadaşıyla ranzanın alt katında fingirdeşirken üs katta ki havayı özetleyen diyaloğu.)
çok komik bir karakter olmasa da, "the one" arayışlarıyla, her söyleneni düzeltme alışkanlığıyla, hayranlık uyandıran kıyafet kombinasyonlarıyla, şekil vermesi saatler süren saçlarıyla, sarhoş halleriyle, duygusal, romantik aşık havalarıyla dizinin vazgeçilmez karakteridir. herkese ted gibi bir eş lazım dedirtecek cümleleri kuran kişidir.
ben bu herifi hiç sevmezdim.
esas aşkı robin oldugu halde your mother diye ortalıkta gezmesini samimiyetsiz buluyordum.
oysa şimdi adını görünce özlediğimi farkettim.
ted mosby bile geçmişe dair özlenen good old daysin bir parçası olmuş.
nostalji böyle bir şey.
