bazı konulara olabileceğini düşünüyorum. şöyle ki insan bir olayı yaşar bunu bilinçaltında depolar ve bilinçaltı dediğimiz şey bizim izlediğimiz filmlerden tutunda derdinin dinlediğimiz arkadaşımızın, okuduğumuz kitabın failiymişçesine tüm bunları bilinçaltına atıyormuş. yani sanki tüm bunları biz yaşamışız gibi içselleştirip davranış geliştiriyor, bir yerde tecrübe etmiş gibi oluyoruz işte bu nedenle neden olmasın diye düşünüyorum.
(bkz: çok okuyan bilir) sözünün yanlışlığını dusunduren sorunsaldır. Nedeni ise bir yeri bir kitapta okursanız ancak tahmin edebilirsiniz, gözlerinizle görürseniz bilirsiniz. Tecrübe de bunun gibidir.
tecrübedeki asıl konu, başa gelen durumda gösterilen tepkilerin depolanıp, aynı ya da öncekini çağrıştırıcı durumda bu defa ne yaptığın ve bunu neyden etkilenerek yaptığınla ilgili olmasından dolayı okuyarak elde edilebilecek bir şey olmasa gerek. okuyarak ancak bilgi edinilebilir. tecrübe de bilgiye göre çok daha yavaş ilerlediği için okuyarak tecrübelenme bizi oldukça geriye iter.
uzun lafın kısası, bilgi eşittir malzeme iken tecrübe eşittir üründür.
tecrübe çoğu zaman yaşadığımız, yaptığımız hatalardan bir ders çıkararak kendimize kattığımız yaşanmışlıklardır. bu bağlamda bakacak olursak, tecrübeli şahıs bir konu hakkında düşüncelerini birisine sözlü anlatması dahilinde karşı tarafa ne katabilir ? ya da şu sözlükte her gün bir çoğumuz bir sürü konuda tavsiyeler, öneriler alıyoruz, daha önce yapmadığımız önemli bir işi ileride zorlanmadan yapabilmek adına okuyarak bilgi sahibi olmaya çalışıyoruz, söz konusu tecrübe yaşanmadan edinilebilir mi ? edinilebilirse yaşanmaya oranla etki etme yüzdesi ne kadar olabilir ? üzerinde düşünülmesi gereken bir konu bence.
