gerçek olmayan önermedir. 4 yaşında tecavüze uğrayan, 8 yaşında hayatı kararan çocuklar da mı meyilli. insanların uçkuruna düşkünlüklerinin suçunu başkasına atmasıdır bunu dillendirmesi.
ps: (bkz: başlık başa)
Gerçek bir tecavüz ile tecavüz fantezisi arasındaki farkı ayırd edemeyerek, her iki tarafın da kasten ve isteyerek sanki tecavüzmüşcesine seviştiği fanteziyi yapan kişilerin tecavüze meyilli olduğunun ileri sürülmesidir. Ayrıca; yaşı küçük ya da akıl sağlığı yerinde olmayan kişilerin iradesi söz konusu olmadığı için bu kişiler için hiçbir surette ileri sürülmemesi gereken çıkarımdır.
tecavüze uğramış insan söylemidir. böyle büyük travmalarda insanın kendinde suç bulması oldukça yaygın olarak görünen bir davranış şeklidir. savunma mekanizması da denilebilir.
laf attığı kız için "bunların hoşuna gidiyor" savunmasını yapan maganda görüşünün bir başka versiyonudur. Konuşabilseydi, bir meşe odunu bile bunun saçmalık olduğunu söylerdi...
doğru ya. zaten tecavüz hep bizim zihnimizde canlandırdığımızdan ibaret. kimse zorla öz kızına, kardeşine tecavüz etmiyor. hep top, şeker peşine. biz neden hatta tecavüze uğrayanlara kadınsa orospu, cinsel tercihi farklıysa ibne demiyoruz. iyice rahatlasın bu konuda insanlar. bugün hazır herkes de kafasına göre fatmagülle oyalanıyorken, tecavüzü meşru yapalım amına koyim.
dikkati üzerime çekeyim de nasıl olursa olsun düşüncesine sahip mongol bir trollün dile getirebileceği tespit.
sırf tecavüze uğradığı için intihar etmiş kaç bin kadın var bu ülkede biliyor musun, umrunda mı senin?
(bkz: bu adam gerçekten fazla olmaya başladı)
(bkz: çıkarın bunu dışarı)
Başlığı açan yazarın hangi akla hizmet açtığı muamma. Fakat dikkat çekmek uğruna rezil olmayıda göze almış olması lazımdır. başlığa gelince söyleyenin en kısa zamanda tecavüze uğrayıp *** bir daha düşüncelerinin alınması gereken önermedir.
sekiz yaşındaki çocuğu tecavüze meyilli olmakla suçlayan insan cidden tedavi görmelidir. buradaki yazarın düşünce özgürlüğü anlayışı, sekiz yaşında bir çocuğa tecavüz edebilecek kadar özgürlüğe sahip olduğunu düşünen hasta ruhlu insanla paraleldir.
pek yakında (başlık burada 2010 yılında açılmışsa da) devlet büyüklerimizin dillendireceği düşünce.
zaten, yargıda bu düşünceye ilişkin emsal kararlar var, onu geçtim bile...