bir insanın hayatının sona ermesiyle eş değer şeydir bana göre, buna izin veren aileninde, yargınında cezasını bizzat ellerimle vermek isterimde ne mümkün..
ciddi bir toplumsal sorunun hukuki boyutta da destek bulmasıdır.
burada yapılan bir yanlış edim -tecavüz- kadın için geride bırakılması zaten yeterince zor bir süreçken; toplumsal baskılar, "töre"ler ve ne yazık ki hukuki açıdan da bu evlilik için uygun altyapının hazırlanmış olması bu ülkede kadın haklarının ne kadar elim vaziyette olduğunu gözler önüne sermektedir.
Bir kadına yapılacak en büyük ceza sanırım.o adamı her gün görmek zorunda bırakmak Nasıl bir kafa.aynı şeyleri tekrar tekrar yaşatmaya kimsenin Hakkı yok.ailesi bekliyorsa da yazıklar olsun.
tecavüz mağdurunun anasını veya babası yada bu karara hükmeden her kim ise bizzat onu mağdurun tecavüzcüsü ile evlendirerek önüne kolayca geçilebilecek mevzudur. madem o kadar meraklılar sapık bir şerefsiz ile bir arada yaşanmasına kendileri gidip girsinler koynuna..
Zindanlara atılmaktır. Kör kurşunlara hedef olmaktır. Hergün, cımbızla parça pinçik edilerek ölmektir.
Kusmaktır... En yoğunundan...
Ölmektir... En acılısından...
Tüm manevi değerlerden, Allah' tan, dinden, imandan, aileden, kaderden, kara yazgıdan nefret etmektir.
niye her gün tecavüze uğrasın diye mi? bu tür olaylar gene muhafazakar toplumda olur. peki ama neden? çünkü kadın sadece maldır ve en önemli değeri de bekareti( yani onların değimiyle namusu) dur. bir kadının tecavüze uğramasını kadın üzerinden de görmezler ha, bu erkeği cezandırmadır. çünkü bakire kadın almamak zaten aşağılık bir eylemdir ve madem sen bunu bu konuma getirdin o halde alacaksın kafasıdır.
bu tıpkı mağazada bir şeye elin çarpar yere düşer ve kırılır ya, o artık işlevsiz veya değer etmez bir meta haline gelmiştir. madem öyle o zaman onu alacaksın derler. işte bu mantığı anlamak için kadına nasıl bakıldığını bu örnekte anlayabilirsiniz.
bu ceza aslında erkeğe verilmiş cezadır bu da bir gerçek. nedenini de anlattım aslında yukarıda.