allah belalarını versin bunların. birde aile ve sosyal politikalar bakanlığına bağlıymış. bir kereden bir şey olmaz diyen rezil aile bakanına mı yanarsın, çocuk tecavüzlerini önlemek için mecliste kurulması istenen komisyonun akplilerce kabul edilmediğine mi yanarsın, yoksa bu ufacık çocuklara tecavüz eden mahluklara mı. hepsi aynı bok. yedikleri boklar ortaya çıkmasın, kimse onlardan olduğunu anlamasın, oy kaybetmesinler diye tüm ahlaksızlıklarıyla direnmeye devam ediyorlar. allah topunuzun tez vakitte belasını versin. biatçı yobaz itler.
din elden gidiyor diye ağlayan köpeklerin yönettiği ülkede artık normal olan olaydır. "ama adamlar namaz kılıyo! dinsizler mi yönetsin ülkeyi?" bık bık bık... umarım bir gün götlerine soktukları vicdanlarını dışarı çıkarıp inançları ile yer değiştirirler.
geçmişin sağlık bakanı recep akdağ "tecavüze uğrayan doğursun gerekirse devlet bakar" şeklinde beyanda bulunmuştu, açıkça tecavüzü meşrulaştırıp devletin doğacak çocuğa bu kurumlarda bakabileceğini söylemişti, devletin baktıklarının da tecavüze uğrayacağını söylemeyi unutmuştu belkide.
elazığ'daki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı Harput Bakım, Sosyal ve Rehabilitasyon Merkezi'nin diğer adı, bu yurttan kaçıp jandarma tarafından bulunan S.E., B.E., E.K ve E.A. adlı 4 kız çocuğunun, jandarmaya verdikleri ifadelerinde 6 yıldır cinsel taciz ve şiddete maruz kaldıkları için kaçtıklarını söyledikleri kurum.
Bu kadar sapığın, yalancının, arsızın bulunduğu amma velakin yüzde doksan küsürünün müslüman (!) olduğu ülkemde artık bu haberlerin şaşırtmaması daha da çok korkutuyor beni. eskiden böyle bir haber çıktığında "nasıl olabilir böyle birşey" diye tepki gösterirken şimdi okuduğumda "vay be orada da olmuş" cümlesi kafamdan geçiyor ve sanki bu olaylar normalmiş gibi üç maymunu oynayarak hayatımızı devam ediyoruz ya işte en çok o koyuyor insana.
devletin bakım evinde bakılan kız çocuğu tacize uğrar, tecavüze uğrarsa bu devletten daha ne bekleyebilirsin ki gerçekten yazıklar olsun.
