en baştan edit: takip edecek satırların beşiktaş'la fenerbahçe'yle, yok efendim taraftarlıkla alakası yoktur.
"bir başkadır memleketimizin" herşeyi bir başkadır. sporu, futbolu, futbolcusu, futbolcusunun transferi de hakeza. tamam, haşa futbolcu alınır satılır mal değildir de, peki futbolcu emeğinin ticaretinin bir üslubu, usturubu olmamalı mıdır? ne o kulübüne haber vermeden: "ben falankesle anlaştım" ya da tersi oyuncusunun haberi olmadan "seni filancaya sattık" demeler.
satmıyorum/satıyorum (ya da satıyorum/alıyorum) diyen yöneticilerin ise en başta kendileri mal'dır*, ona hiç girmiyorum.
ilk defa yaşanmıyor bu ülkede yalan rüzgarına döndürülen futbolcu transferi hikayesi. film gibi vallahi, karışmayanı yok. ahanda rıdvan dilmen de konuşmuş: "benim de haberim var" diye. hakikaten hoca, bari sen söyle: gol olur mu?
bir de menejerleri var bu topçuların. adı menejer! sahte Jerry Maguire'cıklar sizi! show me the money! azıcık yol yordam yahu, hep ofsayttasınız. aşağıdaki sbs sorusu sizin için geliyor:
başlıkta adı geçen client'ınız(!) şimdiden sonra hangi takımda oynayabilir?
a)çalım attığı mevcut yöneticilerinin takımında.
b)yöneticisiyle anlaştık da "aldık" diyen adamın takımında.
c)kendisiyle anlaştık da "aldık" diyen adamın takımında.
d)istanbul büyükşehir belediye spor.
peki hangi takımda, ne yüzle oynayabilir?
ayrıca, sevgideğer kulüp yönetmemleri bu haliniz nedir? azıcık topuzu kafanıza vurun. kongrelerde, seçimlerde öz kaynak diye laf yapıp duruyorsunuz ya hani. işte bundan vazife, gidin futbolcular yetiştirin. ha, bu demek değil ki transfer yapmayın. fakat şu demek ki görgüsüzlük de yapmayın. tabağın size yakın olan kısmından kaşıklayın. ağzınızı şapırdatmayın.
tanım manım: şimdi mehmet topuz diye bir abi var. işte bu abi; yeter artık bu kadar anadolu, ben istabul takımında oynamak istiyorum diyormuş da, bunun patronları kendisini başka bir istanbul takımına vermiş. sonra bunun menejeri.. bu ne ya!?
