tebessüme sebep olan çocukluk anıları

entry40 galeri0
    15.
  1. ilkokul 3'e gidiyordum. o zamanlar bizim cevre okullardaki en büyük sehir efsanesi tuvalette bir ögrencinin bogazinin kesildigi hikayesiydi ki ömrüm boyunca okul tuvaletlerini kullanamama neden olmuştur bu.
    okulun son günleriydi * 3. dersten sonra bi sıkıştım, öyle böyle degil. kücük olsa neyse bir şekilde halledilir ama büyük işte. Tuvalalete gitmeye korkuyom, inadım inattır dedim dayandım son saate kadar.

    Okuldan bi çıkışımı bilirim formula arabaları bok yemiş yanımda. Bir gidişim, bir koşuşum vardı ki tabakhaneye bok yetiştirmek lafı heralde o gün arkamdan konuşanların bok yemesiydi. o köşeleri dönüşüm, sert virajlara korkusuzca girişim, o yığınla gelen insanlar arasından süzülüşüm hepsi birer efsane olarak anlatilacaktı ki. işte. işte o koşu, o güzelim koşu, o bok maratonu bana okulla ev arasındaki mesafenin en hızlı kaç dakikada koşulabilecegini öğretmekten başka hiç işime yaramadı.
    mücadelemi kapı önüne kadar sürdürdüm. evdekilerin işgüzarlığı, o defalarca üst üste basılan zilin ne anlama geldigini anlayamayışları benim bu satırları yazarken duydugum hüznün kaynagidir. sonra ne mi oldu? * **
    2 ...
  2. 14.
  3. Ne anlama geldiğini ancak 5 yaşından sonra öğrendiğim ve şu sıralar gördüğüm tüm erkek çocuklarına yaptırdığım şey.

    (bkz: goster bakayim amcalara pipini)
    2 ...
  4. 13.
  5. anaokulundayken ön dişleri çürük bir arkadaşım vardı. sürekli garip garip sesler çıkarıp beni korkutmaya çalışırdı. *. bir gün yine garip sesler çıkarıp üstüme üstüme gelmeye başladı benim de diğer kızlar gibi çığlık atıp ordan oraya koşuşturmamı bekliyordu; ama ben o kızlardan değildim. allah yarattı demedim yumruğu yapıştırdım yüzüne.**. o sırada öğretmen geldi, bana kızdı ve yemek yememe cezası verdi. aç kalmıştım. aynı günün sonunda evlerimize aynı yoldan gittiğimiz için beraber eve dönüyorduk ki siyah bir köpeğin bize doğru koşmakta olduğunu farkettik. üç buçuk atarak koşmaya başladık. şöyle bir arkamıza baktığımızda köpek yoktu. o sırada elimi tuttu gülümsedi, beni evime bıraktı*. yaklaşık 20 gün sonra hayatını kaybetti. * * *
    3 ...
  6. 12.
  7. 2.ye anaokuluna gideceğim zamanlar.. ananemlerdeyiz *.. merdivenlere sinmişim babam da karşıdan geliyor.. beni okula götürecek..
    baba: kızııım balım gaymaklım hadi..
    my: ı-ııııhh..
    baba: ama geç galıcaz kızıım..
    my: ben anaokuluna gitmeeeeem!
    baba: ?
    my: babaokuluna gidicem beeeaan!
    baba: ??!
    baba-kız aşkı işte..

    (bkz: beni babam doğurdu)
    6 ...
  8. 11.
  9. sınav sorusunda adresini yazınız diye bir soru vardı.
    cevap:okulun kapıdan çıkıyon, sola dönüyön, bi daha sola dönüp düz gidiyon, sağa dönüp bayırı çıkıyon, bayırdan iniyon, sağ taraftaki sarı apartman kat 4
    gerçektir.hoca bunu okuyup sınıfta kahkaha tufanı yaratmıştır. ben hariç
    yaş 8 di. o kadar trajik değil yani.
    3 ...
  10. 10.
  11. tebessümün yanı sıra aynı zamanda hüzünlendiren anılardır.
    o eski güzel günleri özler insan, dertsiz, tasasız ve çok mutlu çocukluk günlerini..
    1 ...
  12. 9.
  13. Çamaşur suyu içmek garip bir olay olsada başından geçen *bir insan için o an korkunç olsada aradan bir kaç yıl geçtikten sonra korkunun yerini güldürü unsuru dolduruyor.Çoğu olay için böyledir aslında ilk bilgisayarı bozuşumuz ilk reddedilişimiz o an çok üzücü olsada aradan zaman geçtikten sonra gerçekten güldürü unsuru oluyor efendim. gelelim benim çamaşur suyu olayına ;

    efenim daha beş yaşlarında çok şeker bir erkek çocuğuyken okulun verdiği heyecan'dan olsa gerek çok susamışım eve geldiğimde bu sorunumu ''anne bana su ver '' şeklinde iletmiştim kendilerine lakin kendisi çamaşır suyu biten komşuyla konuştuğu için bana pek kulak vermedi bende tezgahın üstündeki bir bardak dolusu çamaşır suyunu su edasıyla içtim efendim ardından ''acııııı , acı su buu'' diyebildiğmi hatırlıyorum.Ardından hastanede boğazıma girecek hortumu gördüğümdeyse ''ben bunu ağzıma almam'' demişim demekle kalmamışım bağıra bağıra söylemişim ne denli bağırmışsam artık doktorlar ikna olmuş ve midecığazımı yıkamaktan vazgeçmişler .Annem doktorların ''biraz daha içseydi soluk borusu tahriş olabilirdi''dediğini hala söyler.
    1 ...
  14. 8.
  15. Yavru iken aldigimiz kopegimizin, yine ortaokula gidecegim bir gunun oglesinde binecegimiz otobusun icine dalmasi. Otobusun icinde oturan tum yolcularin ayaklanip bagirmaya, ciglik atmaya baslamasi. Kadin yolcularin ayaga kalkmayi yeterli gormeyip koltuklarin uzerinde ziplamaya baslamalari. kopegimin sanki dumduz ova da kosarcasina dilini disari dusurerek yaptigi isten zevk aldigini gostermek istercesine havlamalarina devam etmesi. O arada otobus soforunun ayaklanmasi ve 'kimin bu kopek, hemen ciksin ortaya, atsin su iti disariya' diye heyheylenmesi. Bu arada benim milletin haline gulmekten yerlere yatar duruma gelmem ama 'kopek benim' demektende cekinmem. Ki millet cildirmis durumdaydi o anda linc ederlerdi beni alimallah! En sonunda soforun orta kapiyi acmasiyla kopek disari atabilmisti kendini.

    simdi aklima geldikce birak tebessumu bana hala kahkahalar attirir.
    3 ...
  16. 7.
  17. Ben daha çok küçük yeni yeni konuşmayı öğrenmiş bir çocukken sofradaymışık.Büyükbabam sütüme şeker koymuş, ben sinirlenmiş ve "O şekeri sütten ayıkla !!" demişim. Büyükbabam tabi ki yapamayınca "O zaman sütü sofraya döööök !" demişim. Büyükbabam dökmeyince de ağlamaya başlamış ve "sütü sofraya döööök !" diye bağırmaya başlamışım. Büyükbabam en sonunda sinirlenmiş sütü sofranın ortasına dökmüş. Ben de "Tamam şimdi de o sütü bardağa geri koy" demişim.
    3 ...
  18. 6.
  19. çocuklar sokaklardan henüz çekilmemiş. o vakitler sokakta bir şeyler yemek de pek bi güzel şey. yaşça benden büyük bir arkadaşım elindeki narı yerken bana da ikram ediyor. ben "sağol" demişim ama aynı anda elim "alayım" demiş. mahcub olmuşum.
    2 ...
  20. 5.
  21. yatma vakti geldiğinde abimin yorganı üstüne çekip "esens bak ben burda hamburger yiyorum cips yiyorum ama sana vermem." diye beni ağlatması. (bkz: ne aptalmışım) (bkz: ne safmışım)
    7 ...
  22. 4.
  23. bes yasinda ancak varim, köye gitmistik. benimle ayni yasta olan teyzemle ahira gittik. orda yatan benim kadar hindiyi kaldirip altindaki elliye yakin yumurtayi olanca gücümle tek tek yere firlatarak kirmistim. o an aldigim zevki hala unutamam. sonra ninem geldi, bir güzel teyzemi patakladi, halbuki zavalli kizcagiz beni uyarmisti, ama ben kan tadini almis köpekbaligi gibi kirdikca kiriyordum. isin komik tarafi, hicte pismanlik duymadim, ne caniymisim ya.
    0 ...
  24. 3.
  25. yaramazlık yapmam sonucu annemin bayonun kapısının arkasına saklanıp beni deli gibi ağlatması.

    -anne sakın beni bırakma; valla birdaha yapmayacağım söz veriyorum annecim nolur ühüüüüü
    +ahahah korktun dimi? nasılmış bir daha yapmak yok.

    annemde benimle beraber büyüdü sanırım. ahaha.
    3 ...
  26. 2.
  27. kuzenle ev eşyası keşif günlerimizde benim dolabın üstünden düşmem, ve kuzenimin başımda nolur ölme die ağlaması benim kalkıp ölmedim demem üzerine beni dövmeye kalkışması. cocukluk işte. ahah çok güldüm.
    3 ...
  28. 1.
  29. hatırlanınca gülümsememize sebep olan anılar.

    bir keresinde sanırım ben 9 kardeşim de 7 yaşında falandık bir tatil köyüne gitmiştik. kocca otelde sadece 6 tane türk aileydik ve geri kalanları almandı. bundan sonrasını bir akşam restoranda oturanların gözüyle anlatıyorum. birden otelin çimenlik bölgesinin oralardan alışılmadık sesler gelmeye başlamış. tabi bizimkiler, diğerlerininkiler * * koştura koştura çimenliğe gelmişler. durum şu: yaklaşık 10 adet türk veledi ellerde sopalar, allah allah diye bağırarak alman çocuklara saldırıyor. neyse ki ayırdılar da kurtuldular elimizden. bir de en çok azarı ben yemiştim, aralarındaki tek kız olduğum için...* *
    12 ...
© 2025 uludağ sözlük