Eğer seni cennette görseydim, adımı bilir miydin?
Eğer seni cennette görseydim, eskisi gibi olur muydu?
Güçlü olmalıyım ve devam etmeliyim
Çünkü buraya, cennete ait değilim biliyorum
Eğer seni cennette görseydim, elimi tutar mıydın?
Eğer seni cennette görseydim, kalmama yardım eder miydin?
Yolumu bulacağım geceden gündüze
Çünkü biliyorum ki burada, cennette kalamam
Zaman seni bezdirebilir, zaman dizlerini bükebilir
Zaman kalbini kırabilir, yalvır mısın lütfen, yalvarır mısın
Kapının ardında huzur var eminim
Ve biliyorum ki cennette daha fazla gözyaşı olmayacak
eric clapton'ının 91 yılında kaybettiği dört yaşındaki oğlu için yazdığı şarkı.
Would you know my name
If I saw you in heaven
Will it be the same
If I saw you in heaven
I must be strong, and carry on
Cause I know I don't belong
Here in heaven
Would you hold my hand
If I saw you in heaven
Would you help me stand
If I saw you in heaven
I'll find my way, through night and day
Cause I know I just can't stay
Here in heaven
Time can bring you down
Time can bend your knee
Time can break your heart
Have you begging please
Begging please
Beyond the door
There's peace I'm sure.
And I know there'll be no more...
Tears in heaven
Would you know my name
If I saw you in heaven
Will it be the same
If I saw you in heaven
I must be strong, and carry on
Cause I know I don't belong
Here in heaven
New York'ta yaşadıkları gökdelenin 53. katındaki dairelerinden düşerek ölen 4 yaşındaki çocuğu için yazmıştır Eric Usta. Ve kısa zamanda öyle bir çöküntü yaşamıştır ki saçı sakalı beyazlamış, birden çökmüştür.
(bkz: evlerden ırak)
insanı ters yüz eden parçalardan biridir. eric clapton öyle bir şekilde söyler, öyle bir tıngırdatır ki gitarı; insanın ağlayası gelir, hiç var olmamış ölmüş çocuğunun ardından.