bir yasaya dayandırılmaları şöyle dursun yazılı dahi olmadıkları halde, özel veya resmi bir kurum veya kuruluşun zaman içerisinde kazandığı tecrübeleri ışığında geliştirdiği ve kendi işletim mekanizması içerisinde uyulması gerektiğine, o sistemin işleyişinden sorumu herkes tarafından inanılan kurallar manzumesine teamüller diyoruz.
bu açıklama ışığında, teamüllerin yasalardan güç almasını beklemek yersizdir fakat en azından yasalara aykırı da olmamalıdırlar.
misalen açıklayalım;
bir 'a' firması kanalıyla mal veya hizmet alımı karşılığında başka bir 'b' firmasına tarihli çek veriyor. aslına bakarsanız, tarihli çek vermek de yasalara aykırı, zira alan ciro edip bir başkasına verince para gibi dolanmaya başlıyor piyasada ama buna kimse birşey demiyor artık. öyle ki; kimi devlet bankaları bile tarihli çek keser oldular. esas sorun şu ki; çeki veren kişi ya da firma tarafından, çek üzerine yazdığı tarihte de ödeme yapılmıyor.
- pekiyi! bunun hukuki gereği ne? ilgili banka şubesince derhal arkasının yazılıp adli sürecin başlatılması. bunu söylemesi kolay da yaptırabiliyorsan gel de yaptır bakalım!
bankalar, yasalar bunu açıkca zorunlu kıldığı halde; sırf müşterilerini kaybetmemek için mudilerine ait çeklerin arkalarını yazmaktan kaçınıyorlar. açık-açık "yazmayız!" demeseler/diyemeseler de "teamülen müşterilerimizin çeklerini yazmaktan ziyade onları ödemeye zorlamaktan yanayız." şeklinde yuvarlak laflarla, parasını almak için gelen hak sahibine olmadık zorluklar çıkarıyorlar. çekini bozdurmak için gittiğiniz şahıs, eğer o şubenin kendi müşterisi değilse hiç şansınız yok zaten! bu durumda aynı bankanın bir başka şubesi, yine teamülleri ileri sürerek kesinlikle işlem yapmaya yanaşmıyor ve yasalara göre hiç de gereği yokken, çeke karşılıksız damgası vurulması için, size müşterinin kendi şubesi adres gösteriliyor.