Cumhuriyet savcıların genel olarak görevini iyi yapmadığını yaptıkları işin formalite oldugunu hakimlere iş yıktıklarını söylemek bu suçu işlemek anlamına gelir mi? Yeşillendirirseniz sevinirim.
türklüğü, türkiye cumhuriyetini, türk milletini aşağılayan insancıkların yargılandığı madde. birçok gazeteci yargılanmış, kimi cezaya çarptırılmış kimi ise serbest bırakılmıştır (bkz: hrant dink) (bkz: orhan pamuk)
bu maddede değişiklik yapılmak istenmektedir. aşağıdaki linkten gelişmeleri öğrenebilirsiniz.
türklüğü, cumhuriyeti, devletin kurum ve organlarını aşağılama
madde 301 - (değişik: 30/4/2008-5759/1 md.) (1) türk milletini, türkiye cumhuriyeti devletini, türkiye büyük millet meclisini, türkiye cumhuriyeti hükümetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) devletin askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.
(4) bu suçtan dolayı soruşturma yapılması, adalet bakanının iznine bağlıdır.
-soyut tehlike suçudur. söz ile gerçekleşen aşağılamalarda teşebbüs olmaz. buna karşılık yazı ile gerçekleştirilenlerde ise teşebbüs aşamasında kalması mümkündür.
bu suç özel tahkir niteliği taşıyan suçlardandır. (şerefin dışında başka bir takım değerlere tecavüz)
kasten işlenen bir suç olduğundan, fail hem alenen aşağıladığını bilecek hem de anayasal kuruluşları aşağılamak isteyecektir. (mehmet emin artuk, s.228)
-aşağılamak: değerinden düşük göstermek. küçültücü davranışlarda bulunmak,, hor görmek. (tdk)
-alenen: açıktan açığa, herkesin gözü önünde, herkesin içinde, gizlemeden, açıkça. (tdk)
- ''... bir kere bu gibi yazıların incelenmesinde göz önünde tutulması gereken esas, bu yazıların münhasıran eleştiri veya özellikle tahkir kast ve niyetiyle yazılıp yazılmadığını belirtmektir. bunu açıklamak için ise yazının tüm olarak incelenmesi gerekir. yoksa yazıları parçalayıp kırık anlam vermeye uygun değildir. bu itibarla medlulü küllilerin ihmali ile medlulü cüzilere iştirak eylemek doğru değildir. (yargıtay ceza genel kurulu, 23.03.1942 - 68/73)
-zehirli kan sözcüğü ile amaçlanan, ermeni kimliğindeki sağlıklı yapıyı bozan saplantı olduğu; türk sözcüğü ile de ermenilerdeki ''türk olgusunun'' kastedildiği görüşlerine katılınmamış, yazarın, türk-ermeni ilişkileri ve tarihsel süreci kendi bakış açısıyla yorumlarken türkler için ''paranoya'', ermeniler için ''travma'' sözcüklerini kullanması, 7. yazıda, ermeni dünyası yaşadığı tarihi dramın gerçekliğin farkındadır ve bu gerçeklik bugün dünya ülkelerinin ve türkiye'nin kabul edip etmemesi ile değişecek değildir. düşüncelerine yer verdikten sonra, ''gayrı herkesi kendi vicdansızlığıyla başbaşa bırakma zamanı gelip de geçmiştir. bu gerçekliği kabul edip etmemek, esasen herkesin kendi vicdani sorunudur, bu vicdan da temelini bizatihi insanlık denilen ortaklığımızdan -insan kimliğimizden- alır. dolayısıyla gerçeği kabul edenler asıl olarak kendi insanlıklarını arındırırlar.'' yönündeki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, sanığın yazısında küçültme unsuruyla kullandığı ''zehirli kan'' sözcüğünün türklere yönelik kötü niyetle ve tezyif amacıyla kullanıldığı anlaşılmıştır. suça konu yazının yayımlandığı mevkute, sanığın konumu, hitap edilen kitle, kullanılan ibarenin türklüğü tahkir ve teyzif edici nitelikte bulunduğu, esasen bu amaçla da kaleme alındığı ermeni toplumunu yüceltirken türk toplumunu aşağılamanın ifade özgürlüğü ve eleştiri kapsamında değerlendirilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır. (yargıtay ceza genel kurulu, 11.07.2006/169-184)
-
1. katil devlet, sömürgeci, soykırımcı devlet cumhuriyeti aşağılamadır.
2. iktidar sözcüğü hükümetle eş anlamlı değildir.
3. hakimler ve cumhuriyet savcılarının bir kısmı veya bir mahkeme heyetinin aşağılanması bu madde kapsamında değildir.
4. komutanına kızıp, asker ve subaya ana avrat hakaretin yanında aynı hakaretin ordu için söylenmesi bu madde kapsamındadır.
5. bütün subayları kapsayacak şekilde hakaret bu madde kapsamındadır.
6. olaylara el koyan sınırlı sayıdaki görevlilerin uygulamalarına ilişkin anlatımlar bu madde kapsamında değildir.
7. ''cellatlar, vahşiler, hunhar soyguncular, satılmışlar, vicdansızlar, bu ülkeyi soyanlar, reziller'' aşağılamaları bu madde kapsamında suç oluşturur.
8. ''yurttaşlarımızın üstüne iktidarın satılmış köpekleğini yapan polis, panzerleri ile yürüyordu'' sözleri bu madde kapsamındadır.
9. aşağılama içeren bildiriler dağıtılmadığından (alenileşmediğinden) bu madde kapsamında suç oluşturmaz.
10. okulun sınav salonunda sorulan sorulardaki aşağılamalarda aleniyet yoktur.
11. ''seni devlete şikayet ederim'' beyanına karşılık ''seni de devletini de sikerim'' sözleri kişiye karşı hakaret olup bu madde kapasamında değerlendirilemez. (yargıtay kararlarından)
tüm gelişmiş ülkelerde muadilleri olan yasadır. muadili olmayan ülkeler genelde krallıkla yönetilen ülkelerdir ve bu tip yasalara ihtiyaç duymazlar. çünkü kimsenin aklından bile geçmez. geçerse aklını alırlar.
daha ayrıntılı ve açık bir şekile getirilmelidir. ancak bunu bu hükûmet yapmamalıdır. yaparsa içine edeceği kesindir.
Madde yerindedir; fakat yeterince açık değildir ve uygulamada sorun vardır. Uygulama sorunu yüzünden de özgürlüklerin kısıtlanması alanında sorun yaşanmaktadır. 301'in kaldırılmasına karşı birisiyim; fakat düzenlemesi gerekiyor. Aksi halde yakın zamanda 301'den yargılanma olabiliritesi bulunan bir vatandaşım.
yasalarda yer alan maddelerden biridir. türklere hakaretle ilgili bir şeylere karşı olduğu söyleniyor, ama her yerde kullanılıyor. neticede çok işlevsel bir yasa olduğunu düşünüyor gariban halk.
en son ne hale getirildi, ali cengiz oyunuyla aslında aynı halde bırakıldı mı bilinmez * ama izmir'de polis kurşunuyla sebepsiz öldürülen baran tursun'un ailesine 'adalet istiyoruz' dedikleri için bu maddeden dava açılmıştı.
kendi gibi düşünmeyenleri yok etmek üzere kurulu olan felaket maddesi. cinayet sebebi, huzursuz ortam yaratma konusunda, baskıcılıkta devletin resmi ideoloji aygıtı. farklı düşünenlere tahammülü olmayanların 'vatan sevgisi, onur' gibi soyut ve değişken kavramlar üzerinden karşı tarafı bastırmaya çalışmasının aracı idi. türkiye' dekine karşı olduğumuz kadar fransa ve isviçre deki 'baskıcı' kurallara ve yaptırımlara da karşıyız. tek fark, bizim elimizde olan kendi yasalarımızı değiştirebilmek. dış ülkelere müdahale şansımız pek yok, kendi sorunumuzu çözdüğümüz için de faydalı iş yapmış sayılıyoruz. 1982 anayasası komple tedavülden kalkmadıkça 301 benzeri bir sürü madde içeren bu anayasa yüzünden korkarım ki daha çok canlar yanacaktır.
son geçirilen* kanun tasarısına göre hakkında soruşturma açma hakkı adalet bakanına verilen yasa maddesi.
şimdi düşünelim hep beraber** böyle bir soruşturma açma yetkisi tek kişiye veriliyorsa bunun adı monarşi olmaz mı? ki zaten yıllardır oligarşi ile yönetiliyoruz, yavaş yavaş insanları alıştırmaya çalışıyorlar galiba hükümdarlık düzenine.
dikkat ederseniz yasanın içeriğinden bahsetmedim bile. ne olursa olsun diye geçebileceğimiz bir yasa değil ama şu durum o maddenin içeriğinden daha önemli. bağımsız, özgür, demokratik bir ülkede yaşamadıktan sonra ister türklüğe sövsünler, ister seni hristiyan yapsınlar; bir önemi kalır mı sanıyosunuz.
düşünün demekten başka bir şey gelmiyor elimden. ama düşünmesini bilmeyeneler düşün ve ona göre hareket et demek dünyanın en tehlikeli işi. o yüzden en iyis bazıları hiç düşünmesin beklesin sadece seyhlerinin, efendilerinin emirlerini. rüzgarın yönü değişince onlar da türkiye'nin yanında olacaklardır zaten.
cemil çiçek gibi statükocu akp'liler sayesinde varlığı devam ettirilen madde. cemil çiçek'in adalet bakanıyken hazırlattığı raporda avrupa'da 301 benzeri maddelerin çevirileri referans alınarak, bu madde savunulmuş. oysaki o çevirileri okuyan birisi sadece polonya'da "polonya halkına hakaret" gibi genel bir ifadenin ("lehliği aşağılamak" gibi etnisiteye indirgenen bir ifade de değil) yer aldığını görecektir. diğer bütün ülkelerde "devlet kurumlarına hakaret" geçmektedir. kaldı ki, bu maddenin uygulaması daha önemlidir. haberlerde hiç bu kadar sık "almanlığı aşağılamak"tan yargılanan gördünüz mü? ama güzel yurdumda 301. maddeden bol keseden yargılamalar yapılıyor... yahu, büyük bölümünün türk kökenli veya türkleşmiş olduğu türkiye'de insanlar nasıl her allahın günü 301'den yargılanabiliyor?
bu madde lafzen muğlak olması ve hakareti etnisiteye indirgemesi sebebiyle zaten sorunludur; uygulaması ise tam bir fecaattir. eğer "nasıl daha fazla düşünce cezalandırırım?" şeklinde düşünmeyen hakimlerimiz olsaydı, lafzen sorunlu olmasına rağmen uygulamada yine bir sorun çıkmayacaktı. ama mahkemelerin durumu ortada... o yüzden, 301. maddenin derhal kaldırılması zorunludur. zaten bir başkasının etnik kimliği sebebiyle ayrımcılığa uğramasını engelleyen genel bir ifade 216. maddede mevcuttur, bu bile 301. maddenin var olmaması için bir sebeptir. 216. maddeyle korunan türklüğü, 301. maddeyle tekrar mı koruyoruz yoksa? çingeneliğe hakaret edilmişse 216. maddeden dava açılabilir; türklüğe hakaret edilmişse hem 216'dan hem de 301'den dava açılabilir! öyle değil mi?
haşiye 1: bir insanın ifade özgürlüğü içindeki bir düşüncesinden dolayı yargılanması bile antidemokratik bir şeydir. ilk önce bu yargılamanın psikolojik tahribatı ve avukatlara verilen paralar düşünülmelidir, ondan sonra konuşulmalıdır.
haşiye 2: aslında 301 konusuna bazen çok fazla takılıyor gibi de geliyor bana. 301 yetmez, 318, (halkı askerlikten soğutma) 319, (askerleri itaatsizliğe teşvik) 288 (adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs), 217 (kanunlara uymamaya tahrik) gibi ifade özgürlüğüne aykırı ve gereksiz maddelerin de derhal kaldırılması gerekmektedir.
osman pamukoğlu erciyes üniversitesindeki konferansında bu maddeye şöyle değinmiştir. Bizim türklüğümüz, bu milletin değerleri şunun bunun demesiyle değerini yitirmez. kanun maddelerinde türk yerine türk milleti denmiş vs. vs... beni üzen bunu avrupa'nın yaptırıyor olmasıdır. birileri bunu yapacaksın dedi ve emir kulları yapıyorlar. *
işin bencesi; Bu milleti avrupa'nın önünde boynu bükük bırakmaya kimsenin hakkı yoktur. Recep tayyip erdoğan bu ülkeye aşık aydınları dinlemiyor, kendisine oy vermeyenleri dinlemiyor, kimi dinliyor?
Kelime oyunlarıyla 301.madde de değişiklik yapmaya çalışıyorlar. Yok Adalet Bakanlığı yetkili olacak yok Cumhurbaşkanı Yetkili olacak diyorlar ve masum göstermeye çalışıyorlar. 3 yıla kadar olan ceza niye 2 yıla iniyor. işte Türklüğe ve Cumhuriyete hakaretin cezası burada kalkıyor. Bu madde deki esas konu bu. Niye 3 yıldan 2 yıla. Çünkü 2 yıla kadar olan cezalar erteleniyor. Uyuma Asil Türk Halkı kendine küfür ettirme. Bu değişikliğe karşı dur!Demokrasi içindir bu degisiklik ,degistirin diyorlar?!Peki Fransa'da neden Ermeni soykirimini inkar eden kisilere ceza almalari için yasa çikarmak için ugrasiyorlar? Türklüge küfür etmek serbest olacak da ondan!.Sen Ermeni soykirimini reddet ceza al.Resmen AB dayatmasi.Uyan Türk milleti!!!
bu maddenin kaldırılması demenin, ülkenin bilinçli bir şekilde ve kasten akp-rte hükümeti eliyle iç karışıklığa hatta en kötüsü iç savaşa yol açacak nifak tohumlarını yeşertecek adım olacağı şüphesizdir. tabiki bedava kömürü yakan, bedava bulguru kaynatan akp oy takımının, bu acısı 5-10 yıldan (belki daha yakın) çıkacak haince girişimleri anlamaya vakti yok ne yazıkki seda sayan ablalarını seyretmekten... bu tür bir kanunsuzluk pek tabi anarşiyi getirecektir. bunu bilmek için kahin olmaya gerek yok..
ayrıca maddenin kaldırılmasını savunanlara bu bakınız gelsin...
(bkz: ya sev ya terk et)
Hegel diyalektiğinin değişmeyen tek şey değişmenin kendisidir aforizması ile neticelenen bir değişiklik(!)le yeni haline kavuşmuş bir anayasa maddesidir. En azından bak değiştirdik lan diyebilecekler artık .
Yeni haliyle Türklüğü yerine Türk Milletini , Cumhuriyeti yerine Türkiye Cumhuriyeti'ni aşağılamak suç olacaktır. Arada bir fark görebiliyor musunuz? Ha bir de soruşturma başlatma yetkisi adalet bakanlığından alınıp cumhurbaşkanına verilmiştir.insanın bunu görünce güçler ayrılığı ilkesine ve demokrasiye olan inancı daha da bir artıyor. Ne diyelim hayırlısı olsun.*
sonunda içimizde ki hainleri ve dışımızdaki düşmanları sevindirek bir şekilde değiştirilip bakanlar kuruluna sevkedilen yasa.
özgürlük deyip atatürk'e, tsk'ya veya türkiye cumhuriyet'ine artık hakaret etmek daha şeffaf hale gelecek.
kemalistlere veya ulusalcılara bok atıp pirim yapanlar artık bol bol bu değerlere "hakaret" edip prim yaparlar artık.
