yaklaşık 2 gün sonra yılmaz özdilin (ki eğer tcdd'nin yazısı ayar vermek ise) tcdd'yi kanırtmasıyla sonuçlanmış ayardır.
mevzubahis tcdd ayarını zaten heyecanlı bademcikler kırk elli kere paylaşmış. ama ne hikmetdirki bir allahın kuluda yılmaz özdilin tcdd'nin cevabına cevabın yazdığı yazıyı yazmamış. buyrun yazalım.
25 Ekim 1951 tarihinde "Vagon Tamir Atölyesi" açılmış, ancak 1961 yılından itibaren Adapazarı Demiryolu Fabrikasına (ADF) dönüştürülen kuruluşta, 1962 yılında ilk vagon üretilmiştir. tüvasaş'ın kendi sitesinden alınan bilgilerde, 1953 yılından söz edilmiyor.
peki, 1961 ve 1962 yıllarında iktidarda kim vardı ?
Şakirtlere ve yandaşlara kısa süreli masturbatif keyif veren TCDD tazısıdır. Ancak Yılmaz Özdil, gerekli cevabı vererek ilgili kişilerin ağzına demir ağlar örmüştür...
Bu da Yılmaz Özdil'in cevap olarak yazdığı yazı, kapak görmek isteyenler bakabilir;
''Ha diyebilirsiniz ki, o halde neden kafayı taktın trene?
*
ismi lazım değil, şu anda Hatay'da faaliyet gösteren Amerikalı arkadaşlardan biriyle, seneler evvel sohbet ediyorduk; ''Tren yolcuları, vagonda seyahat ederken, farkında olmadan ideolojik karakterini ortaya koyar. Trenin gidiş yönünde oturmayı tercih ediyorsa, devrimcidir. Pencereden bakar, manzara çok hızlı akar, sürekli yeni, sürekli değişkendir. Eğer, trenin gidiş yönünün aksine oturuyorsa, muhafazakârdır. Pencereden bakar, manzara aheste aheste akar, sindire sindire seyahat eder''; demişti; ''Peki, sen hangi yönde oturuyorsun?'';
diye sormuştum. Gülümseyerek şu cevabı vermişti: ''Ben
rayları döşerim!'';
sıçtık, sıvıyoruz minvalinde bir cevaptır.
sanki devletin resmi kurumu değil, akp ilçe teşkilatı.
erdoğan söylemiş, bunlar yazmış.
ortalamayı da 2004 yılından başlatıyor istatistik kurnazları.
tcdd nin yılmaz ustaya cevap vermesi extra yüceltir ustayı.
siz 'ayar verdi muahaha' şeklinde şaklabanlıklar yapmaya devamedin.
atatürk ü, tarafından yapılmış inkılap ve devrimler ile daha da önemlisi cumhuriyet rejimini karalamak, halkın gözünde giderek itibarsızlaştırmak ve gözden düşürmek için periyodik olarak yapılan söylemlerden biri olan "neyi ördün hepsini ben ördüm" cümlesini desteklemek amaçlı günümüz tcdd si tarafından verilen sözde cevap.
ama cevabı kaleme alanlar yazdıklarını okuyup anlamamışlar belli ki. elma ile armudu karşılaştırmanın ne saçma olduğunu görememişler. devletin değil iktidarın kurumu olarak konuşmuşlar.
mantıksızlığa kapak diyenler bir daha okusunlar lütfen, elleri vicdanlarında olsun ama bu sefer. ülke bu kadar boktan durumdayken çıkış yolunu mucizeleri karalamakta bulunamayacağını belki o zaman anlarlar.
hürriyet gazetesi yazarı yılmaz özdilin ilk defa kişi/kurum tarafından ciddiye alındığına şahit oldum. böylesine beklenmeyen bir cevaptan sonra yılmaz özdilin performansını merak etmiyor değilim.
not: 1923-1950 arası dönemlerde yapılan tren yolu 3.764 km (134km ortalama)
2004-2011(sonu) dönemlerinde yapılan tren yolu 1.076 km (135km ortalama)
herkes bu ortalama konusunda tartışıyor bence çok gereksiz bir tartışma bu çünkü "cumhuriyet dönemi" olarak isimlendirilen yıllar toplamda 27 yıl sürüyor.
2004-2011 yılları ise sadece 8 yıl sürdüğü görülmektedir ama tcdd son 8 yılda daha başarılı demek değildir diyorum çünkü henüz çok erken ve ortada adaletsizlik olur o yüzden 19 yıl daha bekleyelim ki yıllar eşitlensin ama şartlar asla değişmez çünkü cumhuriyet döneminin şartları farklı bu yaşadığımız 8 yıllık dönemin şartları farklıdır orası su götürmez gerçektir.
not 2: acaba cumhuriyet döneminde ne kadar trene binecek vatandaşımız vardı? o dönemin nüfüsunu ve ulaşım aracı olarak tren kullanan kaç vatandaşımız vardı?
lütfen dönem şartlarını ciddiye alalım.
her iki yazıyı da okumadan sallayanların olduğunu gösterir cevaptır.
La arkadaş TCDD yazısı bildiğin Özdil i destekler niteklikte. 1856 (Osmanlı zamanı)yılında yapılan ilk tren yolu imtiyazlıydı yazıyor. Cumhuriyet döneminde parası neyse verilip millileştirildi imtiyazlar kaldırıldı diyor. o zaman yapılan yıllık km üretimi, yıl olmuş 2012 biz hala bu teknolojiyle yapamıyoruz. Üstüne o zamanlar kendi başımıza yapılan bir şeyi artık kendimiz yapamıyoruz. Ne de güzel bok yiyoruz.
Bir de utanmadan cevap veriyoruz ama, verdiğimiz cevap kabahatimizden büyük.
Demişler fakat buna rağmen birileri hala kapaktan bahsediyor. Arkadaş okuduğunuz anlamıyorsunuz da, anlamadığınızı niye belli ediyorsunuz.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın birkaç yıl önceki açıklaması. Hem de tcdd sitesinden. http://www.tcdd.gov.tr/home/detail/?id=1706
--spoiler--
19231946 arasında bir yılda yapılan demiryolu uzunluğu 128 kilometreydi. 19462003 yılları arasında bu oran, yılda 11 kilometreye düştü. 2003'ten sonra, şu anda yılbaşına düşen demiryolu yapımı 107 kilometreye ulaştı. Hala Atatürk döneminin rakamlarına ulaşamadık'' diye konuştu.
--spoiler--
Bundan sonra Tayyip padişahımız, 10. yıl marşımıza atıfta bulunarak neyi ördün hepsini ben ördüm diyor. Bu açıklamanın suni gündem yaratma çabası olduğu zaten besbelli de destekli salla bari...
TCDD de önce Tayyip patronuna ayar versin kıymetli verilerini ortaya koyarak.
Özetle yazınız eksik ve yanlış bilgilerle dolu. Hürriyet Gazetesinin kağıdı hangi ülkeden, foto muhabirleri hangi ülkenin fotoğraf makinelerini kullanıyor, baskı makineleri hangi ülkenin markasını taşıyor, gazetenin internet altyapısı programları hangi ülkenin programları Hürriyet Gazetesi nasıl Türkiyenin gazetesiyse, TCDD de bu ülkenin ve bu milletin değeridir. imtiyaz filan yok. Yoksa siz hala imtiyazlı olduğumuzu/olduğunuzu mu sanıyorsunuz.
Açıklamamızı basın ilkelerine yürekten bağlı Yılmaz ÖZDiLin köşesinde görmek isteriz.
kesinlikle doğru ve yerinde bir cevaptır.
yılmaz özdil in yazısını okurken bunların sadece bir kısmı aklımdan geçti ve yılmaz özdil gibi kalemi sağlam bir yazar nasıl bu kadar araştırmadan atıp tutar anlam verememiştim.
akp dönemini üste çıkarmak için 2004 ten başlatmaları 10 yıldır ülkeyi yöneten başbakanı kızdıracak mı yoksa aferin böyle akıllı kurnaz olun mu diyecek merak konusudur. 2004-2012 yılda 135 km yazmakla olmuyor o iş 2 yılda nereye döşedin acaba? ayrıca şunu belirtmek isterim ki hızlı tenlerin tamamı eski tren yolu hatlarının geçtiği şehirlere döşenmektedir yani yeni bir yere tren gitmemekte sadece mevcut güzergahlar iyileştirilmektedir. bunun yanında demir yolunun sanayi devrimiyle önem kazanması insan taşımasında çok yük taşımasından ileri gelir. yani hızlı trenle insan taşımak ya da metro ile insan taşımak yurdun demir ağlarla örülmesi esprisine uygun değildir. hangi hızlı trenle yüzlerce ton yük taşınacak ya da devletin elinde fabrika mı kaldı da hangi yük taşınacak? devletin ürettiği şeker mi satılacak? hayır çünkü devlet elindeki şeker fabrikalarını sattı. devletin elindeki un mu taşınacak hayır devletin un fabrikası kalmadı, tüpraştan akaryakıt mı taşıyacak hayır a aaa sürpriz devlet tüpraşı da sattı. döşeyen döşedi yaptı yapacağını elde avuçta ne varsa sattı miras dedi başkası yaptı dedi dinlemedi. başka sözüm yok sanık sizindir.
akepenin yediği boka kılıf uydurmaya çalışan kurumdur. halbuki bu aynı tcdd tekalif-i milliye emirlerini yerine getirebilmek için asker ve silah taşırken yakacak kalmayınca vagonların üstünü kapatan tahtalar dahil tcdd'ye ait yakılabilecek ne bulmuşsa kullanmıştır.
dejenerasyon budur işte. cumhuriyetin kurulmasını sağlayan en önemli kurumlardan biri korumakla mükellef olduğu cumhuriyete saldırıyor.
cemaatçi kürtlerin "allahına kadar ayar" diye gazlamaya çalıştıkları çaresizlik ilamı... şu tarafından bakmak lazım bu ayar müslümanın allahına kadar sümme haşa gidemez ama akp yalakalarının tanrıları göt hizasında ve cüzdan içinde taşınabilir olduklarından söyledikleri belki de kendi içinde tutarlıdır.
belki de gerçekten bunların allah'ı ile samimi müslümanların allah'ı farklıdır? adamlar aslında kendi içlerinde tutarlı bile olabilirler. bu kadar rezilce saçmalamanın makul bir açıklaması olmalı.
rakamlarla tarhilerle oynayıp koskoca tcdd'yi rezil eden açıklamadır.
kendi kendine kapak takan bir kurum görmeyen varsa buyursun görsün.
birde koskoca kurum sanki 10 sene önce kurulmuş gibi sürekli akpnin iktidara gelişini milad olarak almıştır sanki 10 sene önce kurum gavurlara aitti.
bir kurum ancak bu kadar kendini rezil edebilir. yazık...
ankara da oturuyorum marşandiz diye bir yatakhane var ya devletin iç cebinin kara deliği yani bildiğin yatakhane. hızlı trenin türk ortaklı yabancılar tarafından herkes biliyor. hatta hızlı tren ilk türkiye ye geldiğinde resimlerini çekmişti yabancı marka hala duruyor.
yani bu özelleştirmelerle her şeyi sattılar yakında var olan donumuzuda satacağız.
bu naneler her seferinde şöyle yaptık böyle yaptık bak bakalım 99 da işsizlik oranlarına birde 2012' dekine.
biri de çıkmış sanayimiz gelişiyor falan sanayi mi var türkiye' de arkadaş bir araba bile üretemiyorsun parmak kadar aksesusarlara trilyonları gömüyorsun farkında mısın.
bu adamların gözü dönmüş arkadaş reklam yapacağız bokun içine batmışlar her şeyi yapıyorlar hiç bir şeyi yapmıyorlar.
hazmedemiyorlar bu adamı hazmedemiyorlar yerinden edecekler tepki çekeriz diye yapamıyorlar yoksa bir kaşık suda boğacaklar.
Ortada bir ''millilik'' veya 'yabancı sermayelik'' lafları dolaşır , kapaklar da buna bağlanır olmuş. öyleyse gerçekte ''ray döşenenin'' kim olduğunu veya ''aslında kimin ray döşediğini'' yine Yılmaz Özdil'in ''Tren gelir hoş gelir'' isimli yazısından alıntılayalım;
''ismi lazım değil, Türkiye'de faaliyet gösteren bir Amerikalı anlatmıştı bana...
"Tren yolcuları, vagonda otururken, farkında olmadan ideolojik karakterini ortaya koyar...
Eğer trenin gidiş yönünde oturmayı tercih ediyorsan, sen devrimcisin... Bak pencereden dışarı, manzara çok hızlı akar... Sürekli yeni, sürekli değişken yani...
Eğer, trenin gidiş yönünün aksine oturuyorsan, sen muhafazakársın... Bak pencereden dışarı, manzara aheste aheste akar... Telaşsız, sindire sindire."
adnan menderes'e de vatan haini diyen ve asan bu ve bunun sürüsü değil mi?
bunların karşısına rakamlarla, belgelerle çıkınca böyle apışıp kalıyorlar işte.
