resmi tarihle uyutulmuş bir beyni her gün kafatasının içinde taşımak zorunda olan kişidir. kıbrıs'a yapılan harekatın bir işgal olduğunu göremeyen, o topraklarda tam anlamıyla bir emperyalist politika izleyen tc nin kahramanlıklarıyla övünen insanlar derhal tedavi edilmelidir.
kanlı noel'i, muratağa ve sandallar'ı, kıbrıslı türklerin devlet yönetiminden atılmasını, ikinci kıbrıs barış harekatına kadar yapılan türk soykırımını, sampson'u, makarios'u, papadopoulos'u bilmeyip, tc'nin operasyonunu işgal olarak nitelendiren ahmaktan daha sefil değildir!
sanırım bu başlığı açan eoka taraftarı olma ihtimali yüksek kişi, kıbrıslı türklerin devlet yönetiminden atılmasından başlayan, ve muratağa ve sandallar katliamı, kanlı noel ve ikinci kıbrıs harekatına kadar olan türklere karşı yapılan soykırımları bilmiyor. georgios grivas'tan, nikos sampson'dan, başpiskopos makarios'tan ve tasos papadopoulos'tan haberi yok galiba...
edit: bir hatırlatma daha; eğer güney kıbrıs, kendilerini "kıbrıs" olarak görüyorsa, o zaman kurulmasına neden olan antlaşmada yer alan bir maddedeki, türkiye'nin üç garantör ülkeden biri (diğerleri yunanistan ve birleşik krallık) olduğu ve adaya halen müdahale hakkı olduğunu kabul etmelidir!
türklerin bir kez daha bütün adayı işgal etmeyip yarıda operasyonu bitirmesinin ne kadar büyük bir yanlış oldugunu bize anlatan laf. nasılsa sen ne yaparsan yap senin ülkende ki adamlar bile sana emperyalist diyecek bari orda ne kadar rum varsa sik anasını da yaptı dediklerinide yapmış ol, ama işte malesef böle olmuyor işler.
türkiye oraya barış götürmemiş olabilir fakat günlerce gökyüzünde yıldızlar yerine türk uçaklarını görmek için dua eden, rumlar tarafından katledilen kardeşlerine yardım götürdü.
ancak yakın tarih bilmeyen vatan hainliği özentilerinin işgal diyeceği durumdur kıbrıs harekatı. sahte şeyh eteği yalayan, atatürk büstü yalayan, amerikan kıçı yalayanlardan sonra, bir de rum sevicilerimiz çıkmış.
"askerlikte terhisime 1 gün kalmıştı. tam o sırada kıbrıs barış hareketi oldu. beni mersin'den kıbrıs'a gönderdiler. savaşın en acımasızca ve en kanlı bölümünün sürdüğü temizleme harekatında görev verdiler.
komutana 'yapamam, adam öldüremem, ben sanatçıyım' dedim. 'burada sanat bitti. burası gerçek hayat, savaş. emir verdim mi öldüreceksin' dedi. ilk öldürdüğüm çocuk 19 yaşında, esir düşmüş bir askerdi. elleri arkadan bağlıydı. silahı yüzüne doğrulttuğumda yüzüme tükürdü. alnından vurdum, öldü. sonra 9 kişiyi daha öldürdüm. öldürdükten sonra gidip karargâhta ağlıyor, ertesi gün yine öldürüyordum. rüyamdan çıkmıyor. uzun süre psikolojik tedavi gördüm. bu yüzden hala et yiyemiyorum. kan göremiyorum. aklıma öldürdüğüm çocuklar, kokmuş cesetler geliyor"
aynı atilla olgaç'ın kolpa yaptığını bilen sefildir aynı zamanda.
ha bunu da atilla olgaç çıkıp kendisi açıklamıştır...
ayrıca tc hakikaten barış götüreceğine bu tip vatan hainlerinin analarını götürüp rumlara verseydi bari çıkan ürünler daha vefalı olurdu.
neyse.
tc iyidir, tc güzeldir. içinde vatan hainleri olsa bile...
uludağ sözlük kötü dediğim zaman ben içimizdeki hain olarak adlandırılıyorum. fakat görüldüğü üzere bir sav var ve hiçbir temel yani belge üzerine oturtulmamış, ona karşılık vermeye çalışanlar hiçbir belge sunmuyor anca sağdan soldan duyduğu şeylerle savunmaya çalışıyor düşüncelerini. türk cumhuriyeti bu harekatla faşizme karşı büyük bir darbe indirmiştir. http://www.brt.gov.nc.tr/KIBRISBH/MBHKIBRIS.htm
bu da yabancı basından gelsin: http://news.bbc.co.uk/2/hi/middle_east/6119056.stm
şakacı tandanslı ama güldürmeyen yazar tarafından sefillikle itham edilen insandır.
barış harekatı barışı temin amaçlı değil soydaşlarımızı soykırımdan kurtarmak amaçlıdır ve kurtarmıştır. doğrudan amaç türkleri zulümden kurtarmaktır ve kurtarmıştır. barış ise sonuçtur. sınırlar çizilmiştir. saldırılara son verdirilmiştir. saldıran da türkler değil eokalı rumlardır. kıbrıs'ın tamamı da işgal edilmemiş, türklerin yaşadığı bölgeler eoka çetelerinden temizlenmiştir. adanın ikiye bölünmesi ve kktc'nin dünyada yalnızlığa mahkum edilmesi, müsebbibi olunmayan bir sorunun bedelinin yine türklere ödetilmesidir. yes be annem döneminde birleşmeye hazır ve kktc'nin sona ermesini dahi göze alan kıbrıs türküne rağmen birleşmeyi istemeyen kıbrıslı rumlardır. haşmetli iktidarımızca da avrupa birliği'ne gireceğiz ayağından yapılan büyük hata ile de kıbrıs rumları koca adayı temsilen avrupa birliği'ne üye kabul edilmiştir.
dolayısı ile sorun türklerde değil rumlardadır. hoş, biz böyle mutluyuz diyen rumlara rağmen "hayır biz birleşeceğiz" demek eblehliktir. istemiyor kardeşim adamlar, hem de kendinizden dahi vazgeçmenize rağmen.
resmi tarih, resmi tarih diye diye ağız dolusu konuşup da kaynağı sevgili popomuz gösterirsek ancak komik oluruz. çıktığı yumurtaya burun kıvırarak bakmaz hiçbir civciv. bakarsa civciv değildir zaten.
atina temyiz mahkemesinin 21 mat 1979 tarihli 2658/58 sayılı kararında "yasal ve meşru" kabul edilen harekat.
kararda şöyle deniyor:
"zürih ve londra antlaşmasına göre, kıbrıs'ta yapılan türk askeri müdahalesi yasaldır türkiye, yükümlülüklerini yerine getirme hakkı olan garantör devletlerden biridir. esas suçlular, darbeyi hazırlayan ve icra eden ve bu suretle de bu müdahalenin koşullarını hazırlayan yunan subaylarıdır."
kardeşim bok atacan birazcık araştır. ne bileyim google'a felan yaz en azından.