denize kavusan nehir sayesinde ayara kavusan yazar olmuştur. Sağok canım, hayatımın ayarını yedim senden. Bir de islamin hoşgörü dini olduğundan bahseder iki dakikada çapulcu yaftasını yapıştırdı bana. Aç da gezi parkı hakkındaki entrylerimi oku diyeceğim ki okumaz bunlar. Ancak yazar da yazar kendisini bir şey zanneder ardından.
aslı hanım'ın ibretlik tespiti.
parkı yıkmak isteyen zihniyet, orayı güzelleştirdi.
kitap okuyarak başlayan eylem, kısa sürede uzlaşmayla sonlandırılabileceği halde yine aynı zihniyet sayesinde büyüdü, herkesin ( ki bu herkesin içinde müslüman, ülkücü, alevi, kürt de var. yani aynı zihniyetin sürekli dışladığı insanlar ) içinden memnun olarak çıktığı park cenabetleşti öyle mi?
canım sen sallamaya gelmişsin ama tutmamış ya, olmamış yani.
burada acınacak taraf, dinci kesimin ortalama kafasının bu olması.
ne yani meydan komünistlere mi kalsın
kafaya bak kafaya.
allah bilir tkp'yi de dini bir kurum olarak görüyordur.
komünistlerin tkp'si varsa islamın da diyanet işleri var.
ne yani fetvaları tkp mi versin
herhalde tkp il ve ilçe teşkilat başkanları da diyanetin "müftülük" makamına denk geliyordur.
bu zeka bunu anlamaz da yine de anlatalım
dünya üzerinde birbirine rakip olabilecek temel 3 politik akım vardır. bunlar;
liberalizm, sosyalizm ve komünizm
bazı gruplarca bu sayı 2 ye indirilir ve komünizm de sosyalizmin içine dahil edilir.
neyse konu politik akımlar.
yani politik bir insan ya bu 3 grup içerisinden birine dahil olur ve bunların alt grupları içerisinde saflaşırlar ya da apolitik bir insan olur uzak durur.
komünizm karşıtı bir insan ya sosyalist olur ya liberal
komünizme karşı duracam diye müslüman olunmaz.
ben chp'yi sevmiyorum o yüzden oyumu şoförler cemiyetine verecem demektir bu.
eğer ortada bir rekabet varsa, burada taraflar;
liberalizm-sosyalizm-komünizm ve islam-budizm-hristiyanlık-yahudilik-ateistlik vs.
olur.
eğer meydan komünistlere kalmasın diye dinci olduysanız ki olmuşsunuz;
aylık mutfak alışverişlerini market yerine kerhaneden yapmanız,
maaşları banka yerine ayakkabıcıdan çekmeniz,
bozulan arabayı tamirci/servis yerine heykeltraşa gitmeniz,
alışveriş yaparken kredi kartı yerine vergi kimlik kartı kullanmanız,
tuvalet yerine caddeye sıçmanız
beklenir.
bazen insan, aysun kayacı'ya kızdığına pişman olmuyor değil.
ne yani meydan komünistlere mi kalsın.
edit: çok acıdığım için ilgili entry sine eksi bile veremedim, affetsin.