iki keskin zıt kutbun bir arada olmasından doğan durum ironisidir. bugün bir gazetede mithat koçulu'yu öldüren birinin-ali kaya ya da atila kaya diyen var-vekil olarak meclise girdiği yazmakta, haberin hemen altında da sebahat tuncel'in mazbatasını alıp cezaevinden çıkması coşkulu bir şekilde kutlanmakta.-birgün gazetesi-
15 yılla yargılanan, bölücü olduğu söylenen, pkk kamplarını ziyaret ettiği iddia edilen biriyle, bir devrimciyi öldürdüğü söylenen birinin aynı mekanda bulunarak, güttükleri düşünce sistematiği üzerinden; neyin ne olduğu, kimin ne olduğu, tarafların düşünce yapısı ve meclis'in yapısı görevi, demokratik haklar harmanı toplamından ortaya çıkacak, çıkarılabilecek "hiçbir şey söylendiği veya göründüğü gibi değil" meselesi.
ironi'nin meclis'e yansıması elbette basın yayın kuruluşlarının çelişkisi ve iki kişi ile ele alınabilecek ardından gruplara mal edilebilecek bir durum arz etmekte. biri katil, diğeri yargılanan bir masum, uyuşturucu kaçakcısı ve onun yanında savunulan da uyuşturucu kaçakçılığı yaparak kendini besleyen bir örgüt. aman da aman, sabahlar olmasın demenin tam vakti. zaten bu iki zümrenin varlığı ile o meclis çok sabahlar.
- sen sus! hiç konuşma katil!
+ sensin katil!
- hayır sensin, sizsiniz, hepinizsiniz!
+ lan! bahçelievler, k.maraş olayları, lan üniversite önlerinde polisle işbirliği ve devrimcilerin öldürülmesi!
- örgüt mensubu! bu meclis'te bulunmayı hak etmiyorsun!
+ demokratik hakkım. halk istedi.
durum ironisi!: halk ne ister? halk hangi kesim? çoğunluğun gücü halk mı demek? temsil yetkisi verilenler halkın yetkilendirdikleri ise buna kabul göstermemek antidemokratik bir tavır mı? bu antidemokratikse demokrasi doğru şekilde nasıl işler? egemenlik kayıtsız şartsız halkınsa, dışarıda kalanlar halktan değil mi? bu şekilde çoğunluğun tahakkümüne dönüşmüş olmaz mı demokrasi olgusu? çözümlenemez ironi[!-?] var bir yerde bir durum ironisi farkındayız da, parçalara ayırıp çözümüne ulaşamıyoruz. demek ki demokrasi, çözümleneyemeyen durum ironisinin ta kendisi imiş.