dünyanın bir çok gelişmiş ülkesinde, ingiltere dahil, neye inanıyorsanız onun üzerine yemin edersiniz. zorlama yoktur. abd hakkında ise bilgim yok fakat böyle bir şey varsa da yanlış yapılıyor demektir. batının sadece iyi yanlarını alıp, kötü yanlarını bırakacağız demeyi çok sever dindar kardeşlerimiz. aynı olay.
sorun kuarana el basıp basılmama meselesi değildir sorun kurana el basılırken nasıl bir yemin edileceğidir. eğer atatürk ilkelerine bağlı olma varsa sacede chp ye uyar din üzerine olursa akp aynı şekilde türklerin yükselişi tarzı şeyler olursa mhp kürt temelli olursa da sadece bdp el basar.
onun için ortak bir yemin bulmak zor bence ama eşitlik, adalet, çalmamak, kayırmamak baz alınan bir yemin de inananların kurana el basması inancının en değerli varlığı üzerine söz vermesi gayet güzel bir davranış olur. tabiki bu zorunlu olmamalı ama etik bir yönü olmalı. inanmayan da değer verdiği herhangi bir varlık üzerine söz verebilir.
mantıksızdır ayrımcılıktır amerikada vardır ama birçok gelişmiş batı ülkesinde yoktur bu.
çünkü adam müslümandır aslanlar gibi gerine gerine kurana el basar.adam hristiyandır incile el basar.ama belki adam ateisttir belki deisttir.o neye el basacak. o bişeye el basmayınca ettiği yemin yalan mı olacak?
örneğin, eski anayasa raportörü osman can malum olduğu üzere son akp kongresinde akp parti meclisine seçildi.diyelim ki 2015 seçimlerinde akp milletvekili oldu ki muhtemelen aday gösterilecektir akp tarafından zira adam parti meclisinde artık.
ve sonuçta milletvekili seçildi yemin töreninde her vekil gibi o da ismi okununca çıktı kürsüye yemin edecek diyelim.eh kurala göre de herkes inandığı dinin kutsal kitabına el koyarak yemin ediyor ya peki osman can ne yapacak? adam ateist olduğunu açıkladı defaatle.
o neye el basacak?
o yüzden bu buram buram din istismarı kokan boş önerileri geçelim.amerikadan örnek alınacak tek konu ekonominin kayıt altında olmasıdır.örnek alacaksak bunu alalalım.ne sistemini ne yemin merasimini ne ideolojisini hiçbişeyini örnek almayalım amerikanın.
ilk önce milletvekillerimiz yeminlerinin gereğini adam gibi yerine getirsinler de daha sonra her türlü yaparız yemin işini. kimse de bir bok demez merak etmeyin. bu kadar nefret etmeyin cumhuriyetten, atatürk'ten. her konuda öne atmayın bunları.
336 adet kurana el basmayı bırak, kuranın üzerinde oturan, hastalandığında bizzat allahın yardımcı olup hangi hastanede tedavi olmasını gerektiği (cleveland diyorum; orada ameliyat ol, yoksa ölürsün..) söylediği ama yine de herşeyin boktan öte bir halde devam ettiği bir ülkede el değil kafa kol ne bulduysan bassan ne olur. onu geç, bilfiil bırak kurana el basmayı, o kitapta anlatılan çöl bedevisi ahlakı ekonomisi toplumsal biçemi ile yönetilenlerin ayaklarının dibindeki bokun dizleri aştığı bir dünyada belki de incile el basmaktır çözüm ey müslümanlar, deneyin denettirin.
mecliste olanların bırak kurana bir kere el basmayı, yüzlerce defa kuranı ellerine aldıkları halde hala adam olamadıklarından, gereksiz bir uygulama olacaktır.*
aslında dincilikle bir ilgisi yoktur. o örnek gösterilen abd, ingiltere gibi ülkelerde gevşek bir laiklik anlayışı olmasından dolayı böyle bir durum vardır. orada herkes resmi bir görev için inancına göre yemin edebiliyor, incil'e el basmak şart değildir.
bu ülke askerin görüşlerine göre değil ülkeyi oluşturan insanların görüşlerine göre yönetilir.askerin siyasetle hiçbir ilgisi olamaz.askerin siyasi görüşü de olamaz.