--spoiler--
TELGRAFHANE: Son olarak, sizin başınızdan geçmiş çok ilginç bir olay bulunmakta: Manisa'da görev yaparken bir tarikat evinde bölgenin zeki çocuklarının dinci bir beyin yıkamaya maruz bırakıldığını öğreniyor, eve baskına hazırlanıyor ve tam o anda evin dönemin TBMM Başkanı Bülent Arınç ile ilişkili olduğunu öğreniyorsunuz. Bu olay "Ya Gazi Paşa Duyarsa" isimli kitabınızda anlatılıyor. Biz, olayın gelişiminden öte, tam o anda ne hissettiğinizi merak ediyoruz?
ERDAL SARIZEYBEK: Sayın Başbakan Yardımcısı, Bülent Arınç sıkça bu konuyu gündeme taşıdı ama gerçeği bir türlü anlatmadı. Görüyorum kendilerini televizyonlarda; "o albaya söyleyeceklerim var, Şener Eruygur evimi izletmiş, daha söyleyeceklerim var" gibisinden gerçekle yakından uzaktan ilgisi olmayan laflar söylüyor ve kamuoyunun aklını bulandırmaya çalışıyor, bu da beni çok üzüyor.
O evi arayıp da biz bulmadık, biz kime ait olduğunu bile bilmiyorduk. Spil dağında yapılan bir soruşturma bizi o eve götürdü ve biz kendiliğimizden gitmedik, Cumhuriyet Savcısının emriyle gittik, mahkemeden alınmış karar ile gittik ama Arınç nasıl olduysa devreye girdi ve alınmış olan mahkeme kararı iptal edildi ve biz de evi arayamadık.
Bu olayda beni en çok etkileyen şu oldu: TBMM Başkanı sizi telefonla arıyor, neden arıyor çünkü annesine ait bir ev aranacak, o yüzden. Peki, bu ev neden aranacak? Milli Eğitim Kanunlarına aykırı olarak özel dini eğitim yapıldığına dair somut delillerin varlığı yüzünden. Mahkeme dosyasında daha çok şey var ama bu aşamada anlatmanın bir faydası yok.
Beni telefonla aradığında çok şaşırdım ve ardından çok üzüldüm. Atatürk'ün makamında oturan bir Zat'ın, Atatürk devrimlerine aykırı işlerin annesinin evinde yapıldığı iddiasının makul şüpheye dayanması ve arama yapılacak olması beni çok üzdü. işte o zaman dedim kendi kendime; Sayın Arınç, Ya Gazi Paşa Duyarsa bunu...."
--spoiler--
telgraphane.com'a konuşan erdal sarızeybek'in bir anısı. devamı için;
