taşınmak

entry146 galeri4
    70.
  1. yer mi sıfat mı değiştirmek mi tam anlaşılamayan durum. Eğer ki taşınmak salt yer değiştirmekse bunun yanında eşyaları başka bir yere götürmekse ortada bir sorun yok ama geride bomboş bir ev, oda bırakma kısmı insanı derinden etkiliyor. Onca yıl sonra arkada kalana bak! Mekânlar arasındaki bu geçiş elbette halet-i ruhiyeyi de etkiliyor! Yıllarca "adres" olarak görülen bir yer bir kamyonun uzaklaşmasıyla yerlebir oluyor. Artık o sokaktan geçmek kişinin kendi kendinin anısı olduğunu idrak etmesi anlamına gelir!
    2 ...
  2. 69.
  3. 2 tanesi 700 km mesafeli iki şehir arasında olmak üzere toplamda 3 defa gerçekleştirdiğim olay. o kadar eşyayı topladığına mı yanarsın, sökülüp takılmaktan kendinden geçen eşyalara mı yanarsın, verdiğin kargo ücretine mi yanarsın, kurduğun düzeni bozup, yeni bir düzene alışıncaya kadar geçen sürede çektiğin sıkıntılara mı yanarsın. bunlara ek bir sürü şey sayılabilir. kısacası tam bir ömür törpüsü.
    0 ...
  4. 68.
  5. insanı bıktırır. eşyalarınızın tamamını bir süre için kısıtlı kullanmak zorunda kalırsınız, alışkanlıklarınızı değiştirmek istemezsiniz ama sonra mecburen veda edersiniz. çünkü sonunda yeni heyecanlar, yeni maceralar sizi bekler ki bu en güzel kısmı.
    0 ...
  6. 67.
  7. 2 (yazıyla iki) güne sığdırılabilecek eylem. birinci gün taşınacak yer buluyorsunuz. nakliye için birkaç yeri arayıp birinde karar kılıyorsunuz. akşamında toparlanmaya başlıyorsunuz. ikinci gün akşama kadar taşınmış oluyorsunuz. denedim, oradan biliyorum.
    0 ...
  8. 66.
  9. Çok sevdiğiniz,alıştığınız birilerinden ayrılıktır.kim bilir bir daha ne zaman yan yana gelinecektir.
    1 ...
  10. 65.
  11. Koli bulmak ugruna sabahin köründe marketleri gezmektir.
    2 ...
  12. 64.
  13. 63.
  14. hayatınızın yaklaşık 2 ayını alışmaya harcayacağınız olay.
    0 ...
  15. 62.
  16. 61.
  17. ayrılıktan daha acı bir hüznü var taşınmanın. eşeledikçe hatırası olan şeyler çıkıyor evden. ben tam bir eskiciyim belki de, hiçbir şeyi atmamışım. herkes böyle mi müthiş bir merak kapladı. biraraya gelmiş eşyaların hüznü olur mu? oluyor işte. bir de sanki şu gereksiz biblolar paketlenince, sehpanın boynu bükük kalıyor. fazla mı duygusalım, tedirgin oldum şimdi. yok taşınmaktan başka bir şey var bende...
    1 ...
  18. 60.
  19. yalnızsanız taşıyacağınız araba tutmaya değmez eşyanız ise, arabanız da yoksa tam bir felakettir. kıyafetleriniz neyse ama o üç beş kitap ve evrak toplanırken nasıl çoğalır nasıl ağırlaşır anlaşılmaz.
    ayrıca her taşınma sonrası yalnız yaşayabilme yeteneğinizi takdir eder kimseye ihtiyacınız olmadığına bir kez daha hükmedersiniz. aşk maşk bahane yani. aslolan yalnızlık ve yetenekli iseniz bununla beraber mutluluk...
    (bkz: taşınma üzerine felsefe)
    0 ...
  20. 59.
  21. başlarda eğlenceli, ilerledikçe yorucu, sona doğru bıktırıcı eylem. ilk önce bir heves oluyor ne bulursan yığıyorsun ortaya, sonra topla topla bitmiyor. Tam evet bitti diyorsun yerleştirmesi başlıyor. Bıkıyor insan.

    Yemişim sözlüğü, sunucuyu, benim taşınmama yardım etsin sözlük.

    (bkz: sözlük bana koli taşıyacak eleman bul lan allahsız)
    0 ...
  22. 58.
  23. Artık bu işin or.spusu olarak söylemeliyim ki müptelası oldum resmen. Her sene ev mi taşınır amk.
    0 ...
  24. 57.
  25. yeni bir tırnak makası almak zorunda kalmakla sonuçlanan can sıkıcı eylem.
    1 ...
  26. 56.
  27. kendi evine çıkan için dünyanın en güzel olayıdır. Hele ki çocukluğunun geçtiği ve hala tüm akrabalarının bulunduğu bir şehire öğretim üyesi sıfatıyla gitmek daha da güzeldir. Babaocağında sanki gelin olmuşta gidiyormuş gibi hazırlıklar yapılır, tencereler, tavalar, yataklar yorganlar...
    *
    1 ...
  28. 55.
  29. insanın canını acıtır... çünkü bilirsin bir daha örtüsünü topladığın yatakta uyuyamayacaksın, bir daha perdesini söktüğün camdan dışarıya bakıp dalmayacaksın... ve en kötüsü de başka şehre, uzaklara ise sevdiklerinle eskisi gibi birlikte olamayacaksın...

    ve işte bu yüzden kaç gündür arkadaşlarımı ziyarete gidiyorum son kez ama ertesi gün yine son kez gideyim, birlikte olalım, son kez gülüp eğlenelim diyorum. yine defalarca son kez kampüse gittim ve hala son kez gitmeliyim...

    bir şekilde eşyalarım valizlere sığar yanımda götürebilirim, peki ya anılarım tüm yaşanmışlıklarım sığar mı götürebilir miyim? ...
    3 ...
  30. 54.
  31. hepimizin bir gün yapacağı gerçeklik (bkz: ölüm).
    0 ...
  32. 53.
  33. birine edilen bedduanın tutmuş halidir, bu kadar eziyetli başka bir iş daha yoktur, eşyalar bir süre sonra perte çıkar.
    1 ...
  34. 52.
  35. sadece 2 veya 3 yaşındayken başıma gelmiş olay birde daha hiç başka bir eve taşınmadık taşınmanın tam olarak ne olduğunu öğrenemedim.
    0 ...
  36. 51.
  37. bazı zamanlarda insanın içini kemiren arzu oluyor kendisi. uzakta bir sevgili gibi özlenip, arzulanıp duruyor. şartlar el vermiyor ki ulaşalım,
    uzun yollar beklemiyor aslında. biz onların bizi beklediğini sanıyoruz.
    oturalım oturduğumuz yerde!

    kalıyorum, boğulduğum yerde.
    0 ...
  38. 50.
  39. çocukluk aşkını geride bırakmak ve bir daha hiç görememektir...
    3 ...
  40. 49.
  41. çok yorucu lan. 8. kez taşınmaya şahit oluyorum anladım ki kısa mesafeli taşınmalar daha yorucuymuş.
    fakat işin içine komşu yardımı girince eğlenceli hal aldı.
    evin yolunda 8 kadın ellerinde poşetlerle apartmana girince, dul herifler cama çıktı, bakkal amca gazoz ısmarlamaya kalktı biraz daha kalabalık olsaydık olay dullar partisine dönecekti fakat benimde yaşım tutmuyor zaar.

    tabi bu taşınma mevzusunda çekmecelerde, bazaların altında çıkan eşyalar ilgili anılar derken iş uzadıkça uzuyor. hoş beş zaman geçerken çok mühim meseleye geldi. kur'an ı kim taşıyacak. herkesin eli dolu, benim bir elim boş. tedirgin gözlerle aldım poşete koydum ve birden 4 hatun "hayıııırr!" diyerek çömeldi, bende "hoop" diye bağırdım. neymiş efendim kutsal kitap belden aşağı kısımda durmazmış günahmış, fiyuuvv...
    neyse kur'an ı zübeyde ablaya verdik, boyu tam belimize kadar olduğu için elinde taşıdı o mevzuyu içime attım.

    herkesin karnı aç bütün gözler bana dikilmiş, domestik yanımı hiç belli etmemeliydim diye homurdanarak mutfağa gittim. evde ne vardıysa * onla harikalar yarattım.
    tabağımda bi kaç patates kızartması bıraktım ordan nurdan abla: " yapmaaa evladım etme evladım kısmetini tabağında bırakma bak sonra üzülürsün vikvikvik" diye anlatırken tabağımda bıraktığım patateslerin hangisinin zengin, mühendis ya da doktor kocayı temsil ettiğini düşündüm.
    tabakta kısmet bırakmayın hanımlar beyler, mutsuz evliliklerin sırrını nurdan abla çözmüş kulak verin lan.

    yorulduk ama sonunda yeni evimden yazıyorum sana sözlük. bugün öğrendiklerimde bana ibret ve kazanç arasında bir noktada eğlence oldu. agnostik bünyemi bir kez daha sevdim.
    eşyalar yerleşecek yarım edecek sevgili caaaağğnım yazarlar bekleriz efem.
    (bkz: el atmak)
    1 ...
  42. 48.
  43. dönem başından beri 3 kere yaptığım ve birkaç gün içinde bir daha yapmak zorunda olduğum şey.
    0 ...
  44. 47.
  45. altı ayda bir eda ettiğim şey; üstelik ülkeler arası yapıyorum lanet olsun ki, hayır en son dedim tamam artık dönüş yok, burdan devam ederim diye, bunu diyince zoruna gitti herhalde bi şeylerin..*
    1 ...
  46. 46.
  47. Eşyaları bir yerden başka bir yere götürme işidir. Fakat o yaşanmışlıkları, anıları naaparsınız? Bilemem!
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük