taşınmak

entry146 galeri4
    26.
  1. sessizlik, ayrılık, gözyaşı, hüzün, özlem, umutsuzluk, yorgunluk.
    ''bir ev vardı, küçüktü belki
    ve bizimdi
    odalarda ışık yüzerdi
    ve bizimdi
    birgün hiç doğamadı güneş
    ve bitti...''
    2 ...
  2. 27.
  3. her aşaması baş belası olan eylem. ev bulması ayrı dert, toplanması ayrı dert, doğru düzgün taşıma şirketi bulmak apayrı bir dert... ev arkadaşını saymıyorum bile. yine yeni ve de yeniden yapacağım eylem. oy anam oy...

    tanım: taşınırken eşya kaybetmek istemiyorsanız envanter tutmak en etkili yoldur efem, tavsiye olunur. yeni evden görüşmek dileğiyle, selam ederim!
    1 ...
  4. 28.
  5. bir de hayatınız boyunca bir yerlere taşınmak zorunda kalıyorsanız alışılması kolay, eyleme geçirilince zor bir iştir.
    eşyaların kaybolması, kırılması gibi olayların olması kaçınılmazdır.

    (bkz: ah ne çok çektim bu yaşımda)
    (bkz: gamlı yazar)
    0 ...
  6. 29.
  7. taşınma eylemi evde kullanılmayan, başkasının işine yarayabilecek eşyaların gün yüzüne çıkmasına olanak sağlar.
    kullanmadıklarını ayırırsan kullandıklarını taşımak hamallara kalır. yük olan, ağırlık yapan kullanmadığın ve bir gün lazım olur düşüncesiyle manen sırtında madden evinin dip köşe yerlerinde konuşlandırdığın zımbırtılardır.
    en iyisi taşınma olasılığı ortaya çıktığında bu zımbırtılardan kurtulmaktır. ihtiyacı olan birinin yüzündeki mutluluğu görmek için değer bence.
    0 ...
  8. 30.
  9. türkiye'de günümüz koşullarında internet bağlantınızın 4 gün ile 10 gün arasında kesilmesine yol açan eylem, çile.
    0 ...
  10. 31.
  11. yaşam alanını değiştirmektir.
    insanı yorar, hele ki kısa sürede birkaç kez yapılması gerekirse. eşyaları toplamak, sevilmediği halde hangi ara bağlanıldığı bilinmeyen mekana veda etmekte zorlanmak, alışkanlık yaratacak yeni yere gitmek, yerleşmek, yine eşyalar, yeni insanlar, kendini tekrar tekrar anlatmak zorunda kalmak, yeni yanlış anlaşılmalara gebe tanışıklıklar.
    0 ...
  12. 32.
  13. beden ordan oraya gitsede ruh hapistir bedende. en kötüsü taşıyamamaktır ruhu. kaç senelik kiralamıştır sahip olamadığı ve olamayacağı bedeni bilinmez. tek bilinen, kontratı yenilenmemek üzere bittiği zaman, ikametgahının ebedi olacağı...

    taşınmak, geçmişi; anıları; iyiyi, kötüyü; dostlukları; mutlulukları, hüznü öksüz bırakmak değildir. taşınmak gönülden ırak olmak da değildir. sadece kapıyı çekip çıkmaktır. bir kapının kapanması ve başka kapıların açılmasıdır.
    0 ...
  14. 33.
  15. çok sık yapıldığında, ruhen benimsenen yersiz yurtsuzluk halinin madden de hayatı kapladığının sinyallerini veren eylemdir.
    1 ...
  16. 34.
  17. eylemi yapan kişi için sağlam eziyettir.
    1 ...
  18. 35.
  19. eğer taşınacağınız yeri çok seviyorsanız en iğrenç eylem olur sizin için. sevdiği mahalleyi bırakmak zor gelir insana.
    (bkz: ah ulen ah)
    1 ...
  20. 36.
  21. zordur taşınmak... en sevdiğin eşyalarından vazgeçip hepsini atasın gelir. olmuşken tam olsun her şey yenilensin dersin. sonra gidersin yeni güzel evine. bir bakarsın ki sen geçmişte kalmışsın. bütün eşyaların her şey orada ama sen yoksun.
    1 ...
  22. 37.
  23. an itibariyle temellerini attığım eylem. en başta söylemem gerekir ki acayip sinir bozucu amk. bir yığın eşya ve bunların nakledilmesi gerekilen 30 km uzaklıktaki yeni bir ev var. 2 saat önce işten geldim ve john coffey' nin de dediği gibi "köpekler gibi yorgunum.". ama işte bu eylemi gerçekleştirmek şart. az sonra evin önüne bi starex gelecek ve 11. katta olan şimdiki evimden alabildiği kadar eşya alacak. onun için bi sıkıntı yok tabi amk. ama o eşyaları arabaya yükleme mecburiyeti olan ben ve arkadaşlarım için sergen yalçın' ın da dediği gibi "sıkıntı var.". artık girdik bu işe, kaçış yok. şemsiye açılmıyor. ha bu kadar özele girmemin ne gereği var diye düşünebilirsiniz ama halimi görün de az dua edin diye yazdım. çok ihtiyacım var lan şu an buna. son olarak; bekarlık, sultanlık filan değil amk. bekarlık, ömer üründül' ün de dediği gibi "enteresan.".
    2 ...
  24. 38.
  25. gece 11 de canın sıkılırsa dışarıya çıkacak veya yanına gidecek insan bulamamaktır.
    1 ...
  26. 38.
  27. 39.
  28. 10 metre ilerideki eve doğru yaptığım eylem.

    Ama nefret ettim yahu, öğrenci evi de olsa çok fazla kalabalık, ağır beyaz eşyalar, yataklar falan derken insan yoruluyor, meh.
    0 ...
  29. 40.
  30. meşakkat dolu edim, iş, fiil. her ne kadar eşyalar göze az görünüyorsa da ve de tek kalınıyorsa bile (bkz: sabile) yine de ıvır zıvır denilen mahlukatların nasıl birer dağ yığını oldukları ve evin kendisinden bile büyük oldukları farkedilir. sinirlere ve yıpranmış bedenlere sahip olunur. gözlerden yorgunluk dolayısıyla iki damla yaş süzülse de çaktırmamaya çalışılır. yeni taşınılacak olan yerdeki olası güzel yaşanılacaklara karşı önceden hazırlık yapılır.
    1 ...
  31. 41.
  32. 42.
  33. yeni arkadaşlar, yeni ortam, herşeyin 0 dan başladığı anlardan birtanesi zor durum.
    0 ...
  34. 43.
  35. Başka bir şehir ise çok kötü bir olay. Evet sözlük bir ay kadar sonra zorla götürülüyorum ailem tarafından. kurtar beni.
    1 ...
  36. 44.
  37. 2 gün sonra uygulamaya koyacağım hede. istanbulun bir ucundan tam göbeğine taşınmak, ortamların ve mekanların bodozlama içine dalmak süper olacak. (bkz: taksim).
    0 ...
  38. 45.
  39. domestik ve her şeyi bıraktığı yerde bulmaya alışkın bir insansanız büyük gerginlik.
    0 ...
  40. 46.
  41. Eşyaları bir yerden başka bir yere götürme işidir. Fakat o yaşanmışlıkları, anıları naaparsınız? Bilemem!
    0 ...
  42. 47.
  43. altı ayda bir eda ettiğim şey; üstelik ülkeler arası yapıyorum lanet olsun ki, hayır en son dedim tamam artık dönüş yok, burdan devam ederim diye, bunu diyince zoruna gitti herhalde bi şeylerin..*
    1 ...
  44. 48.
  45. dönem başından beri 3 kere yaptığım ve birkaç gün içinde bir daha yapmak zorunda olduğum şey.
    0 ...
  46. 49.
  47. çok yorucu lan. 8. kez taşınmaya şahit oluyorum anladım ki kısa mesafeli taşınmalar daha yorucuymuş.
    fakat işin içine komşu yardımı girince eğlenceli hal aldı.
    evin yolunda 8 kadın ellerinde poşetlerle apartmana girince, dul herifler cama çıktı, bakkal amca gazoz ısmarlamaya kalktı biraz daha kalabalık olsaydık olay dullar partisine dönecekti fakat benimde yaşım tutmuyor zaar.

    tabi bu taşınma mevzusunda çekmecelerde, bazaların altında çıkan eşyalar ilgili anılar derken iş uzadıkça uzuyor. hoş beş zaman geçerken çok mühim meseleye geldi. kur'an ı kim taşıyacak. herkesin eli dolu, benim bir elim boş. tedirgin gözlerle aldım poşete koydum ve birden 4 hatun "hayıııırr!" diyerek çömeldi, bende "hoop" diye bağırdım. neymiş efendim kutsal kitap belden aşağı kısımda durmazmış günahmış, fiyuuvv...
    neyse kur'an ı zübeyde ablaya verdik, boyu tam belimize kadar olduğu için elinde taşıdı o mevzuyu içime attım.

    herkesin karnı aç bütün gözler bana dikilmiş, domestik yanımı hiç belli etmemeliydim diye homurdanarak mutfağa gittim. evde ne vardıysa * onla harikalar yarattım.
    tabağımda bi kaç patates kızartması bıraktım ordan nurdan abla: " yapmaaa evladım etme evladım kısmetini tabağında bırakma bak sonra üzülürsün vikvikvik" diye anlatırken tabağımda bıraktığım patateslerin hangisinin zengin, mühendis ya da doktor kocayı temsil ettiğini düşündüm.
    tabakta kısmet bırakmayın hanımlar beyler, mutsuz evliliklerin sırrını nurdan abla çözmüş kulak verin lan.

    yorulduk ama sonunda yeni evimden yazıyorum sana sözlük. bugün öğrendiklerimde bana ibret ve kazanç arasında bir noktada eğlence oldu. agnostik bünyemi bir kez daha sevdim.
    eşyalar yerleşecek yarım edecek sevgili caaaağğnım yazarlar bekleriz efem.
    (bkz: el atmak)
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük