-abi koli var mı?
-akşam gel, belki olur
*
-koli var mı abi?
-az önce verdik hacım ya
*
-abi allah rızası için bir koli
-yörü get lan
*
-koli lazımdı da
-kime lazım değil ki?
*
-kuşfoli komafoli, koli var mı koli?
-...??!!
-koliniz var mı amca?
-vah yavrum, yazık sana
eeeeeh ulan, böyle bir işkence olur mu yahu, zaten taşınma işlemi, başlı başına bir lanetken, bir de bunun eciği cücüğü var, aha bu sikik mevzu da o eciş cücüşün babası, bu kadar kıytırık bir olayın, insanın hayatını sikertebileceği kimin aklına gelir? lan dünyam karardı be, 5 katlı asansörsüz bir binadan, kan ter içinde, tepe taklak çekyat indirmek bile bunca bükmemişti belimi, hatta 5 kuruşum eksik diye bilet alamadığımda, otobüsçüye durumu izah ederken bile bu kadar ezik değildim lan.
nedir arkadaş bu koli bulma sorunu, koli lan koli, bildiğin kutu yani...
sokak sokak, market market, gezersin, bu sktiğimin kolilerinin bir sokağa atılma saati var, akşam üzeri yeni mallar gelir bilmem ne olur, işte o zaman kaldırımlarda koli itine dök... ( koli ararken market ve beyaz eşyacıların çalışma sistemleri hakkında master yapmak )
ha işte o da öyle kolay değil, sokaktan koli toplarken, içine girdiğin ezikliğin dışında -ki benim sikimde olmaz, toplarım gayet rahat- o koliyi ordan alırken, ansızın; şilteyle örülü iki tekerlekli koca arabaların arasında, parlayan iki göz görürsün ki, pek hoş bakmazlar, bu delici ve kesici bakışlar, hayatını kağıt toplayarak kazanan, atletli, kaslı, kirli ve her an kavgaya hazır gözü kara çingenlerden birine aittir.
artik bauhaus, ikea, praktiker gibi buyuk marketlerde ve poşet, kağıt toptancilarinda da satilmaktadır. Bu sayede ona buna muhtac kalmayip, istediginiz boy koli elde edebilirsiniz.*