sağolsun büyüklerimiz her daim kıçımızdan kazığı eksik etmiyor.
22 mart 2016 salı günü akp gurup toplantısında değerli başbakanımız müjdeyi(!) verdi.
sadece asıl iş yapana değil, tüm taseronlara kadro verilecek dedi.
memlekette bir bayram havası!
arkadaşlar uzatmadan işin gözükmeyen, daha doğrusu işçiye gösterilmeyen tarafına bakalım. yeminlen ayın karanlık tarafı gibi, korkunç! emin olun bu olaydan etkilenecek işçilerin büyük çoğunluğu, "keşke kadro çıkmasaydı" diyecek.
neden mi, şöyle;
en ama en büyük kazık, maliye bakanının açıklamasında satırlar arasında saklı. geçmişe dönük hiç bir hak talebi olmayacak deniyor. yani, yıllık izin, alacak verecek falan değil olay. esas hedef işçinin kıdem tazminatı!
2014'ten beri, tazminatlar üst işveren güvencesinde. yani devlet karşılıyor bu külfeti. çalışma süresine bakılmaksızın tazminatlar yanacak! 15 yıllık asgari ücretli taşeron işçinin yaklaşık 30-40 lira parası devlete kalacak. maaşı yüksek olanları siz hesap edin artık. (kıdem tazminatı=çalışılan yıl x en son bürüt maaş) 700 bin işçi var deniliyor, miktar çok ama çok yüksek. devlet bu yükten kurtulacak!
ikinci olarak, kadro dedikleri öyle memuriyet gibi bir şey degil. 3 sene sözleşmeli işçi. 3 senede bir devlet canı isterse işçiyle sözleşme yenileyecek. yenilemezse hiç bir hak talep edilemeyecek. en çok 3 yıllık tazminat alınır ki o da sonradan çıkarılacak yasayla iç edilir. yani, dayısı seninkinden büyük biri senin yerine rahatça işe girebilir 3 sene sonra. bir de sınav var ki, işi mülakata cevirmezlerse ben bir şey bilmiyorum.
2015'in başından beri taserona sendika hakkı verildi. kimi işçiler, yakacak giyecek yiyecek vs. yardım hakkı aldı bununla beraber. tabi toplu sözleşme yapabilenler. toplu sözleşmelerden kaynaklı hiç bir hak geçişi olmayacak ve sadece taseronda aldığı maaş kadar ücretle kadroya geçecek işçiler.
taseronun en büyük sıkıntılarından biri iş güvencesi idi. 3 yıllık sözleşmeli işçi olayı, iş güvencesini tamamen ortadan kaldırıyor.
bir de 720 bin işçinin tamamı denmiş, yalanın en büyüğü bu!
bu rakamın neredeyse %70'i belediyelerde ve il özel idarelerde çalışan taşeron iscilerdeir. 4 b kadroya geçiş bu işçileri kapsamıyor. belediyelerin ve idarelerin kuracakları şirketlerde istihdam edilecek bu çoğunluk. yani imzayı devlete değil, yine özel şirkete atacaklar.
devlet işçisinin toplu sözleşmelerden kaynaklı bir çok hakkı bulunmakta. misal ikramiye, aile yardımı vs. bunların hiç biri söZde kadroya alınan taşerona yansimayacak. toplu sözleşme hakkı verilmeyecek çünkü 3 yıllık sözleşmeli (geçici) işçi olacaklar.
bir kez daha görüldü ki, devlet baba, "zikmeyecegi eşeğin kuyruğunu kaldırmıyor".
asgari ücret zammının kârlı çıkan tek tarafı olan hükümet, bu kadro kandırmacası yla yine kâra geçiyor.
uyanık olun diyecem ama bi gülme geliyor. başkanlık referandumu yatırımı olan bu dalavere, akpye oy olarak dönecek, sevgili memleketimde.
yanlış da anladiysam, akpli arkadaşlar entry girip duzeltsin lütfen. bir taşeron işçi olarak korku içerisindeyim.
cemaat ablası tonunda sesli entry de girerseniz dinlerim sevgili ak-fanlar.
işçiye atılan bir kazıktır.
edit yerine up'lamayı tercih ettim ki, biri başlığı görüp, "kardreş sen yanlışsın, senin yararına bu iş" desin.
iş güvencesi açısından avantajlı olarak görülüyor. ancak 3 yıllık sözleşme olayı doğruysa(hiç araştırmadım) bunun amacı seni 3 yılın sonunda hiçbir mazeret göstermeden kapının önüne koyabilmektir çok büyük ihtimalle. birkaç ay önce benzer bir olay bir arkadaşımın başına geldi, oradan biliyorum. şirket seni işten çıkardığı için tazminat ödemeyecek, devlet de uzun yıllar çalışmadığın için kıdem tazminatı vermekten kurtulacak. böylece ekonomi rakamları yükseklerde seyredecek ve gelsin %50 oylar!
zenginler daha zengin, fakirler daha fakir olacak. olacağı bu!
ilk entryde yazdıklarım, tamamen maliye bakanının dünkü açıklaması kaynaklidir.
"geçmişe dönük hiç bir hakkın talep edilmemesi" maliye bakanının sözüdür.
haberi işçiye müjde başlığıyla veren bir siteden kaynak verelim ki, cehapeli, paralelci falan demesinler, http://www.ajanskamu.com/.../?page=haber&ID=82409
haber metni ortada, bizzati maliye bakanının açıklaması.
çok yerinde bir fiyaskodur. bir ağacın dibine kazmaya beş işçi gider, biri kazar dördü izler. hepiniz buna benzer manzaralara tanıklık etmişsinizdir. hiç boşa kıvırmayın.
ahmet davutoğlu'nun chp'den çaldığı seçim vaadini yerine getirmek için hamle yaptığı sıra saray soytarılarının yaptığı şerefsizlik neticesinde götümüze giren kazıktır. tamam sakin değilim ama bu yapılan da şerefsizlik yani. başbakan tam bu işi yaptı demiştik ki birileri araya girip işi bok etti. evet işin doğrusu budur, birileri başbakanın iş yapmasına fırsat vermemiştir. çünkü o zaman halkın gözünde büyüyecekti, akp içinde güçlenecekti, vesaire vesaire. sırf davutoğlu sempati toplamasın diye yüzbinlerce insan ateşe atıldı resmen.
22 mart'ta açıklanan ve iki hafata içinde meclise geleceği söylenen yasadır.
üzerinden 6 hafta geçmesine rağmen henüz meclise gelmedi. önceki hafta bakanlar kurulundan da geçen tasarı, numan kurtulmuş'un beyanına göre meclise sunulmaya hazır halde. ancak buaçıklamanın da ardından 10 gün geçti. sanırım sene sonuna kadar bekletecekler. olası erken seçim ya da referanduma koz olacak sanki.
küçük adamı da yidiler, yerine gelen, "banane olm ben mi söz verdim" derse şaşırmam.
