besihanelerde, herhangi bir kısırlık ya da üreme problemleri yok ise dişi davarlar, ister küçük ister büyükbaş hayvan olsunlar kesimhanelere gönderilmez ve yavru üretimi için damızlık olarak tutulurlar. buna mukabil, kesimhanelere erkek davarlar gönderilir ki doğal dölleme için ortalama 20, suni dölleme içinse ortalama 60 dişi davara 1 erkek davar damızlık olarak tutulur.
bu durumda, her besihanede damızlık olarak ayrılan bir veya iki koç ya da boğanın seçimi de şüphesiz büyük önem arz eder. bu seçim esnasında dişler, boynuzlar, kaburgalar, ayaklar ile hayvanların hastalık veya enfeksiyona neden olabilecek yaralarının olup-olmadığına detaylıca bakılarak, tam tabiri ile boynuzdan-toynağa bir kontrol gerçekleştirilir.
işte! bu kontroller esnasında, elle kontrol edilen en önemli yerlerden birisi de hayvanın taşaklarının ve bunların dışını kaplayan sperm keseciklerinin kontrolüdür. bu esnada, taşaklar avuç içine alınıp aşağı-yukarı adeta tartar gibi hareket ettirilerek meni keseciklerinin doluluğu ve taşakların sağlıklılığı kontrol edilir. bu işleme 'taşak okkalama' gereçekleştirene ise 'taşak okkalayıcı' adı verilir.
mecaz anlamda ise 'taşak okkalama'; 'çıkar gözeterek nabza göre şerbet verme' diğer bir deyişle 'aslen ikiyüzlü olup menfaat beklenen kişiye karşı daima gülen yüzünü gösterme' şeklinde ifade edilebilir.
