zeka belirtisi göstermemesi. sohbet etmek yerine dudağını büzerek bütün gün fotoğraf çektirme eğiliminde olanlarla bırakın bir ömür geçirmeyi, bir saat katlanmak bile zor. böyle durumda da reddetmek farz haline geliyor. tabi erkek tarafında da zekadan eser yoksa ulan reddedilir mi hiç? fikrini benimsemeleri gayet doğal.
Reddetmediğim ama bana meyil etmesine rağmen kovalamayıp sonra kaybettiğim taş gibi bir hatun olmuştu. Sebep bellidir. Sana uymuyordur ne hayat görüşü ne tarzı ne de giyinişi. El ele tutuşup dolaşabileceğin biri değildir. Ha bir de senden iki yaş büyüktür belki.
sadakat kavramından bi haber olmasıdır. başlı başına yeterli. çok güzel çok "daş" gibi alımlı esnerken bile için kıpır kıpır oluyor. sonra bir şekilde elde ediyorsun ilk zamanlar bol testosteronlu günlere gecelere sahne oluyor. sonra bir bakıyorsun senden başka birçok erkeğe mavi boncuk dağıtıyor. ne yapacaksın bununla şimdi ? oturup konuşulmayacak birisi olması bir başka neden. 24 saat alıp karşına sessizce izleyemeyeceğine göre illa ki konuşabiliyor, frekansınızın tutuyor olması lazım.
barda tanışmıştım. çok çok güzeldi. fitness, pilates, biraz da yoga'dan oluşuyordu vucudu.. kişiliği ise devasa bir ego.. kızın elde ettiği esneklik ağzına da yaramış olacak ki, çok yayvan konuşuyordu, "mekan bizim" "bodrum'da herkesi tanıyorum" konuşmalarını dinleyince iyice soğudum. biraz da insanları aşağıladı saçma sapan şekilde. "tanıdığım polisler var" "burdaki tüm polisler beni tanır" hatırlayabildiğim konudan bağımsız söylediklerinden.. ırkçılık, yobazlık, yaftalamayı kadın aynı cümlede yapabiliyordu. ve tüm bunları club/bar da tanıştığımız 2 saat içerisinde başardı.
soğudum ama vazgeçmedim. bu akşam her türlü sevişecektim.
kadına: "bize gel evde devam edelim, film de açarız, yoruldum artık ben" dedim..kabul etti.
bize geldik. evde şarap koydum. film açtım. izledik.. evet izledik. 2. şarabı almaya doldurmaya geldim, komple soyunmuştu.. güldüm "rahatına bak" dedim. anlamadı.. cidden film izledik. film bitti.. sessizlik, bakışmalar..
"artık yatağa geçelim mi" dedim.. gözleri güldü.. "oooo sonunda" gibi bir şeyler soyledi ardından sesli güldü. "sen geç ben hazırlanıyorum" dedim.. hazırlandım. pijamalarımı giydim geldim..atladım yanına "hadi uyuyalım, kafamı sikti mekan" dedim..
hatun kişisi biraz oynaşma denemesi yapacağını fark ettim..arkamı dönüp "uyusana artık" diyince "hiç mi ilgini çekmiyorum ya, hiç mi beğenmedin beni" dedikten sonra ağladı. evet ağladı. hemde hüngür hüngür.. kalkıp giyinip gitmeye kalktı.. savanadayız gençler. kimse kusura bakmasın. o gururunu da siken olur.. "iyi de ben sana sevişelim demedim ki söyleseydin söylerdim, muhabbetin çok sarmadı. mekanda müzik bi taraftan diğer taraftan sen kafamı siktiniz.. kalkıp gitsem ayıp olurdu, film izleyelim belki susarsın diye düşündüm"
dedim.. evet o günden beri ben de ağlıyorum. bir sürü bulurum onun gibi sandım. denk gelmedi. yok ya şakası bir yana, bilmiyorum herkes farklı ya. hepsi farklı. ama kimsenin kukusu bulunmaz hint kumaşı değil. pişman da değilim.
