o lavanta kokan beyinlerden biride dedeminki babuş.
ulan her şey ne güzelmiş eskiden ya. kağnılar o hızla gelişe gelişe tofaş kartal tipini geliştirdi.
bi kaç gün önce aile albümünde gördüm, angaralı hemşerilerimiz ilk defa traktör görüyor. tarım devrimine yönelik önemli adımlarmış.
koca koca köylüler çıkmış, bu traktör bıdı bıdı vik vik diyor. otobanda bile kullanılır diyor. ya hemşerim sen çok zekiymişsin ama değerini bilememişler. başka bi iş vereymişler keşkem.
bu örneğe daha masum bi örnek vereyim: elektirik
evet lan bildiğin elektirik, eskiden yokmuş anasını satayım.
ben mi çok malım yoksa ne. kafam almıyor a.k. güneş batınca kim kimi yalarsa mı oluyormuş. vay puştlar. olum dünyaya çok geç gelmişsiz. şöyle elektirkler olmasa şimdi güneş batınca taksim anıtına çıkar damacanamla beraber yıldızları seyreder, deprem yaratırız.
eee şimdiki nesil? lavanta kokusu gitmiş, bok kokuyor lan bunlar. osursam dah güzel kokar. çikolatalı axe diye bir deo varmış. yeminlen bok kokuyor lan. sıkmayın şunu. reklamdaki gibi kızlar parçalıyor ama öldürmek için resmen. ölüsü daha iyi kokar diyorlarmış.
taş devri ve lavanta kokan beyinler. en azından beyin varmış, yaba daba duuu.
(fred çakmaktaş tandansı yakaladım sona doğru aq, o adamı da seviyorum: romantik böcek!)
