Testere ile insan kesen Çocuk Mahkemesi'ne, Hrant Dink'i katleden Çocuk Mahkemesi'ne, rahipi öldüren çocuk mahkemesi'ne polise taş atan dgm'ye... bu nasıl bi adalet anlayışıdır?
bir çocuğun özgürlüğünden dahi korkan, onu kendisine tehdit olarak algılayan devlet sistemi bana göre akıl ve ahlaktan yoksundur. çok merak ediyorum dünyanın hangi ülkesinde beş yüze yakın çocuk taş atmaktan yargılanmaktadır acaba? Çocuk adaletsizliğin deneme tahtası olmamalıdır.
Demokratım diye geçinen onca insanın bu konuda kılını kıpırdatmaması, bu adaletsiz tutuma göz yumuyor olması manidar ve düşündürücüdür. Çocuğun ırkı dili yoktur. çocuklar için mahkeme binaları, hapishaneler yerine okullar inşa etmeliyiz.
yanlış eğitim almanın verdiği hislerle hareket eden çocuktur. adı üzerinde çocuktur. bir çikolataya veya bir tane meyve suyuna istediğini yaptırabilirsiniz.
not: laf söylerken çocuklara değil onları o hale getirenlere laf söylemek daha mantıklı gibi duruyor.
yaşken eğilen ağaçlardır. beyinleri pkk'nın pislikleriyle doldurulmadan topluma kazandırılmalıdırlar. şu an belkide yaptıkları şey bir oyun gibi geliyor onlara ve böylelikle kandırılıyorlar. ama türkiye'ye düşman olarak bakan bir zihniyetin ortasında yetiştiklerinde yaptıkları şeyi bir oyun olarak değil bir mesele olarak görecekler ve türkiye bir düşman daha kazanacak.
ailelerinden koparılması gereken çocuklardır. çocuğunu canavar gibi yetiştireceklerse hiç yetiştirmesin bu anneler. çocukları o cahil canavarlardan alıp okullara, kütüphanelere ve benzeri yerlere yollanmaları lazım. ben bile beş altı sene öncesine baktığımda "hiç farkında değilmişim nasıl yapmışım" diyeceğim komik ve saçma eylemler bulabiliyorum hayatımda. ki bu çocukların yaptığı masumiyet ve oyundan öte, şiddet direk. ama eğer eğitilir ve topluma kazandırılırlarsa bir beş on sene sonra onlar da "ne salakmışız" derler.
evlerimizde rahat koltuklarımıza oturup sekiz haberlerinde onu bunu eleştirmek için can atarız. milletçe severiz vatanı milleti kurtarmayı. fakat hepimizin gözüne ilişen ve hepimizin hem fikir olduğu bir haber karesi vardır, türkiye'nin doğusundan gelen. polise taş atan çocuklar. neden taş attıklarını bilmedikleri yüzlerinden belli olan çocuklar. bir amaç veya gaye değil, yalnızca söyleneni yapmak. benim sekiz yaşında bir kuzenim var. bir gün elinde karpuz mutfağa gidiyor. bende kafa bulmak için baddal gazi olsa o karpuzu yere çarpardı dedim. çarptı. o çocukları gördüğümde hep kuzen gelir aklıma. yaptığı cahillik değil, ihanet değil, çocukluktu.
inanmak dahi istemediğim bir gerçek var memleketimde. türkiye'de 4 bin tane taş atan çocuk var. bu çocukların suçu ise ağır örgüt suçu işlemek, örgüte üye olmak ve örgüt propagandası yapmak. sekiz yaşından tutunda on altı yaşında binlerce çocuk hapishanedeler. gene tv'lerde yayınlanan bir görüntü aklımdan çıkmaz. polisi taşlayan çocuklara akıllı bir polis memuru bir kasa muz gösterir hepsi ellerindeki taşları bırakıp muza koşarlar. çocukturlar, bir gayeleri amaçları yoktur.
bu çocuklar hapisten çıktığında 24-25 yaşlarında olacaklar, ve içlerinde artık çocukluk değil kin ve nefret olacak. kürt olmak türk olmak veya o olmak bu olmak değil sorun olan şey. dört bin tane evladımızı pkklı şerefsizlerin ellerine kaptırmamaktır. bizlere zarar vermek için hertürlü kalleşliği yapacak kadar insanı değerden yoksun bu insanlara pabuç bırakmamak ve bu insanlık yoksunlarına inat, bizim topraklarımızın çocuklarına sahip çıkmamız gerekmekte. hangi şerefli bir insan kendi çıkarları için çocuklarını silahların önüne atar. bu kadar mı adileşir ki gördüğüm kadarıyla olunuyor.
kanımca bu çocukların en kısa zamanda serbest bırakılıp devlet tarafında aileleri ile birlikte rehebilite edilmeleri uygun olandır. kavgasız, silahsız bir hayat önlerine sunmaktır.
yoksa ne acıdır ki, bir on yıl sonra bu çocuklar, hapislerden çıktıktan sonra devletlerine daha çok kin besleyecek ve pkk'nın en kolay avlayacağı kişiler olacaktır.