kırk yıllık portakal suyuna sebebini hala bilemediğim "taze sıkılmış" ekinin niye eklendiğini anlayamadığım başlık malzemesi.
anlayamıyorum evet çünkü, şayet taze sıkılmış varsa, taze sıkılmamış da varolmalıdır. daha doğrusu bayat sıkılmış portakal suyu denen bir meşrubat da olmalıdır. daha doğrusu adı böyle olan bir sıvı olmalıdır. olmamalı mıdır?
gerçi şimdi şimdi artık tam otomatik makineler hazırlıyor bunu da, evvela limonatayı özene bezene hazırlayan bazı kahvehane ve kafelerde portakal suyu da aynı o limonata gibi, kabuklarıyla, greyfurt karışımıyla pek bir özenli hazırlanırdı. kahveci için ne denli zor ise, tadı da o kadar güzel bir içecektir bu özenle hazırlanmış portakal suları.
hamburgerin yanına en iyi giden içecek türüdür. zaten kızarmış burger iyice zarar veriyor bünyeye, bir de asitle uğraşamam diyenlerin her daim yanındadır. aynı zamanda o kadar c vitamini barındırdığına da inanmadığım içecek türüdür zira c vitamini çok hassastır diye düşünüyorum. o kadar sıkma işleminden sonra işlevini yitirmesi an meselesidir.
(bkz: c vitamini)
vitamin deposudur. fazlası zarar olduğu gibi eksikliği de kış aylarında burnunuzu çekmekten , hapşırmaktan kurtulamayacağınız anlamına gelir. her gün bir bardak içilse yeridir.
sabahları aç karnına içildiği zaman çok yararlı olan, vitamini bol içecektir. ancak mide asiti fazla olan insanlarda mide delinmesi yapabilir, dikkatli içmek lazım.
ankara büyükşehir belediyesi'nin özellikle ulus civarına koyduğu minibüslerde halka satışını gerçekleştirdiği çürük portakal sularının çürük ve taze olanı..
tadına doyum olmaz ve ders çalışmadan hemen önce içilmesi zihni açar.
içerken özellikle de anne yapımıysa posası gelip de diş aralarına takılan içecektir.. küçükken bu nedenden ötürü içilmez büyükken de sıcaktan bulanıp bi yere oturulup içilince annenin değerini anlama sebebi olur..bi de kendi portakal suyunu kendi sıkmak, alışık olmayana pis koyar..
(bkz: kişinin yalnız olduğunu anladığı anlar)
