tüm aptal gazetecilerin bizde olmadığının kanıtıdır.
özellikle dış politikada ne derece bağımlı olduğumuzun göstergesidir ki bu bile tayyip efendi ile mustafa kemal'in kıyaslanamayacağını gösterir. yabancı basının allah'ın günü türkiye'ye övgüler düzmesinin bir sebebi vardır. dışa bağlandıkça övgüler artacak övgüler arttıkça bağımlılık katmerlenecektir.
malesef türkiye olarak dış basına karşı ne kadar aciz durumda olduğumuzun göstergesidir. kendimizi tanıtamıyoruz, anlatamıyoruz, elalem bizi halen peçelerle dolaşan, deveye binen insanlar olarak görüyor kimse kötülemesin ya da banane kötüleyenler coşsun.
yahu yabancı basın değil miydi cumhuriyet mitingleri yabancı basında! diye kimlerini mest eden.
hayır ne oldu şimdi? halkın devrimi, "laikçiler iktidara geldi" yazıları çıksa çevçeveleyip odanın duvarına asmayacak mıydı?
abdullah gül'ün dış basındaki ropartajlarını kesip biriktiren, güne gelince çıkarmak üzere sen değil miydin? ya time'a kapak olan atatürk haberini görünce içinden geçenler?
hayırdır karadenizde gemilerin mi battı yoksa herşey üstüne üstüne mi geliyor?.
sanırım ikincisi.
sana hemen bir manupulatif depresan yazıyorum, git dört duvar arasına kapan daha fazla canını sıkmadan..
bir de dünya basınına hakimmişim gibi ay ataturk-erdoğan ne alaka, nasıl yazarsın diye oha falan tipler var ki, evlere şenlik!
cahile laf anlatmak zor ama yine de şansımızı deneyelim.
dünya basınının ipleri o derece elimde ki çok sinirlenirsem yarın atatürk the first tayyip manşetleri attırırım, dumur olursun..
ülkemdeki muhafazakar* çevre 2000 öncesi kimi sevmezdi?
kafirleri elbette, avrupa, abd vs...
yabancılar ne söylerse bizim aleyhimizeydi, bizim kötülüğümüz içindi, bizi zayıflatmak, hep kendileri için daha kolay yönetilir, kendilerine takıntısı olmayan ülkedeki solcuları seviyorlardı, o yüzden solcular da boktan adamlardı!
şimdi avrupa olsun abd olsun akp yi pek bir seviyor, pek bir kolluyor!
ancak o muhafazakar-aslında dinci demek lazım-çevreler nedense şimdi batı ne derse hemen alıp not etmeye, o batının eski gözdelerine bak batı ne diyor uyan ne diyorsa doğrudur demeye başladı, yahu burada bir terslik yok mu?
ayrıca nedir kardeşim bu atatürk takıntısı?
hemen açıklayayım ben; bu tamamen atatürk ü kendinden görmeme, onunla bütünleşememe, kendi içinden bir atatürk çıkararak kendini tatmin etme çabasıdır...
belli bir çizgi ve idealde o idealin üst sınırını zorlamış, hatta çizmiş bir deha ile kimine göre iyi kimine göre kötü bir çizgide başlayıp sonra da değiştiğini iddia ederek kabul etmese de o eski çizgisinin yanlışlığını kabul eden bir değişkeni kıyaslıyorsunuz ki burada bu ikinci kişinin eski çizgisinden olan destekçilerini de göz önüne aldığımızda bu karşılaştırmanın ne kadar garip olduğu rahatlıkla anlaşılabilir...