aksi mümkün olmayan siyasi hamle. benzeri selahattin demirtaş'ın başına geldi, hepimiz gördük ve izledik. tayyip kendisine karşı olanı hangi siyasi gelenekten gelirse gelsin bir tehdit olarak görür ve o şekilde ortada bırakmaz. bugün akp saflarına geçen, ya da siyasetten el çektirilen ya da kendilerini hapiste bulanların ortak paydası alenen tayyip'i ya eleştirmiş ya da meydan okumuş olmalarıdır. ancak ortak bir başka özellikleri de tayyip'in oy kaybına sebep olmalarıdır. bu nedenle mesela bir kılıçdaroğlu tayyip için bir tehdit kategorisine girmedi, girmez.
şimdi muharrem ince bu "tayyip'e tehdit olma" çizgisini tam anlamıyla geçti mi; gidişat gösteriyor ki, geçti. belki henüz tam anlamıyla o'nu yenebilecek kadar değil; ama gerek söylemlerinin adresi bulması, gerekse tayyip'e orta ve uzun vadede kan kaybettirebilecek bir potansiyel ile "tehdit" kategorisinde değerlendirilebilir. ince ileride tayyip ile anlaşacak birisine de pek benzemiyor. şu halde tayyip, kazanması halinde, en geç bir sene içerisinde kendi kişisel emir erine dönüştürdüğü yargıdan muharrem ince aleyhine bir suç duyurusu çıkartacak ve büyük ihtimalle siyasi arenadan kaybettirecektir. buna adeta "mecbur"...
demek ki muharrem ince sadece türkiye cumhurbaşkanlığı için değil, aynı zamanda kendi kişisel özgürlüğü için de sandığa gidiyor.