şişe çevirme doğruluk ve cesaret mantığı ile oynanması gereken oyundur.
ancak bu oyunda tayyip varsa milli hassasiyetlerimiz gereği bu şişe büyük ihtimalle ayran şişesi ile oynanacaktır. yoksa tayyip mızıkcılık yapıp oynamaz ve oynatmaz.
oyunu sırrı kardeşimiz şişeden molotof yapmak istemezse çevirerek başlatır.
şişe dönerken bahçeli dönüş yönünü ve hızını hesaplayarak 40 tur sonra kendisine geleceğini tahmin eder ve öyle olur.
tüm gözler bahçelideyken gür bir sesle cesaret der. ordan tayip bahçelinin önüne bir ip atıp "hadi git apo'yu as" der. ne mümkün bahçeli nasıl gitsin assın? burda bahçeli oyuna yenik düşmüş olur.
dönen şişe bu sefer kılıçtaroğlu'nu gösterir. oda kendinden emin bir şekilde cesaret der. yine bizim tayyip zıplayıp "git dersim için özür dile" der demez kılıçtaroğlu da bahçeli kardeşimiz gibi buna cesaret edemez.
şişeyi çeviren kılçtaroğlunun hedefinde sırrı vardır. şişe bi iki dakika dönünce tayyibin ufak bir şişeye üfleme hamlesi ile sıra sırrı'dadır. gel gör ki sırrı doğruluk der. gezideki cesur sırrı, karadeniz, aksaray ve fethiye mitinglerinedeki sırrı oyuna şok etkisi yapmıştır. herkes cesaret beklerken sırrı doğruluk demiştir. bu sefer kılıçtaroğlu "ulan sırrı sen idris'i seviyor musun sevmiyor musun" diye sorunca sırrı da hasiktir ifadeli bir bakışla ikisi de der. tabi bu cevap kimseyi tatmin eden bir cevap olmaz.
artık şişenin namlusunun ucunda tayyip vardır. herkes tayyip'in ne diyeceğini düşünür. doğruluk dese ses kayıtları, yolsuzluk, atamalar sorulacak, cesaret dese kalk burdan bi siktir ol git, ülke rahat nefes alsın diyecekler. ama tayyip akıllı, kurnaz. ödevine iyi hazırlanmış çalışkan çocuk, köşeye sıkışmış kedi değil. doğruluk der...
ama gel gör ki bizim bahçeli, sırrı, kılıçtaroğlu aynı bir ağızdan "laa tayyip sen ilk kez, kaç yaşında milli oldun?"...
ülkenin halini güzel özetleyen bir fıkra. ama sırrı nın ki hafif olmuş. onun yerine la sırrı sosyalistim diyorsun rezidans alıyorsun kendinle çelişmiyor musun sorusu sorulsa daha iyiydi.