o koyunlara bu güne kadar koyan o kadar çok olmuşdur ki. bu devr-i daim hiiççç değişmeyecektir emin olun.
bi dönem mustafa kemal de var olan milliyetçilik rüzgarını kulllanmak adına;
Hayattaki yegane üstünlüğüm, Türk doğmaktır! Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i asli'yi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin.
he amk heee.. demek lazım bu sözlere.. ulan ırkçı arıyorsanız al sana on numara ırkçı işte. bu lafın hitlerin öjenizm felsefesinden ne farkı var. olm nefretinizi dizginleyip biraz dşünmeye çalışın nolur?
ayrıca yetmemiş mitolojiye de abanmış:
Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne yedi bin senelik, en aşağı bir Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarlarıyla sallandı. Beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı. O çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela, korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır. Kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.
güneş tanrısı da şenol güneş'tir falan diyim bu saçma sözlerin üzerine. hani ancak bu espri kadar kalitelidir şu sözler. zırvalama atam...!
ama mustafa kemal'in suçu yok, hitap ettiği kitle belli inanın bazı sözleri söylerken içinden neler geçiriyordur. he konunun özetine gelince;
liderler yolcu, bizim bu kitle hancı..
daha nelerr görür bu gözler az soluklan yiğidim.
koyunları, koyanları, koyucuları, kodu mu oturtanları...vs. işleri muhaliflere mütemadiyen komakdır. dünyanın en zevkli işidir. bu muhaliflerin seçim sonuçları açıklandığında suratlarında ki ifade yağlı kazığa oturtulmuş insan suratının bire bir aynıdır.