muhtemelen cenaze töreni güzel Türkiyemde olmayacaktır. biz katılamayız , okyanus ötesinde takılsınlar boşverin...haa allah uzun ömür versin tabi... bize uzak allaha yakın olsun hatta...
postalcı güruhtaki bitmek tükenmek bilmeyen öfkeyi göreceğimiz milyonlardır... pardon binler dir.
zira bu kadar zıvanadan çıkmış bir milyon kişi bile bulamazsın.
"tayyibin mezarına içki dökecem eki eki orada bayrak sallıycam atatürk bayrağı eki eki" diyecek kadar şuurunu kaybetmiş chp seçmeni bile ancak 10000 de bir dir. zira en azılıları bile %99 bu önereceğin mezar terbiyesizliğine "oha lan ayı" der.
aynı muhabbeti menderestede yaptılar. ondada yemedi, bundada yemez.
adamın komplekse bakar mısın? ne diye düşünüyor artık "bak sen öldün ben ölmedim" mi diyorsun artık kendince? e sende ölmeyecek misin er geç? yoksam ateizler onundamı çaresini bulmuş? lan bu dünya da hangi büyük , hangi karizmatik devlet adamının nefret edenleri yoktu ki? birisi ne kadar güçlüyse o kadar çok nefret edeni vardır. emin olun sevenlerin orada alacağı bir nefeste bile orada oksijensiz kalıp nalları dikmeniz bile pekala mümkün.
şunu da unutmayalım. atatürk ün cumhuriyet kurmasını yediremeyen o zamanki ergenekon olan ittihat terraki kafası da aynen atatürk ölünce bu kadar sevinmişti. o kalıp değiştirdi şimdi atatürk bayrağı sallayarak atatürk devrimi olan cumhuriyete karşı savaşıyor. cumhuriyeti istemeyen, seçimi istemeyen atatürkçülerimiz var. ne kadar malca değil mi?
Demir lady'nin ölümünden sonra, sokakta kutlama partileri yaptılar. Ondan daha büyük kutlamalar yapılacaktır, diğer kankileri de ömür boyu hapis cezası ve idam cezaları uygulandıkça, çoşku artacaktır.
olamaz. bizim millet herşeye rağmen ölüye saygısı olan bir milletir. nefret de etse allah taksiratını affetsin der geçer. bazıları sağd solda onu toprak kabul etmeyecek, geberdi gitti, ölüsüne bir tas dökenin de avradını dese bile bunu cenazesine gidip ifşa etmeye kalkmayacaktır.
ayrıca kötüler uzun yaşar. 20-25 seneden önce o günü göremeyeceğimizi söylemek yanlış olmaz.
sonuçta dilerim ölmeden önce iktidarı boyunca yaptığı yolsuzlukların, faşizmin ve ihanetlerin hesabını yeniden bağımsız hale getirilmiş yargı önünde verdiğini görürüz.
eğer o günleri görürsek zaten bunun cenazesinde bir avuç insan olacaktır. sessiz sedasız gömülecektir.
zira bu gibi konularda zübüklük ölmediği sürece bir bedenin ölmesi hiçbir şey ifade etmeyecektir.
ta öteden beri kimler geberip gitmedi böylesi? ama hep yerlerine yenisini getirdi bakış açımızın sığlığı ve ıslah olmaz aptallıklarımız.
tayyip'in geberdiği(ölmek anlamına gelen sözdür, hakaret diye ağlaşmayın) gün bu dünya üzerindeki en tepkisiz günümü geçireceğim olasılık. sadece gözlüklerimi takıp gözüme etrafımdaki tepkimelere bakacak, izleyecek, neler olacağını kestirmeye çalışacağım.
düşünün;
Bundan 100bilmem kaç sene önce bir adam geldi ve babadan oğula nesil olmuş ve kendi halkını kölelestirmiş padisah düzenini halkın da desteğiyle yikti. Gariptir ki halkın desteğini ne makarna, ne kömür ne de rüşvet dağıtarak elde etmemişti. Kurulan yeni sistemde seçme seçilme hakkı tanıdı her bireye.
Gün geldi bu seçilme hakkı, mensup Olunan siyasi partiye 100binlerce lira para aktarmakla elde edilir oldu. Parti baskanlarina ram olmayan, varlığını, liderinin varligina armağan etmeyen bireylerin, babadan ya da dededen serveti yoksa seçilme hakkı da yoktu bu yeni duzende. Ve bir gün bir adam geldi. 3lü koalisyonun abd/avrupa ortak Calismasiyla yikildigi (aydın doğan ve hükümetin almanya görüşmeleri), halkın hiçbir siyasiye guveninin kalmadigi bir zamanda inanılmaz destekle bir anda peydah olan bu zat, rakiplerinin birileri tarafından yipratilmasi sonucunda iktidara geldi.( Aynı ozal'in geldiği koşullar gibi).
Siyasi Gücü eline geçiren bu zat ilk başta ekonomik gücü elinde tutanlara saldirdi. Biat edenlere şartlı olarak dokunulmadı(aydır doğan ve kimileri). Diğerleri ise tarihte eşi benzeri görilmemis bir Hızda alasagi edildi (karamehmet, uzan gibi). Ardından medyayı tamamen ele geçiren bu zat-ı mundar, tv ve gazeteler aracılığı ile halkı istediği gibi yönlendirirken, sosyal medya dahil her alanda aleyhte haberlere sansur getirip kendi istediği yayınları yaptırarak zaman içerisinde dini motifleri de kullanarak müslüman halkın gözünde bir kahraman haline geldi.
tam anlamıyla güce sahip olduğunu sandiginda ise aslında kendisi gücün kolesi olmuştu. Küçük maddi menfaatler için, memleketin tüm değerlerini peşkeş çekerek, kendisini oraya getirenlere karşılık ödüyor ve sahip olduğunu sandigi şeyler için ruhunu şeytana satmaktan çekinmiyordu.
Elindekileri kaybetmemek için, kendi halkının ortasında, yüzlerce insanın öldügu patlamalara bile engel olmuyor, kendi sistemi haricinde kalan herkesi suçluyor, tutuluyor ve baskı altına alıyordu.
Dünya daha evvelden de %80lerle iktidara gelen diktatörleri ve onların sonlarını gormustu. Korku yaratarak gücü elinde tutmaya calisanlar, kendi paranoyalarinda boğulmuştur her daim.
Ve bugün cesetleri, köpeklerin bile işemediği, bilinmez yerlerde gömülüdür.
Öldükleri an ve yıldönümleri, başta kendisine oy verenlerce, bir kurtuluş günü edasıyla, coskuyla kutlanır.
ciddiyetle ele alındığında, cenazesi sırasında yuhalanarak defnedilen, toprağına alkol dökülmek istenen, çevik kuvvet-halk arasında çok büyük bir arbede yaşanan ilk ve tek devlet adamı olma ihtimali yüksektir. yandaş-muhalif çatışması bile çıkabilir lan, o derece.
arkasından kimsenin ağlamayacağı, mevcut tayyipçilerin , sela sesi ardından en güçlü kimse ona yanaşacağı andır, imamdan ve ailesinden başka kimsenin gideceğinin tahmin edilmediği cenazedir.
allah'ım allah'ım hala birilerinin çıkıp nasıl savunursunuz lan bu adamı manyaklığı yaptığı başlık.
agam bı bak bakayım savunulan rte mi? yoksa ölmüş birinin arkasından yapılacak olan tencere tava ile kutlamanın bendimde şok yaratmışlığı mı?
mesele nasıl hesap verecek meselesi olsaydı rte gibi bu zamana kadar gelmiş geçmiş hemen hemen her politakacımızın hesabını da masaya yatıralım derdım.
