tayyip fikralari

entry3 galeri0
    1.
  1. tayyip amerika ziyaretinde bush u ziyaret eder ve sohbet koyulaşır.
    bush; biraz abartarak birazda ezmek için bizim mecliste işler okadar ilerlediki vekillerimiz , bakanlarımız ölüyü bile diriltebiliyorlar der.
    tayyip altta kalmamak adına bir yalanda o söyler ve bizim vekiller ve bakanlar 100 metreyi 10 saniyede koşuyor der ve ziyaret biter tayyip ülkeye döner.
    aradan bir ay geçer ve bush tayyibe haber gönderir türkiye ziyaretine geliyorum ve sizin meclisi ziyaret edeceğim der. tayyip tabi yalanının ortaya çıkacağı kaygısıyla hemen kemal abisine koşar ve durumu ona anlatır.
    kemal abi ; tamam hallederiz kolay, şimdi bush u havaalanından alıp direk anıtkabire götüreceksin ve buyur bu bizim atamız onu dirilt diyeceksin ve olay çözülecek.
    tayyip ; peki ya diriltirlerse?
    kemal abi ; zaten ozaman biz hepimiz 100 metreyi 5 saniyede koşarız.
    6 ...
  2. 2.
  3. bush fıkralarının tayyip versiyonudırlar. hele ki 5 litreli olan.
    0 ...
  4. 3.
  5. Başbakan Erdoğan, dış destek aramak için ingiltereyi ziyarete gitmiş. Ziyareti sırasında Kraliçe tarafından çay içmeye Davet edilen Erdoğan,Kraliçeye kendi liderlik felsefesinin ne olduğunu sormuş. Kraliçe "çevremi akıllı insanlarla doldurmak" cevabını vermiş.Erdoğan bunun üzerine kraliçeye çevresindeki insanların akıllı olup olmadıklarını nasıl ayırt
    ettiğini sormuş.Kraliçe, "onlara doğru soruları sorarak ayırt ediyorum." diye yanıtlamış ve "izin verin göstereyim" demiş.Kraliçe hemen Tony Blair'i aramış ve: "Sayın Başbakan , lütfen bu soruya cevap verin:
    "Annenizin bir çocuğu var, babanızın bir çocuğu var ve bu çocuk sizin ne kız ne de erkek kardeşiniz. Kimdir bu? " diye sormuş. Tony Blair: " Bu benim efendim" diye yanıtlamış.
    Kraliçe: "Doğru.Teşekkürler,iyi çalışmalar Blair" demiş ve Erdoğan'a dönerek:
    "Gördünüz mü Sayın Erdoğan?"
    "Evet majesteleri, çok teşekkür ederim, bu metodunuzu kesinlikle kullanacağım" diyerek oradan ayrılmış.
    Yurda dönüşünde hemen Unakıtan'ı yanına çağıran Erdoğan:
    "Kemal abi sana soracağım bir soruyu cevaplamanı istiyorum" demiş.
    Unakıtan :
    "Tabii efendim, nedir?' Erdoğan:Annenin bir çocuğu var, babanın bir çocuğu var, ve bu çocuk senin ne kız ne de erkek kardeşin.Kimdir bu?"
    Unakıtan sağa bakmış sola bakmış düşünmüş taşınmış ve en sonunda:
    "Efendim bunu biraz düşünüp sonra size cevap versem?" demiş.
    Erdoğan kabul etmiş ve Unakıtan oradan ayrılmış, vakit kaybetmeden
    Bakanlar Kurulunu toplantıya çağırmış, saatlerce bu soru üzerinde düşünmüşler,ama kimse bir cevap bulamamış.En sonunda Kemal Unakıtan Kemal Derviş'i aramış ve durumu açıkladıktan sonra:
    "Annenizin bir çocuğu var, babanızın bir çocuğu var, ve bu çocuk sizin ne kız ne de erkek kardeşiniz. Kimdir bu?"
    Derviş: "Bunda bilemeyecek ne var, tabii ki benim!' diye yanıtlamış.Cevabı
    alan Unakıtan hemen Tayyip'i arayarak: "Cevabı buldum efendim, kim olduğunu biliyorum; Sayın Kemal Derviş" demiş. Tayyip büyük bir hayal kırıklığıyla cevap vermiş:
    "Yanlış cevap Kemal Abi, Doğru cevap Tony Blair idi."
    7 ...
© 2025 uludağ sözlük