* aradım taradım böyle bir başlık bulamadım. varsa yetkili arkadaşlarımız yönlendirsin lütfen.
az önce erdal beşikçioğlu'nun balçiçek ilter'e verdiği röportajı izledim. erdal beşikçioğlu devlet sanatçısı olması sebebiyle sanata ve sanatçıya uygulanan baskıları anlatırken çok zorlandı. çünkü ne dese suç sayılacaktı. ben bir an için sesi olmak istedim sadece.
zihnimizin derinliklerinde söylemediklerimizi, belki hayal edip şekil veremediklerimizi bir deli cesaretiyle anlatabilme özgürlüğüdür aslında sanatçı olmak.
fakat erdal beşikçioğlu örneğinde olduğu gibi, türkiye'de sanatçılar hayata benim istediğim gibi bakıcaksın, bakmazsan baktırırım! mantığındaki bir insanın neredeyse cumhuriyet tarihinde görülmemiş baskısı altında eziliyorlar. oturup televizyon dizilerini, heykelleri... o da yetmedi sanatçıların yaşam biçimini eleştiren bir diktanın etkisi altında varlıklarını sürdürüyorlar.
dünyada olduğu gibi türkiye'de de pahalı bir sanat dalı olan tiyatronun bize maliyeti dert oluyor bu insana, bu zihniyete. tüm dünya sanatçısını desteklerken biz de durum tam tersi oluyor. bilmem kaç bakanlık bütçesi eden, neye hizmet ettiği belli olmayan diyanet işleri dert olmuyor zat-ı şahanelerine, halkın ucuz tiyatroya ulaşabildiği tek yer olan devlet tiyatroları sorun oluyor. sanatçılar özel sektörün kucağına, ne yaparsanız yapın mantığıyla atılıyor.
gerçekten ama gerçekten bu ülkede yaşamaktan utanıyorum artık.