tayyip erdoğan ın görmek istediği gençlik

entry66 galeri2
    1.
  1. 2.
  2. ölümüne akp inadına tayyip diyen gözleri gören kör; kulakları duyan sağır, piyon bir gençlik neslidir.
    7 ...
  3. 3.
  4. bedelli askerlikle yan gelip yatan.(hatta yapmasada olur)
    badem bıyık ama 20 bin dolarlık saat takan.
    eğitimlerini imam-hatip yerine usa da yapan.
    gemi-uçak alabilen.
    mısır ticareti ile büyük şirketler arasına giren.
    o da yetmez, pırlanta işiyle uğraşan.
    vs.vs. vs...
    bir gençlik hayali.

    ama sen ille de parkta el ele oturucam dersen bu, "ahlak erozyonu"dur bilesin!
    58 ...
  5. 4.
  6. florasan yerine ampul kullanan,
    diğer düşüncelere sert biçimde çıkışan,
    zamlara boyun eğen,
    ilmi alanda kendini yetiştiren,
    çevresine sürekli akp'yi öven,
    rock konseri'ne iyi bakmayan,

    gibi türevlerinde istediği gençliktir.
    8 ...
  7. 5.
  8. birçok kongresinde de belirttiği gibi, büyük bir özgüvene sahip gençliktir.
    ha diğeri için bakabilirsiniz;
    (bkz: deniz baykal ın görmek istediği gençlik)
    2 ...
  9. 6.
  10. humeyni'ye aşkını höyküren gençlik.
    3 ...
  11. 7.
  12. 8.
  13. beyninde yanan ampül evreka ampülü olmayan gençliktir.
    2 ...
  14. 9.
  15. rte'ye tapıp, gerektiğinde anasını alıp gitmeyi bilen gençliktir. susacaktır, konuşmayacaktır ama rte den bahsederken başında hazretleri, sayın, kendileri gibi değer girtileri de kullanacaktır.
    0 ...
  16. 10.
  17. rte' nin bile kim olduğunu sorgulayamayacak kadar beyne sahip gençlik.
    5 ...
  18. 11.
  19. en az 3 çocuk yapması beklenen gençliktir. nerede öğretildiği meçhul bir matematik hesabı ile 4 yılda yüzde 47, 14 yılda yüzde 67 yi hedeflenmesi istenen gençlik.
    3 ...
  20. 12.
  21. "tayyip babam ol" diyen gençliktir. zira 6-7 senedir istekleri gerçekleşmiş üstüne kardeş bile gelmiştir kendilerine.
    1 ...
  22. 13.
  23. Tayyip Erdoghan great hazretlerinin Harbiye'ye geçerken kendisinde 23 tane bulunan, 1.000.000$ (U$D)'lık gıcır zırhlı aracının siyah camlarının arkasından Unirock festival alanında tahminimce Amon Amarth konserinde pogo yapan gençleri gördükten sonra, sarf ettiği cümlelerde özlemini çektiği gençliktir efendim...

    Malumunuz Mr. Bilal Erdoghan, hayırlı evlat örnek gençliktir kendisi için. işte o şahs-ı zerzavat'tan örnekle gitmek istiyorum.

    Mr. Bilal Erdoghan'ın bir devlet sanatçısını arabasıyla ezerek öldürmesinden hemen sonra kendisine 1 ay öncesinin ehliyetinin düzenlenerek fren izlerinin silindiği, alelacele United States of America'ya uçtuğu, daha sonra USA'da testis kanseri raporuyla askerlikten kaçtığı o günlerde, evlenip nasıl çoluk çocuğa karıştığını hayretler içinde izlemiştik. Malum testis kanseri üremeyi engeller... Kendisi aynı zamanda Ankara'da 1,5 milyon dolarlık villa(lar)*, gemicikler, şirketler vs vs ile ekonomik özgürlüğünü ele geçirmiş bir insandı. Tabi ki bunda eğitiminin payı yadsınamazdı. Malumunuz şahsen kendi adıma benim, o zaman * 650 TL maaşlı olan devlet memuru babamın okuttuğu 2 si üniversite 1 i ilkokul 3 kardeşime rağmen, tüm başvurularımda hiç bir yerden (bkz: devlet), (bkz: belediyeler), (bkz: valilik), (bkz: itfaiye), (bkz: şirketler) burs alamamamın tek sebebi olarak tapusu 12 çocuklu dedeme ait olan tek dairede kira ödemeden oturmamızı gösteren sevgili devletimizin, şirket kalkanları ile amerikada burslu ekonomi bilimleri okutması önemli bir artıydı kendisi için. O sayede de dünya bankasında önce ücretli staj sonra da triple maaşla işbaşı yapmıştı. Her neyse efendim zenginin malı züğürtün çenesini yorar.

    Bendeniz fena halde metal dinlerim, hatta sadece dinlemez söylerim de, ama utanarak söylüyorum çünkü bu AHLAK EROZYONU'na uğramış bir bireyim, şu ana kadar bir lira haksız kazancım olmadı. Hırsızlık yapmadım, kul hakkı yemedim, Eve verecek param olmadığı için arkadaşlarımın evinde iki hafta iki büklüm yaşadım, aç kaldım, bankamatik kulübesinde uyudum. işte ben bu erozyondan zevk aldım. Çünkü; benim sahip olduğum tek şey müziğimdi. Hala da öyledir. içimden geçeni fütursuzca kusarım, ÜMiT YILBAR lar misali dağlarda şehit olurum, pantolonum yırtık olmaz çoğunlukla, ama yırtık olduğu zaman modadan değil üstüme yeni kıyafet alacak param olmadığındandır. Ha param olmaması çalışmadığımdan mı? hayır efendim, üniversite eğitimime rağmen sigortasız olarak her türlü milletin ağız kokusunu, laflarını çekerim, en ağır işlerde sabah 9 akşam 12 çalışırım, aldığım 450 TL yol ve yemek çıkıldıktan sonra ailemin geçimine katkıdır. Neyse konuya dönelim, insanları dinine diline mezhebine göre ayırmam, lakin vatanım için canımı veririm. Yani bazıları gibi din satıp iş vatana hizmete gelince testis kanseri raporu da alamam ya hadi neyse. 1 yıl boyunca bir konser bekler, onun için günlük 1,5 lira koyarak bir kenara para biriktiririm, sonra giderim sevdiğim müziği gönül rahatlığıyla dinlerim efendim. Başbakanca da erozyona uğramış gençlik olurum. Ha bir de siyah giyerim. Ne demiş Almora * Satanist damgası ile birlikte başbakanımızın örnek gençliğinden bir miktar dayak yerim veyahut atarım.

    Her neyse çok doluyum boşalmayayım ***
    3 ...
  24. 14.
  25. yeri geldiğinde anasını alıp gidecek kadar itaatkar,
    sigarayı bırakıp, rte tiryakisi olabilecek kadar yalaka,
    21 gün askerlik yapabilecek kadar zengin,
    ortaokul çocuklarına abilik yapabilecek kadar dinci,
    evlenince en az 3 çocuk yapabilecek kadar iktidar sahibi olan gençliktir.
    4 ...
  26. 15.
  27. istikbaldedir.. yok lan göklerdedir. ya da siz oturun başbakanım, haberi var, yoldaymış. oğlum bi kuşburnu kap gel...
    0 ...
  28. 16.
  29. Bekir Coşkun'un cevaben çok güzel bir yazı yazdığı başbakan rüyasıdır... Helal olsundur...

    --spoiler--
    Rock çocukları...

    ŞARKILAR söylüyorlar...

    Şarkılar onlar için ekmek-hava-su gibi...

    Bir konser öncesi, sabahın ayazında, montlarına sarılmış, ıslak çimenlerin üzerine kıvranmış uyurken görmüştüm onları.

    Neyi bekliyorlar?..

    Şarkıları..

    Çoğu birkaç dil biliyor. Her şeyi tartışmaya hazırlar. Dünyanın tümünü kendilerinin kabul ediyorlar. Onlar için ırk-dil-din ayrımı yok...

    Çevre savaşçıları, küresel emperyalizme karşı duranlar, savaşlara “hayır” diyenler de onlardan çıkıyor...

    Kirli dünyaya itirazları var...

    Ve özgürler...

    *

    Küçükçiftlik Parkı'nda yerli-yabancı grupların katıldığı Unirock Festivali vardı. işte Başbakan Harbiye'ye geçerken onları gördü.

    Çocuklar dans ederek şarkılarını söylüyorlardı.

    O an içinden belki "Fesuphanallah..." dedi Başbakan...

    Arabanın siyah camının arkasından, gözlerini kısarak, dolma saran tavşan görmüş gibi şaşkınlıkla baktı onlara.

    Nitekim ilk konuşmasında "...Giderken maalesef gençliğimizin bir bölümünün halini gördük. Üzüntü vericiydi. Böyle sınırsız-kontrolsüz bir ahlaki erozyonun olduğu yapılanma bizi dertlendiriyor" dedi...

    Ne yaptı ki çocuklar?..

    Babalarının iktidarında tavuk yemi ithalatı işine mi girdiler?..

    Büyük çarşıların önünü bedava kapatarak haşlanmış mısır ticareti mi yapıyorlar, babalarının adını sermaye yaparak?..

    Baba dostunun bursu ile okuyup, bir anda mücevherat şirketi sahibi olma olanakları da yok...

    Gemicik hayalleri de olamaz...

    *

    Onlar şarkılarını söylüyorlar...

    Niye bu kadarcık haklarını "ahlaki erozyon" sayıp, ayıplayıp, sonra da oturup dertleneceksiniz?.. Şarkı söylüyorlar, şarkı...

    Cennet kadar güzel, ama yağmalanmış-çalınmış bir ülkede doğdular... Onları bekleyen kötü yaşamlara, bunalımlara, işsizliklere, haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı, şarkı söyleyerek yürüyorlar.

    Sadece şarkıları var...

    --spoiler--

    http://www.hurriyet.com.t....asp?yazarid=2&gid=61
    4 ...
  30. 17.
  31. 18.
  32. gerici gençliktir ancak burada sorun tayyip erdoğan mıdır? onu tüm kemalistlere sormak gerekiyor. Bu bir düzen, sistem sorunudur. 12 eylül 1980'de tayyip erdoğan yoktu değil mi? ülke gençliğini yozlaştıran, pasifize eden, apolitik hale getiren darbelerin sahibi tayyip erdoğan da değildi. tayyip erdoğanları yaratanlardı.. orduyu kullananlardı.. Yani tayyip erdoğan diğerleri gibi sadece bir piyondur. Bu sistemin, düzenin, emperyalizmin piyonu. 10 yıl önce akp'mi vardı? Hayır yoktu.. 10 yıl önce ülke süper mi yönetiliyordu? Hayır yönetilmiyordu. Evet akp ve tayyip erdoğan gerici bir düzen için çabalıyor ama bu gençliği daha fazla ne kadar geriye götürebilirler orası ayrıca tartışılır. Sorun akp, tayyip değil düzendir, sömürüdür, oligarşidir.
    7 ...
  33. 19.
  34. koyundur. koyun. ne demişler yeri gelince etinden*, yeri gelince sütünden*; yeri gelincede postundan*.
    1 ...
  35. 20.
  36. ingilizce öğrenmenin "one minute" ile başlayıp, devamının çorap söküğü gibi geleceğini bilen gençliktir.
    2 ...
  37. 21.
  38. sadece ilahi dinleyen ve hayatından merhaba cümlesini silmiş, günaydın selamına aleyküm selam diye cevap veren, bütün parasını gemiye yatıracak ardından babasının kankası tarafından burslarla ülkemiz yetmezmiş gibi amerikada okutulan gençleri görmek ister hz.rte.
    1 ...
  39. 22.
  40. tayyip erdogan a baslayayim, bir o kadarda onun gencligine!!!
    2 ...
  41. 23.
  42. gemicik almak için her yolun mübah olduğu gençliktir. askerliğini kantin subayı olarak yapıp şehit askerlere kelle, savaşan askerlerimize yan gelip yatmayın diyebilen gençliktir.
    2 ...
  43. 24.
  44. necip fazıl kısakürek ile aynı düşünceleri paylaşan gençliktir.

    "devlet ve milletinin 7 asırlık hayatında dört devre. birincisi iki buçuk asır.aşk, vecd, fetih ve hakimiyet. ikincisi üç asır. kaba softa ve ham yobaz elinde sefalet ve hezimet. üçüncüsü bir asır. allahın, kur'ân'ında 'belhüm adal-hayvandan aşağı' dediği cüce taklitçilere ve batı dünyasına esaret. ya dördüncüsü? . son yarım asır! .. işgâl ordularının bile yapamayacağı bir cinayetle, madde plânında kurtarıldıktan sonra ruh plânında ebedî helâke mahkûmiyet. işte tarihinde böyle dört devre bulunduğunu gören. bunları, yükseltici aşk, süründürücü satıhçılık, çürütücü taklitçilik ve öldürücü küfür diye yaftalayan ve şimdi, evet şimdi. beşinci devrenin kapısı önünde nur infilâkı yeni bir şafak fışkırışını gözleyen bir gençlik.

    gökleri çökertecek ve son moda kurbağa diliyle bütün 'dikey'leri 'yatay' hale getirecek bir çığlık kopararak 'mukaddes emaneti ne yaptınız? ' diye meydan yerine çıkacağı günü kollayan bir gençlik.

    dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, kalbinin dâvacısı bir gençlik...

    halka değil, hakka inanan; meclisinin duvarında 'hakimiyet hakkındır' düsturuna hasret çeken, gerçek adâleti bu inanışta bulan ve halis hürriyeti hakka kölelikte bilen bir gençlik...

    emekçiye 'benim sana acıdığım ve seni koruduğum kadar sen kendine acıyamaz, kendini koruyamazsın! ama sen de, zulüm gördüğün iddiasıyla, kendi kendine hakkı ezmekte ve en zalim patronlardan daha zalim istismarcılara yakanı kaptırmakta başı boş bırakılamazsın! ' diyecek... kapitaliste ise 'allah buyruğunu ve resûl emrini kalbinin ve kasanın kapısına kazımadıkça serbest nefes bile alamazsın! ' ihtarını edecek... kökü ezelde ve dalı ebedde bir sistemin, aşkına, vecdine, diyalektiğine, estetiğine, irfanına, idrâkine sahip bir gençlik...

    bir buçuk asırdır türlü buhranlar içinde yanıp kavrulan ve bunca keşfine rağmen başını yarasalar gibi taştan taşa çalarak kurtuluşunu arayan batı adamının bulamadığı, türk'ün de yine bir buçuk asırdır işte bu hasta batı adamında bulduğunu sandığı şeyi, o mübarek oluş sırrını, her sistem ve mezheb, ortada ne kadar illet varsa devasının ve ne kadar cennet hayâli varsa hakikatinin islâmda olduğunu gösterecek ve bu tavırla yurduna, islâm âlemine ve bütün insanlığa model teşkil edecek bir gençlik...

    'kim var? ' diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert 'ben varım! ' cevabını verici, her ferdi 'benim olmadığım yerde kimse yoktur! ' fikrini besleyici bir dâva ahlâkına kaynak bir gençlik...

    can taşıma liyakatini, canların canı uğrunda can vermeyi cana minnet sayacak kadar gözü kara ve o nispetle usûle, stratejiye uygun bir gençlik...

    büyük bir tasavvuf adamının benzetişiyle, zifirî karanlıkta, ak sütün içindeki ak kılı farkedecek kadar gözü keskin; ve gerçek kahramanlık mâdeniyle sahtesini ayırdetmekte kuyumcu ustası bir gençlik...

    bugün komik üniversitesi, hokkabaz profesörü, yalancı ders kitabı, demagog politikacısı, çıkartma kâğıdı şehri, muzahrafat kanalı sokağı, takma diş fabrikası, fuhuş albümü gazetesi, mümin zindanı mâbedi, temeli yıkık ailesi, hâsılı kendisini yetiştirecek bütün cemiyet müesseselerinden aldığı zehirli tesiri üzerinden atabilecek, kendi öz talim ve terbiyesine memur vasıtalara kadar nefsini koruyabilecek, destanlık bir meydan savaşı içinde ve bu savaşı mutlaka kazanmakla vazifeli bir gençlik...

    annesi, babası, ninesi ve dedesi de içinde olsa, gelmiş ve geçmiş bütün eski mümin nesillerden hiçbirini beğenmeyecek, onlara 'siz güneşi ceplerinizde kaybetmiş marka müslümanlarısınız! gerçek müslüman olsaydınız bu hallerden hiçbiri başımıza gelmezdi! ' diyecek ve gerçek müslümanlığın 'nasıl'ını ve 'ne idüğü'nü her haliyle gösterecek bir gençlik...

    tek cümleyle, allahın, kâinatı yüzü suyu hürmetine yarattığı sevgilisinin fezayı bütün yıldızlariyle manto gibi saran mukaddes eteğine tutunacak, ve o'ndan başka hiçbir tutamak, dayanak, sığınak tanımayacak ve o'nun düşmanlarını ancak kubur farelerine lâyık bir muameleye tâbi tutacak bir gençlik...

    işte bu gençliği, bu gençliğin ilk filizlerini karşımda görüyorum. şekillenmesi, billurlaşması için 30 küsur yıldır, devrimbaz kodomanların viski çektiği kamış borularla kalemime ciğerimden kan çekerek yırtındığım, paralandığım ve zindanlarda süründüğüm bu gençlik karşısında, uykusuz, susuz, ekmeksiz, başımı secdeye mıhlayıp bir ömür allaha hamd etme makamındayım. genç adam! bundan böyle senden beklediğim şudur: tabutumu öz ellerinle musalla taşına koyarken, anadolu kıtası büyüklüğündeki dâva taşını da gediğine koymayı unutma ve bunu tek vasiyetim bil! allahın selâmı üzerine olsun...

    surda bir gedik açtık; mukaddes mi mukaddes!

    ey kahbe rüzgâr, artık ne yandan esersen es"

    (bkz: gençliğe hitabe)

    http://www.antoloji.com/s...ir/siir_sql.asp?id=162309
    5 ...
  45. 25.
© 2025 uludağ sözlük