tayyip taraftarları tarafından gozumuze sokulan, gercek olmadiği halde gercekmis gibi gosterilendir. tayyip devlet adamıysa, ben atomu molekküllerine ayırırım. o kadar iddialiyim.
hem iyi oylanmış hem kötü.ben de sonradan farkettim iki tarafa da çekliebilecek bi şey yazmışım.
ama asıl demek istediğim; gerçekler acıtır,bu da ne yazıkki gerçektir ve fazlasıyla acıtmaktadır canımızı...
recep tayyip erdoğan ya da herhangi bir başbakanın politikalarını beğenmeseniz bile bu ülkenin başbakanı olduğunu unutmamak gerekir. barack obama, nicolas sarkozy, silvio berlusconi, angela merkel'in de politikalarını sevmeyen kendi vatandaşları vardır.
ancak aramızdaki fark ne olursa olsun o vatandaşlar* diğer ülkelere karşı kendi başbakanlarını savunmaktan, destek vermekten çekinmezler.
toplumsal birlik ve beraberlik anlamında en önemli adımlardan biri belki de budur.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olduğu bunun ispatıdır.
Bu gerçeğin, bazı şahıslar üzerindeki komplikasyonları vardır; Çekememe, durumu hazmedememe gibi...
Bu hazımsızlığın ve zorlanmanın çaresi gayet basittir. Demokrasiyi benimseyeceksin senin gibi olmasa bile karşıdakininde hakkı olduğunu kabul edeceksin kısacası hukukun üstünlüğünü kabul edip çoğulcu demokrasi anlayışını azınlık demokrasisine çevirmeyeceksin ki rahat edesin.
devlet adamı, kendi menfaatlerini düşünmeyendir.bazı temel kavramlara kendi menfaatine göre yeni anlamlandırmalar yapmayandır.o yüzden tayyip erdoğan olsa olsa 12 eylül sonrasının ürünü olan politikacılarındandır.