hakikaten müthiş bir kıvırma örneğidir ve başbakanın karizması fena halde çizilmiştir..
bu olay şu anda taze olduğu için toplumda yaratacağı dengesizlik ve infialin kimse farkında değil..ama belli bir süre sonra halkın devlet adaletine olan inancı zedelenecektir..
bedelli askerliğin çıkmasının nedeni ise avrupa'yı vuran ekonomik krizin türkiye'yi etkilemesi ve giderek artan askeri harcamaların türkiye'nin kamu maliyesini bozduğu gerçeğidir..
artık merkez bankasının büyük döviz ihaleleri ile dai doları bile frenleyemiyorlar..ekonomi iyi gitmiyor..zam üstüne zam geliyor herşeye ve bu şekilde kaynak yaratmanın derdindeler..
gariban babası ayakları yapan erdoğan ın taklaya gelme olayı. beleşe emekli ettiği insanların maaşını nasıl ödeyeceğim derdinde kanımca. o insanlara bi lafım yok yanlış olmasın dedem de o şekilde emekli oldu ama yönetme şekli böyle olmamalı tek derdi basta kalmak oy almak.
bir rte sözü; "parası olan bastırıp kurtulacak, parası olmayan da askerlik yapacak... ben bu vebalin altına giremem. gerekirse seçimden sonra referanduma götürürüz."
zira genelde söylediğinin hep tersini yapmıştır.
zamanında milliyetçi-muhafazakar sözleriyle benide cezbetmiş ve kendine çekmiş. ama sonra aralarındaki rant-nema olayına şahitlik edip, söylenen sözlerin hep tersi yapıldığını gördüğümde kaçıp kurtulmuştum.
gerçi artık herkesin diline düştü. yani saklayamıyorlar bile rant-nema mevzularını.
sadece basın ve medya hakimiyeti ile işi idame edip reklam peşindeler.(başarılılarda)
daha birkaç ay önce ''bedelliye sıcak bakmıyorum'' derken şimdi bedelliye yeşil ışık yakması bana göre hiç abest değil. çünkü getirisi var.
bülent arınç bile şaşırdı. ''adam bedelliye vicdanım el vermiyor'' derken birden ''vicdani ret'' tartışmasının içinde buldu kendini.
tabi başkanından farklı düşünmemek adına hem bedelli'yi hem vicdani ret'i alkışladı.
ama beni ilgilendiren durum bu bedelli parası nereye akacak mevzusu.
yine kilise restorasyonlarına, parti reklamlarına, seçilmiş insanların cebine girmesinde.