Yüce liderimiz Tayyip Erdoğan olmasaydı başımızda biz ne yapardık sorunsalıdır.
Şimdi düşünün 2002 den önce ülke nasıl halet-i ruhiye içerisindeydi piyasalar sikilmiş, işsizlik meslek halini almış, fakirlerle zenginler arasında uçurumlar oluşmuş, Ankara istanbul arasından başka düzgün sehirler arası yol yok, yurt dışına çıkıyorsunuz 2. Sınıf insan muamelesi görüyorsunuz, ülke 10 larca parti arasında bölünmüş doğru düzgün bi hareket yok vs. Daha sayılacak çoook şey var da kemalistler yorulmasın diye kestim.
Şimdiyi düşünün piyasaların halini, imf siz bi bok beceremeyen ülke imf ye borç veriyor, her gün işsizliği azaltmak için bedavaya şirket kurma imkanınız var, fakir cocukların gittiği okullarla özel okullar arasında fark yok denecek kadar az, evellallah her sehire arabanızla güvenle gidebiliyorsunuz, eskiden vize almak için soyunuzu sopunuzu sorgulayan ülkelere vizesiz gidebiliyorsunuz daha daha daha...
Evet bunlar olduysa ülkede birliği sağlayan, yaratılanı yaradandan ötürü seven, her zaman ekibiyle takım olmaya çalışan, gitmedik şehir bırakmayan büyük usta Recep Tayyip Erdoğan sayesindedir.
Acaba bu adam olmasaydiyi düşünsenize ülke hala koalisyonlarla, devalüasyonlarla, bi anda kapatılan onlarca fabrikayla, bi gecede %7,500
lere varan faiz oranlariyla uğraşacaktı. Varmıydı başka lider söyleyin Varmıydı yoktu ve şimdi belki bir kaç tane.
Millete salak muamelesi yapan insanları milletimiz zaten secmiyor asıl salak o gaflete düşenlerdir.
Tabiki her şeyi tek başına yapmadı ama kurduğu sistemle işini layıkıyla yaptı.
bu güne kadar ne yiyorsak onu. millet olarak yiyeceğimiz bok 50 yıl önceden planlanıyor rahat olun. menü yıllar öncesinden hazır. sadece isim değişiyor.
kemal kulıçdaroğlu`nun bokunu yemek için destek verenleri gördükçe; ulan bu adamın boku yenirmi? sizde hiçmi mide yok? tü allah tepenizden baksın. diye, muhalefete serzenişte bulunduğumuz başlıktır.
ülkenin sosyal ve kültürel yapısının -aslında hükümetin başında kim olursa olsun- her daim akla getirdiği sorudur. kimine göre olumlu kimine göre olumsuz cevabı olabilir bu sorunun.
şahsi görüşüm şudur : AYNI BOKUN LACiVERTiNi YiYECEKTiK.
Hastanelerde kuyrukta ölecek, ilaçlarımızı almak icin eczane eczane dolaşacaktık. Özel hastane bizim icin sadece zenginlerin görebildiği, hayatımızda hiç görmediğimiz bir mekan olacaktı. Mr veya tomografi çekilmek icin büyük hastanelerde 1 yil sonrası icin sıraya girecek, belki de bulunduğumuz ilde olmadıgından başka illere gitmemiz gerekecekti. Ambulanslar bugünkü gibi 2-5 dk arasında degil, eskiden oldugu gibi yarım saat- 1 saat gibi sürelerde gelecekti. Oracikta hayatını kaybeden belki biz olacaktık, belki de en sevdiklerimizden, ailemizden biri...
Duble yollarımız olmayacaktı. Kaza oranları %70 azalmış da olmayacaktı. Hızlı tren denen şeyi sadece televizyondan izleyebilecek ve "elin avrupalısı yapıyor abi" diyecektik. Ne kadar tanıdık bir ifade degil mı? Ankara-Eskişehir arasını hızlı trenle 1,5 saatte gidemeyeCektik. Uçak da bizim icin sadece zenginlerin bindiği bir araç olmaya devam edecekti. (düşünüyorum da eskiden sadece zenginlerin yapabildiği ne kadar çok şey halk seviyesine indirilmiş bu donemde. Bir de zenginler daha zengin, fakirler daha fakir olmuş. Neremle gülsem?) hemen hemen her sehirde bir havaalanı olmayacaktı. istanbul trafiği daha da keşmekeş olacaktı. Metrobüs sayesinde 3 saatlik yol yarım saate, 1 saate inmeyecekti.
Sadece saglik ve ulaşımla ilgili olan bazı major gelişmeleri yazdım, yoruldum valla. Devamını sonra yazarım belki...
Algılama problemi olanlar icin edit, digerlerinin okumasına gerek yok: duble yolların yapıldığı güzergahlarda gidiş ve geliş ayrıldığı icin, yollar daha duzgun, kaliteli, modern şartlara kavuştuğu icin kaza oranları yaklaşık %70 oranında azalmistir.
Üniversite ogrencileri basbakanlik bursu olarak komik rakamlar alacaktı. 2001de 45 lira olan basbakanlik bursu, 2012de 260 lira olmuş. Kaç katı? Hesap edin... Yemek parası da veriyorlar onu hiç söylemiyorum. Bu sayede üniversite ogrencileri çok komik ücretler ödeyerek yemek yiyebiyor okulda. Komik dediğim ücret 1 lira. Farklı üniversitelerde farklı olabilir... Artık ogrenciler okulun ilk gunü okullarına gittiklerinde sıralarının üzerinde bir paket buluyor. ici o yil okulunda okutulan kitaplarla dolu. Üstelik bedava. Ne kitaba para verme var, ne kitapçı kitapçı dolaşıp kitap arama var. Bizim zamanımızda öyleydi. Birkaç kitabı bulamazdik. Okulun ilk 2-3 ayi o dersin kitabına sahip olmadan okula gittiğimi hatırlarım. Artık bunların hiçbiri yok. Bilgisayarı, interneti olmayan okul yok gibi. Akıllı tahtalar yapılıyor okullara. Her ogrenciye bir bilgisayar vermeye de başladılar. Erdogan olmasa hiçbiri olmazdı...
Egitim şart diyoruz ya hep. iste egitim alanında yapılanlardan bir demet...
o olmasa turkiye yi kim sömürecekti? dış güçlerin kuklası kim olacaktı? Türkiye de laiklik kavramını, laik insanları kim bitirmeye cabalayacaktı? Atatürk ten kim nefret edip onun düşüncelerini, yaptığı isleri karalayacaktı?